Koronavirüs salgının tüm dünyada eşzamanlı yükselişe geçtiğini belirten İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Alper Şener, siyasetçilerin ve Tabipler Birliği’nin siyasi söylemlerinin korona ile mücadeleyi olumsuz etkilediğini söyledi. “Politik kaygılarla yapılan açıklamalar yüzünden insanlar ilaç kullanmıyor. Artık onları ilaç kullanmaya ikna etmek gerekiyor. Olumsuz açıklamalar yüzünden aşı konusunda da insanları ikna etmek zorlaşıyor” dedi. Türk Tabipleri Birliği'nin ‘Yönetemiyoruz, ölüyoruz’ gibi söylemlerini eleştiren Şener, “Salgınla mücadele edenlere muhalefet geliştiriyorlar. İlaç yerine kele paça sarımsak öneren, mücadeleyi engellemeye çalışan hekimlere karşı TBB’nin tek bir açıklamasını duymadık” dedi.
Yerli aşı da acil kullanım onayı alabilir: Çin aşısında da bu yol izlenmişti
AÇIKLAMALAR REDDETMEYİ KÖRÜKLEDİ
Bütün ülkelerin sağlık, güvenlik ve eğitim politikaları olduğunu ve profesyonel kişilerin eleştiride bulunabileceğini aktaran Şener, “Bu alandaki profesyonel kişiler bu konuları olabildiğince politize olmadan eleştirir. Benim de saygı duyduğum insanlar, sırf farklı bir şey söylemek kaygısıyla, eleştirmek kaygısıyla tüm ilaç politikasını eleştirdiler. Buna saygı duyuyorum, bunlar görüş saygı duyuyorum. Ama verdiğiniz mesaj Kovid-19 pozitif olan ilaçların ilaç tedavisini reddetmesine dönüştü. Örneğin, Klorokin’in faz çalışmalarında ABD kullanıyor, kullanırken ayaktan hiçbir hastaya kullanmayın diyor. Ama bunlar bilimsel jargonla tartışılabilecek şeyler. Bunları tv kanallarında tartışmaya başlarsanız, vatandaş ‘ilaç içmeyeceğim’ der. İşte tüm bu nedenler salgının yönetiminde ciddi sorun oluşturur” şeklinde konuştu.
İçişleri Bakanlığından 'Kısmi Kapanma' genelgesi
KELLE PAÇA'YA TEPKİ YOK!
Salgının başında bazı hekimlerin kelle paça için gibi açıklamalar yaptığını aktaran Şener, “Tabip Odası’nın birinci görevi toplum sağlığıdır. Salgının başında yapılan kelle paça için açıklamalarına hiçbir tabip odası tepki göstermedi. Başka ülkelerde olsa hekimlik mesleği anlamında ciddi yaptırımlar uygulanır. Ben hekim olarak Tabip Odası’nın bu konuda sessiz kalmasını içime sindiremiyorum. Tabip odaları bunları izliyor, müdahil olmaması gereken bir politik arenada ise gardını alarak, ‘salgını yönetemiyorsunuz, ölüyoruz’ diyor. Peki bu açıklamalara niçin tepki gösterilmiyor” ifadelerini kullandı.
Kısmi kapanma: Vakalar düşmezse 15 gün sonra daha sert tedbirler gelecek
TOPYEKÜN MÜCADELE ŞART
Salgınla mücadelede Kuvayı Milliye ruhunun şart olduğunu aktaran Şener, “Önemli olan maske mesafe ve hijyen kurallarına uyarak aşıyı ihmal etmemek. Toplumsal mutabakatla bunu yapmak gerekiyor. Bazı noktalarda Kuvayı Milliye ruhuyla hareket etmek gerekiyor. Atatürk Samsun’a çıktığında bir milli mücadele başlatmasaydı, bu mücadelede top yekün bir mutabakat olmasaydı, bugün bunlar kazanılır mıydı? Sadece Antep’i, İzmir’i kurtaracağım diye hareket edilseydi başarılı olunur muydu. Elbette hayır. Bugünkü salgın sürecinde de toplumsal mutabakat şart. Eğrisiyle doğrusuyla Bakanlığın belirlediği argümanların altına herkesin imza atması gerekiyor. Birlikte hareket etmezsek toplumun yüzde 25’i aşı gelmesine rağmen aşı olmaz” ifadelerini kullandı.
DURDURULAMIYOR!
Türkiye’deki Kovid-19 vaka artışının 25 Şubat’tan itibaren tırmanışa geçtiğini anlatan Şener, “Yeni vakaların yüzde 85’i İngiltere varyantı kaynaklı. Bunun dışında Brezilya, Güney Afrika, Kaliforniya ve New York varyantları ülke genelinde görülüyor. Bunlar önemli noktalar ama bir diğer önemli nokta da insan davranışları. Şunu dürüstçe biliyoruz ki, ne yazık ki çevremizdeki çok ciddi bir grup insan önlemlere uymak yerine, önlemleri delmek için her türlü yolu deniyor” dedi.
Avrupa ülkelerinde 28 günde vaka sayıları arttığını kaydeden Şener, “Avrupa ile Türkiye’nin bir kıyaslamasını yaparsak, eşzamanlı bir yükseliş var. Avrupa’da 1 Mart - 22 Mart arası ciddi bir tırmanma var. Yüzde 9-yüzde 29 arasında birden bire artış olmuş. Bizdeki yükseliş trendi ise 25 Şubat’tan sonra başladı Yani aslında biz varyantların yayılmasını daha erken farkettik. Almanya ve Fransa dışında kapanmayı gündemde tutan bir strateji yok. Bu da her halukarda ekonomik kaygıların tüm dünya için önemli bir parametre olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.