Dizi sektörünün 620 milyon lira gibi devasa rakamlara ulaşması ve sektördeki istihdam artışı, çocuk oyunculuğa olan talebi patlattı. Ajanslara kayıt yaptırdıktan sonra, çekimler için seçilen bir çocuk, 500 ila 5 bin tl arasında kazanabiliyor.
Rolün ağırlığı ve çalışma süresine göre ücretler değişse de ailelerin konuya ilgisi giderek artıyor. Sektör temsilcileri ise, oyunculuğu çocuğu için bir anı ya da gelecek planı olarak gören aileler yanında, bir kazanç kapısına dönüştürenlerin de olduğunu söyledi. Hal böyle olunca, eskiden çocuğunun mühendis, doktor olmasını isteyen bazı ebeveynlerin yeni hayali oyunculuk.
Callback Ajans Koordinatörü Meltem Gemici, bu alanda hemen dönemde belli talebin olduğunu söyledi. ''Son yıllarda çekilen dizi ve reklam sayısının artması ve daha çok kişinin ajanslarla tanışması, ailelerin güvensizlik ve korkularını ortadan kaldırdı'' diyen Gemici, ailelerin beklentilerini şu sözlerle açıkladı: ''Şehir dışından görüşmeye gelen aileler bile oluyor. Verdikleri emek karşısında birşeylerin olmasını hemen istiyorlar ama bu büyük bir sabır ve yetenek işi.''
Meltem Gemici''ye çocuk oyunculuğunun bir sektör olarak tanımlanmasını soruyoruz ve şöyle cevap veriyor: ''Oyunculuk televizyon ve reklam sektörünün bir alt koludur ve profesyonel bir iştir. Çocukların çalıştırılmasının etik olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla çocuk oyunculuğunu bir sektör olarak kabul etmiyorum.'' İnternet üzerinden konuyla ilgili araştırma yaptığımızda ise yüzlerce
ajansın olduğunu görüyoruz.
Kayıtdışı oyunculuk ajanslarının bazı uygulamalarının sektöre zarar verdiğini dile getiren Gemici, ''Yasalar gereği 1 günlük çalışmada bile oyuncuların sigortalanması, 16 saat üzerinde çalıştırılmaması gibi kurallar var. Ancak bunlar pratikte pek de uygulanmıyor. Sadece oyuncunun telif haklarını savunabilecek, hukuksal ve mali olarak geçerli şirketler olmalı ancak binlerce kast ajansı var'' şeklinde konuştu.
Başka bir ajans koordinatörü ise kendi bünyelerinde yaklaşık 150 çocuk oyuncu kayıtlı olduğunu birçok ajansta çocuk oyuncu sayısının diğer kategorileri ikiye katladığını belirterek, çocukların ortalama 500 ile bin 500 tl arasında ücretler aldıklarını söyledi. ''Özellikle popüler bir dizide oynayan çocuk bölüm başına 4 bin civarı kazanabiliyor'' dedi. Ajanslarında karşılaştıkları ilginç olayları özetleyen yetkili şu şekilde konuştu: ''İyi paralar kazanıldığı düşüncesi bazı ebeveynleri parasal açıdan heveslendiriyor. Ajansa kayıt yapıldıktan sonra hemen her gün ofise gelen, internet sitesindeki resimlerin haftada bir güncellenmesini isteyen aileler var. Samimi düşünceleri olanları
hariç tutarak söyleyebilirim ki,
kısa sürede büyük paralar kazanıldığını düşünen çok aile var. Rakam cazip gelebilir ancak binlerce çocuktan birkaçı seçiliyor çünkü talep bir hayli fazla.''
Yusuf Cem''in annesi, arkadaşı kendi çocuklarını deneme çekimlerine götürürken biraz da hatıra olması için onlarla beraber ajansa gitmiş. Öylesine kamera karşısına geçen Yusuf, birkaç soruyu yanıtlamış ve fotoğrafları çekilmiş. Sonrasında ise bir reklam filmi için deneme çekimlerine çağrılmış. Ardından iki farklı reklam için teklif alan Yusuf Cem ünlü bir bankanın reklam filminde oynadıktan sonra 800 lira ücret almış. Yusuf, şu sıralarda, yine bir bankanın projesi için deneme çekimlerinde. Eğer seçilirse ünlü bir oyuncu ile kamera karşısına geçecek.
Kısa metrajlı bir filmin çekimlerinde Zeynep ve annesine hikayelerini soruyoruz. Annesine göre oyunculuğu Zeynep istemiş. Ekranda gördüğü çocuklara özenen 8 yaşındaki Zeynep, 5 tane ajansa başvurduktan uzun süre sonra bir reklam filminde oynama şansını yakalamış. ''En sonunda gönlü oldu'' diyen Anne bu deneyimden bin 200 lira kazandıklarını söyledi. 6 yaşındaki Burak''ın ailesi ise son iki yılda 4 kez ekran deneyimi olduğunu ve geleceğinin ne kadar parlak olduğunu anlatıyor. Hikayelerinin başlangıcını ise aileler arasında fısıltı gazetesi olarak yayılan çocuk oyuncu sevdasıyla açıklıyor.
Çocuğun; misket oynayanı, ağaçtan düşeni, ''O daha yemesin teyzesi, hey Allahım tok evin aç çocuğu'' dedirteni vardır. O yüzden çocuğun oyuncusu olmaz. Geçtiğimiz aylarda ulusal bir gazetede ''Dilen İstanbul'' başlıklı haberde şu ifadelere yer verildi: Türkiye''ye sığınan Suriyelilerin bir bölümü dilencilik yaparak hayatta kalıyor'', ''Vatandaşlar zorla para istenmesinden ısrarcı tavırlardan rahatsız.'' Birkaç gün önce, Anadolu Ajansı adına, ''Jeo-politik'', ''Eko-politik'' dedikleri büyük bir oyunda kurban edilen Suriyelilerin görüntülerini yayınladı. Çocuklar yine başroldeydi. Evet, Suriyeliler dileniyor, buraya geliş nedenleri veya verdikleri rahatsızlık adı ne olursa olsun. Bir ekranın önünde, Harbiye Caddesi''nde, bir savaşın ortasında çocuk her yerde çocuktur. Görüntülerden rahatsız olmayın, onlar sonu ''tik'' ile biten büyük oyunların sorumluluğunu sizin vicdanınızla paylaşıyor. Bu yüzden bir türlü yağmayan kar denilince birinin aklına hep sokaktaki Suriyeli çocuklar geliyor. Varsın bu kış yağış biraz az olsun. Bu arada, ''Ey okuyucu sen de suyunu biraz az kullan, çocuklar üşümesin''
