Özgür Özel’in “Bugüne kadarki en keyifli yemekti” dediği Kemal Bey ile buluşmasında çekilen fotoğraf epeyce konuşuldu. O fotoğrafta görülen nedir? Şudur:
Yeni ile eski
Kazanan ile kaybeden
Gelen ile giden
Kravatlı ile kravatsız
Genç ile yaşlı
Müza-kereci ile anti müzakereci
Peşin satan ile veresiye satan
Yok yok, bu sonuncu yakışmadı. Satma olmasın. Jüri bunu dikkate almasın. O konuya sonra geliriz.
*
Özgür Bey, Ahlatlıbel’deki ikili görüşmeden çok memnuniyet duyduğunu belirtirken, Kemal Bey epeyce şikâyetçi. Engellemeye çalıştı olmadı, sonrasında eleştirmeye devam ediyor.
“Geçmedim muhannet köprüsünden su apardı beni” diyesiymiş. Aparanın su olduğunu sanıyor.
Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelmesinden rahatsız. İstekleri şöyle:
- Son kurultayda kaybederek yönetiminden ayrılmak zorunda kaldığı partide kendi politikalarının devam etmesini istiyor.
- İktidar ile muhalefet arasında gerilimin artarak devam etmesini istiyor.
- Yakınlaşma, görüşme, uyum, karşılıklı anlayış olmasın istiyor.
- Her yapılana karşı çıkılsın istiyor.
- Arada tuz ekmek hakkı doğmasın, ikram edilen kurabiye yenilmesin istiyor.
- Yolda belde karşılaşınca bile selâm verilmesin istiyor.
*
Arabasını satın alan kişiye yedek anahtarını vermeyen, bir süre sonra adresini bulup park ettiği yerden, gecenin kör vaktinde, sattığı otomobili o anahtarla araklamaya niyetlenen biri…
Böyle birini tanır mısınız bilmem.
Çok yoktur. Fakat rastlanmaz da değildir.
Bazen haberlerde konu olur. Vay canına der, geçeriz.
Kemal Bey’in son günlerdeki tavrı, tam da o adamın durumu gibi.
Araba: CHP.
Eski sahibi: Kemal Bey
Yeni sahibi: Özgür Bey
Böyle bir benzerlik var ama arabanın yeni sahibi akıllı. Yedek anahtarın verilmeyişinden şüphelenip anahtarı değiştirmiş.
*
Birisi Kemal Bey’in kulağına eğilip, “Artık genel başkan değilsiniz” dese iyi olacak.
Bir de o kafa ile kaç seçim kaybettiğini hatırlatsa…
Otomobil örneğini beğenmeyen veya tam uymadığını düşünen varsa başka misal getirebiliriz.
Ayrıldığı eşine sokak ortasında ateş edenler var. Yeni eşinin gözü önünde “Ya benimsin, ya kara toprağın” diyerek tetiğe basanlar, bıçakla saldıranlar…
Sanılmasın ki Kemal Bey’in hiddeti, öfkesi onlardan daha düşüktür.
Bilmiyor ki öfke ile kalkan zararla oturur; öfke ile oturan zararla kalkar.
Geçenlerde ABD Terörle Mücadele Koordinatörü olan büyükelçi Elizabeth Richard geldi.
Kiminle ne görüştüğünden çok, ABD’de bir terörle mücadele koordinatörlüğünün bulunması dikkat çekici.
DAEŞ’i kuran ABD… PKK’yı ve YPG, PYD, say gitsin bütün yapılarını destekleyen ABD…
Bir de terörle mücadele için koordinatörlük kurmuş.
Evvelce El Kaide’yi desteklediğini de hazırlarız.
Hangi terör örgütüyle mücadele ettiklerini söyleyebilirler, meraka değer.
Kasap dükkânının duvarına “Yaşasın danalar, yaşasın kuzular” diye tabela asılmasına benziyor ABD’nin bu hâli.
