Don Kişot’un yazarı Cervantes değil

Ali Haydar Haksal’ın İslam medeniyetinin Batı’ya etkilerini ortaya koyan Doğu Işığı serisinin birinci cildi yayımlandı. Endülüs, İspanya ve Girit havzasının ele alındığı kitapla ilgili konuşan Haksal, Don Kişot’u Cervantes’in yazmadığını, bunu bizzat yazarın kendisinin itiraf ettiğini söylüyor.

Sevda Dursun Yeni Şafak
Ali Haydar Haksal

Uzun yıllar süren bir araştırmanın ürünü olan Doğu Işığı serisinin birinci cildi Diyanet Vakfı Yayınları’ndan çıktı. Ali Haydar Haksal’ın kaleme aldığı kitapta Endülüs havzası üzerinden örneklerle Batı kültür ve edebiyatının İslam medeniyetinden etkilenmesi anlatılıyor. Tanzimat’tan itibaren Batı’ya öykünen kültür anlayışımızın aksine, modern Batı’yı ileriye taşıyan başat unsurlardan birinin İslam medeniyeti olduğundan yola çıkarak hazırlanan kitap, bu etkinin edebiyata yansıyan rolünü inceliyor. Haksal’la Cervantes, Kazancakis ve Goytisolo üzerinden Endülüs Havzasını işlediği kitabı üzerine konuştuk. Don Kişot kitabını Miguel de Cervantes’in yazmadığını iddia eden Haksal, bunu bizzat yazarın kendisinin itiraf ettiğini vurguluyor.

- Doğu Işığı serisiyle Batı kültür ve edebiyatının İslam medeniyetinden etkilenmesini ele aldınız. Nasıl bir etkiden söz ediyorsunuz?

Yedi yüz seksen yıl Endülüs’te İslam medeniyeti devleti vardı. Medeniyetlerin buluşmasında etkilenmenin olması doğal. Batı düşüncesinde tıp veya felsefe alanında İbn-i Rüşd’ün veya İbn-i Sina’nın etkisi biliniyor. Bunun dışında özellikle edebiyat ve düşünce bağlamındaki etkiyi ele aldım çalışmamda. 16. yüzyıla kadar İslam düşüncesinin Batı medeniyeti üzerindeki etkisi oldukça fazla. Kilise, bu etkinin önüne geçmek için Müslümanlara ait kitapları yakmaktan tutun, kütüphanelere erişimi engellemeye kadar bir sürü şey yapıyor. Bu etkiden korkuyorlar çünkü Rönesans’ı başlatan bir etkiden söz ediyoruz.

BATI ROMANININ ÖNCÜSÜ

- İlk incelediğiniz kitap Cervantes’in Don Kişot adlı eseri. Bu romanı Cervantes’in değil de Bilge Seyyid Hamid Badincani’nin yazdığına yönelik bilgiler var kitapta. Nasıl açıklıyorsunuz bunu?

İşin püf noktası orası. Don Kişot, Batı romanının öncüsü. Dolayısıyla batılılar bu eseri çok önemser. Fakat bu eseri Müslüman kültüre ait bir eser olarak değil, Cervantes’in ironik veya mizahi dehasıyla ortaya koyduğu bir eser olarak kabul ediyorlar. Cervantes o eserde birkaç yerde Don Kişot’un Badincani’ye ait olduğunu, Endülüs’te kitaplar yakılırken onların arasından bu kitabı alıp çevirttiğini söylüyor. Bunu kurgu olarak kabul ediyorlar. Fakat Cervantes “Örnek Alınacak Hikayeler” kitabının önsözünde Kastilya dilinde ilk telif eseri olduğunu yazıyor. Bahsettiği eser, Don Kişot’tan on yıl sonra yazılıyor. Bu da demek oluyor ki Don Kişot ona ait değil. En azından birinci cildini o yazmış gibi gözükmüyor. İkinci cildi “Örnek Alınacak Hikayeler” kitabından bir yıl sonra yazıyor.

MÜSLÜMANLARA ESİR DÜŞMÜŞ

- Birinci cildiyle ikinci cildi arasında sizin bu söylediklerinizi güçlendirecek özellikler var mı?

Birinci cildi Batı düşüncesinden çok İslam medeniyet birikiminin özü gibidir. Endülüs İslam uygarlığının son dönemine düşer, ki o dönemde Avrupa için Batı kültüründe rastlanmayacak özellikler taşır. Kanaatimce Cervantes’in asıl etkisi ya da emeği 2. cilttedir. O da özellikle otobiyografik özellikler taşır. Zaten Cervantes İnebahtı savaşında Müslümanlara esir düşmüş, 4 yıl Kıbrıs’ta kalmış hatta İstanbul’a kadar getirildiği rivayet ediliyor.

İlahi Komedya da İslami kaynaklardan

- Başka hangi havzalar ve yazarlar var serinin diğer ciltlerinde?

Dört beş cildi bulacak bu serinin 2. cildinde Rusya’yı ele aldım. Puşkin, Tolstoy, Dostoyevski ve Maksim Gorki’nin Müslümanlara, Türklere ve Osmanlı’ya bakışı ve etkilenmeleri var. Özellikle Tolstoy’un kiliseye karşı olan tutumu, Hz. İsa dönemi Hristiyanlığı arayışı İslam düşüncesinin etkilerinden kaynaklanıyor. 3. ciltte hem edebiyatı hem felsefesiyle birlikte Fransa var. Fransa konusu çok geniş, çünkü bizim onları etkilememiz gibi Tanzimat’tan sonra onlar da bizi etkiliyor. Sonra da İtalya ve Sicilya var, Umberto Eco’yu orada çalıştım. Yine Dante’nin İlahi Komedyası’nın İslami kaynaklardan beslenerek yazıldığını geniş bir şekilde ele aldım.

Sözün anlamını bilmekle yükümlüyüz

Bizi biz yapanlarla bayramlaşalım