ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü başkent olarak tanımasının ardından dünya sokaklara döküldü. Hamas lideri Heniyye, İntifada çağrısı yaptı. Karara tepki gösterenler arasında 700 yıl boyunca Kudüs’te aynı mahallede yaşayan ve Osmanlı Devleti tarafından Hz. Davud türbedarlığı verilen Dajani Aşireti’nden Cemal Dajani de yer aldı. ABD’de yaşayan ödüllü gazeteci Dajani, karar ile gelecekte yaşanabilecek bir barış süreci ihtimalinin de yok olduğunu kaydetti.
Dajani, “Trump’ın kararı Filistinlilere, artık ABD’ye bir aracı olarak güvenemeyecekleri hususunda da yol göstermiş oldu. Ayrıca Ortadoğu’da El-Aksa ve Kubbetü-s Sahra meseleleriyle aktif bir şekilde ilgilenen sadece Ürdün var. Filistinliler zaten diğer Ortadoğu ülkelerinden Kudüs’ü korumak için somut bir adım atmalarını beklemiyor. İslam dünyasının konuya müdahale edip olacakları engelleyeceği konusunda kendimizi kandırmamıza gerek de yok. İslam dünyası Kudüs meselesinde başarısız olalı çok uzun zaman oldu” şeklinde konuştu.
Trump’ın kararını “bencillik” olarak niteleyen Dajani, Truman’dan bu yana her bir Amerikan başkanının Filistin davasına bir şekilde zarar verdiğini belirtti. Dajani, “Trump, dış politikada mantıksız davrandığı ve tecrübesiz olduğu için diğer başkanlardan biraz farklı. Kararın ardındaki amaç ABD’deki Siyonist Hristiyanlardan destek alabilmek. Ayrıca ülkesinde çözemediği iç meseleleri bu şekilde perdelemeye ve unutturmaya çalışıyor” dedi.
- Filistin’de, özellikle mukaddes Kudüs’te önemli bir yere sahip olan köklü Dajani Aşireti, 1948 yılında işgalci İsrail devletinin kuruluşunun ardından dağıldı. Osmanlı Dönemi’nde Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mescid-i Aksa’nın güney batısında yer alan Hz. Davud’un kabrinin türbedarlığı verilen aile, 700 yıl boyunca Kudüs’te ve aynı mahallede yaşadı. 19. yüzyılda Sultan Abdülmecid’in ve İbrahim Paşa’nın Kudüs’te konaklamaları için Dajani aşireti bir araya gelerek özel iki salon inşa etmişti. Ayrıca, aşiret üyeleri yüzyıllar boyunca Mekke’ye giderken Kudüs’ten geçen hacılara yemek dağıttı. Geleneği bozmadan yıllarca sürdüren aile, İngiliz sömürgesinin Kudüs’ü terki ve İsrail’in şehri işgalinin ardından bu adetlerine de son vermek zorunda kaldı. İsrail tarafından evlerine el konulan aşiret üyeleri, dünyanın farklı noktalarına dağıldı. Evleri ise, Dajani’nin ifadelerine göre, genellikle ABD, Rusya ve diğer yabancı ülkelerden gelen radikal Yahudilerin konaklaması için kullanıldı.
