Wikileaks Kriptoları"ndan fal tutan Kemal Bey fena taklaya geldi: ABD"nin eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson"ın yazdığı iddia edilen 6 Haziran 2003 tarihli kriptoyu gündeme getirerek Başbakan"ı "hainlikle" suçlarken, kendi oyunuyla sırtı mindere yapışan güreşçiler gibiydi.
Kılıçdaroğlu"nun alıntıladığı satırlar kriptoların orijinal metninde yer almıyordu...
Ya? Alıntı yaptığı kısım, basında ilk çıktığında sansürlendiği iddia edilerek Aydınlık"ta yayınlanan paragraflardı!
Aydınlık"ın metninde, ABD büyükelçisinin "Orgeneral Hilmi Özkök"ün sadakatli duruşu sahiplenilmelidir" dediği iddia ediliyor; Aytaç Yalman, Özkök"e karşı çıkan generaller arasında sayılıyor; ayrıca Çetin Doğan, Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Tuncer Kılınç gibi generallerden "Amerikan Karşıtı" olarak bahsediliyordu.
İster Wikileaks"te yer almış olsun, isterse orijinal metinde bulunmadığı halde Aydınlık"çılar eklemiş olsun, hiç fark etmez; söz konusu satırlar dezenformasyonun kralıdır.
CHP lideri, kamuoyunu Wikileaks-Aydınlık Hattı"nda çalışan dolmuşa bindirmek istemiştir!
Neden mi? Kemal Bey"in "durduk yerde" icra ettiği bu Wikileaks çıkışı Balyoz Davası"nda kararın açıklanmasından hemen sonraya denk geliyor.
Böylelikle, "Balyoz sanığı generaller Amerikan karşıtı oldukları için başlarına bunlar geldi" algısı, yanılsaması oluşturulmaya çalışılıyor.
Aynı numarayı, yeni çıkan "Türk Ordusu"na Balyoz" adlı kitabı aracılığıyla emekli general Ergin Saygun da çekiyor.
Hani şu, altı yıl önce Hudson"cı Zeyno Baran"a "darbe toto" oynattırmış olan Amerikancı general!
*
Balyoz darbe girişimini, Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman"ın birlikte önledikleri gerçeği, şimdilerde artık tamamen ortaya çıkmış durumdadır.
Balyoz davasının karara bağlanmasıyla, işbu husus tescillenmiştir. Kaldı ki, Balyoz iddianamesi Aytaç Yalman"ı "darbeyi engelleyen general" olarak tanımlıyordu.
Yalman, geçen hafta Akşam"a verdiği demeçte, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı olarak Balyoz darbesini önlediğini açıkça ifade etti.
Özkök ve Yalman sadece Balyoz darbecilerini durdurmakla kalmadılar; eş zamanlı olarak 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinde de önemli bir rol oynadılar. Mesela, o dönemde MGK"dan tezkere lehinde bir tavsiye kararı çıkmamış olması, bu hakikatin tezahürüdür.
Paul Wolfowitz, tezkerenin reddedilmesinden dolayı dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök"e ateş püskürmüştü. 2003"ün Mayıs ayında CNN Türk"te Mehmet Ali Birand"a "Türk Ordusu kendisinden beklenen liderliği gösteremedi" demişti...
Doğan Grubu"nun Posta gazetesinde "Coni Affetmiyor" manşeti de o günlerde (6 Mayıs 2003) atılmıştı!
Paul Wolfowitz "Rahmi Koç"la iftihar ediyoruz" diyen bir Neo-Con"dur...
Tezkerenin reddedilmesiyle şoke olan TÜSİAD heyeti, 2003 Mayıs"ının sonunda Washington"da Wolfowitz"le görüşmüştü!
Şu "tesadüf"e bakınız, meşhur "Genç Subaylar Tedirgin" manşeti de 23 Mayıs 2003 tarihlidir.
Ezcümle, Balyoz planı "Ulusalcı" kamuflaj elbisesi giyinmiş, Amerikancı bir darbe girişimiydi.
*
Dönemin ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, 16 Temmuz 2002"deki Ankara ziyareti esnasında, Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu ile de görüşmüştü. ABD"nin Irak"ı işgale hazırlandığı aylardı. İşgale karşı olan Kıvrıkoğlu, Wolfowitz"e çok sert tepki göstermiş, "Şayet, Kerkük"ü de içine alan bir Kürt devleti kurulması söz konusu olursa, buna açıkça karşı dururuz, oraya bölgeye müdahale ederiz!" demişti.
Wolfowitz refüze olmuştu. Bu görüşmeden kısa bir süre sonra (Ağustos 2002) Hüseyin Kıvrıkoğlu makamını Hilmi Özkök"e devretti. Ağustos"taki YAŞ"ta, teamülleri bir yana bırakıp Edip Başer"in yerine Aytaç Yalman"ın Kara Kuvvetleri K"lığına getirilmesini sağladı.
Özden Örnek, günlüklerine, o atama için "Başta İbrahim Fırtına olmak üzere hepimiz şok olmuştuk" diye yazmıştı. Yani? Birkaç ay sonra Balyoz planını icra edecek olan generaller, Edip Başer"in KKK olmasını istiyorlardı!
Kıvrıkoğlu"nun, Özkök"ün yanında Yalman"ı tercih etmesinin ne anlama geldiğini Balyoz Davası sonrasında herkes görmüş oldu.
"Kıvrıkoğlu kimleri şoke etmişti?" başlıklı yazımda (16 Mart 2010) bu durumu detaylarıyla anlatmış, Aytaç Yalman"ın aslında darbecilere karşı Hilmi Özkök"ün yanında yer almış olduğunu vurgulamıştım. Hem bunu dediğim için, hem de daha önce Hüseyin Kıvrıkoğlu"nun bazılarının iddia ettiği gibi "Ergenekon"un bir numarası" olmadığını, tersine "Ergenekon"la ve darbecilerle mücadele eden bir general" olduğunu yazdığım için o dönemde bir dizi iliştirilmiş kirli saldırı ve iftiraya uğramıştım...
Geçen hafta Vatan"ın birinci sayfasında hep birlikte şu haberi okuduk: "Bir Numara, Hüseyin Kıvrıkoğlu değilmiş: Savcı araştırdı, sonuçta Kıvrıkoğlu"nun Ergenekon"la ilişkisini gösterir herhangi bir inandırıcı, somut delil bulunamadı, dosya kapandı."
Yani? İftira, dünyaya hükümdar olmuyor.
Hakikat eninde sonunda ortaya çıkıyor. Dahası da çıkacak...
Hüseyin Kıvrıkoğlu"nun "Bir Numara" olduğu dezenformasyonunu seslendirenlerden birisi de "Batı Bey"di. (26 Ocak 2009) Aydınlık, Vatan"ın haberinden sonra büyük bir pişkinlikle Batı Bey"in vaktiyle ne söylediğini yutmuş bir vaziyette bu defa "Bir Numara Kıvrıkoğlu değil Karadayı" diye başlık atmıştı! (28 Eylül 2012)
Ezcümle, bütün bu numaralar fena döküldü.
"Bir Numara"mı? Bir general veya asker değildi!
