Dünya: Üzerinde sürekli yer değiştirilen bir savaş alanı

Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi’ndeki Türkiye Pavyonu bu yıl 50 yıldan uzun süredir, göç, bellek, aidiyet, kültürel kimlikler gibi toplumsal meselelere odaklanarak sanat pratiğini sürdüren Gülsün Karamustafa’yı ağılıyor. Dünyayı “üzerinde sürekli yer değiştirilen bir savaş alanı” olarak tanımlayan sanatçı, çalışmasında yaşanan olayların ardında bıraktığı boşluk, oyuk ve kırıklıkların izlerini, farklı objeler aracılığıyla mekâna taşımayı amaçlıyor.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Resim, enstalasyon, fotoğraf, video ve performans gibi farklı mecraları kullanarak sosyal ve siyasal alandaki tarihsel adaletsizlikleri sorgulayan sanatçı, çalışmalarında Türkiye’nin modernleşme süreci, yerinden edilme ve hafıza gibi konulara odaklanıyor.

50 yıldan uzun süredir, göç, bellek, idiyet, kültürel kimlikler gibi toplumsal meselelere odaklanarak sanat pratiğini sürdüren Gülsün Karamustafa, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu’nun bu yılki sanatçısı olarak geçtiğimiz Ocak ayında duyrulmuştu. Türkiye Pavyonu, sanatçıyı 20 Nisan tarihinden itibaren “Oyuk ve Kırık Dökük: Bir Dünya Hâli” adlı eseriyle ağırlamaya hazırlanıyor. Karamustafa’nın mekâna özel ürettiği yerleştirme, dünyanın savaşlar, afetler, doğa ve çevre sorunları gibi zorluklarla karşı karşıya kalması sonucu ortaya çıkan acıları, kaybolan değerleri ve zayıflayan insan ilişkilerini ele alıyor. Serginin tasarım danışmanlığını Yelta Köm yapıyor.


İçi boşaltılmış bir dünya haliyle uğraşıyorum

Dünyayı “üzerinde sürekli yer değiştirilen bir savaş alanı” olarak tanımlayan Karamustafa, eserini kendi kalemiyle şöyle anlatıyor: “Etrafımda akıp giden ve insanlığı tehdit eden savaşlar, depremler, göçler, nükleer tehlike, durmadan hırpalanan doğa ve çevre sorunları nedeniyle bütünüyle içi boşaltılmış bir dünya hâliyle uğraşıyorum. Giderek hızına yetişemediğimiz gündemin sıradanlaştırdığı yıkımlar, birbirini pek yakın aralıklarla izleyen öngörülemeyen acılar, kof değerler, kimlik mücadeleleri, kırılgan insan ilişkilerinin yarattığı boşluk, oyukluk ve kırıklık olgusunu mekânda duygusal ve fiziksel olarak var etmeye çalışıyorum.” Karamustafa bu eserinde, günlük nesneler üzerinden yeni anlamlar yaratma geleneğini devam ettirerek, yaşanan olayların ardında bıraktığı boşluk, oyuk ve kırıklıkların izlerini, farklı objeler aracılığıyla mekâna taşımayı amaçlıyor. Yapıtının bir bölümünde kadim inançlara ve insanlar arasında süregelen çatışmalara gönderme yapıyor.


Karamustafa’nın külliyatına yeni perspektifler

Sergiyle eş zamanlı olarak hazırlanan ve sanatçının Venedik Bienali katılımını ölümsüzleştiren, bir de kitap yayımlandı. Karamustafa’nın 60’lardan günümüze uzanan külliyatına yeni perspektifler kazandıran kitapta, 12 yazarın sanatçının yeni eserinde kullandığı malzemelerden her biri üzerine kaleme aldığı denemelere, eser üretim sürecinde tuttuğu günceye, kendisiyle yapılan bir söyleşiye ve eskizlere yer veriliyor. Sergiyi tamamlayan yayın, dört parçadan oluşuyor: biri Venedik projesine, diğeri sanatçının önceki üretimlerine odaklanan iki ayrı kitap, aralarında katlanmış bir afiş ve tüm bu parçaları bir arada tutan bir bant. Projenin ve hazırlanan kitabın grafik tasarımını Esen Karol, editörlüğünü Melis Cankara üstleniyor. Kitap, Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki cilt hâlinde yayımlanıyor. Kitap, Minoa Pera ve Minoa Akaretler’den alınabiliyor. Kitabın İngilizce edisyonuna, bienalin açılışıyla birlikte, La Biennale kitapçılarından, Mousse web sitesinden ve Mousse dağıtımcılarından ulaşılabiliyor. Kitaba metinleriyle katkıda bulunan isimler ise şöyle: Ezgi Alkan, Ersin Altın, Sevince Bayrak, Melis Cankara, Hasan Cem Çal, Alev Erkmen, Furkan Keçeli, Gökhan Kodalak, Aren Kurtgözü, Emre Özgüder, Waseem Ahmad Siddiqui ve İpek Yürekli.


Yılın en merakla beklenen sergilerinden

20 Nisan-24 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlenecek Venedik Bienali 60. Uluslararası Sanat Sergisi’ndeki Türkiye Pavyonu, T.C. Dışişleri Bakanlığı himayesinde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla, Türk Hava Yolları ana sponsorluğu ve havayolu partnerliğinde, SAHA Derneği’nin prodüksiyon ve yayın desteğiyle gerçekleştiriliyor. 2022-2024 Danışma Kurulu’nda Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Nilüfer Ergin Doğruer, sanatçı İnci Eviner, küratör ve Fiorucci Art Trust Direktörü Milovan Farronato ve Sanat Dünyamız dergisi editörü, sanat yazarı Fisun Yalçınkaya yer alıyor. Gülsün Karamustafa’nın yer alacağı Türkiye Pavyonu’nun geçtiğimiz Ocak ayında, dünyaca ünlü sanat dergisi Frieze editörleri tarafından yılın en merakla beklenen sergileri arasında sayıldığını da hatırlatalım.


İstanbul'a bahar filmle geliyor

Modern hayatın toplanma yeri artık kütüphaneler

Pazarlar “eve” dönme günü