Yeni Şafak, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin en somut konuşmaların yapıldığı ByLock mesajlarını ortaya çıkarmıştı. Darbe girişimden önce elebaşı Fetullah Gülen tarafından TSK imamı yapıldığı anlaşılan Adil Öksüz'ün de ilk kez adının geçtiği konuşmalarda, örgütün Kayseri'deki 'hipnoz' kumpasından bahsediliyordu.
YENİ ŞAFAK ORTAYA ÇIKARDI
FETÖ'cü mahrem imam Bahadır Köroğlu, ByLock'tan yazıştığı diğer imama, Fetullah Gülen'in en çok güvendiği isimlerden biri olduğunu belirttikleri Adil Öksüz'ü kastederek, "Kayseri Hava İkmal olayında gelmişti. Bizzat takip etmişti" demişti. Söz konusu mesaj içeriklerinin ortaya çıkmasının ardından Kayseri 2'nci Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'nda görevli 3 astsubay hakkında FETÖ soruşturması başlatan emekli askeri hakim Ahmet Zeki Üçok, Öksüz'ün bizzat takip ettiği kumpası Yeni Şafak'a anlattı.
GERÇEK YÜZLERİNİ GÖRDÜK
2009 Mart ayının başında soruşturmaya başladığını ve 25 Eylül'de de tutuklandığını ifade eden Üçok, "O zaman subayları 'alevi, sünni, oruç tutan, namaz kılan, kumarbaz' diye fişlediklerini gördük. Ayrıca askeri gizli emirleri çalıp değiştirerek TSK'yı 'Ergenekon Terör Örgütü'yle ilişkilendirmeye çalıştıklarını gördük. Dolayısıyla kamuoyunda fakir çocukları okutan, Türkçe Olimpiyatları düzenleyen, dinler arası diyalog diyen imajıyla hiç örtüşmeyen bir yönünü ortaya çıkardık. Yani gerçek yüzleri ortaya çıktı" dedi.
- HİPNOZ KUMPASINI O AVUKAT BULDU
- Emekli hakim Üçok, cezaevinde yattığı sırada avukat adıyla yazılmış bir mektubun kendisine geldiğini ve bu avukatın örgüt üyesi avukatların aralarında yaptığı konuşmada hipnoz kumpasının talimatının bizzat Fetullah Gülen'in verdiğini duyduğunu anlattığını belirtti.
EN ÖNEMLİ ADAMINI GÖREVLENDİRMİŞ
İtiraflardan bizzat teröristbaşı Fetullah Gülen'in "Bu olayı halledin" talimatını verdiğinin anlaşıldığını ve ardından örgüt üyesi Adalet Bakanlığı müfettişinin görevlendirildiği, Adli Tıp’ın, yargının organize edildiğini vurgulayan Üçok, şunları aktardı: "İlker Başbuğ da kitabında 'biz Kayseri'deki soruşturmayı sonlandırabilseydik bugünkü bu darbeyi yapamazdı' gibi bir şey yazmıştı. Hakikaten çok önemli bir soruşturmaydı ve ben o dönem 'Hayırdır buradan Fetullah'a mı ulaşmaya çalışıyorsun, senin boyun yetmez gibi' tehditler alıyordum. Herifler buna çok önem verdiler, çünkü 2009 yılında imaj süper, Papa ile tokalaşmalar, Türkçe Olimpiyatları filan... Sonra bir bakıyorsun TSK'daki hiyerarşi dışı illegal yapılanma deşifre oluyor.
TERÖRİST YÜZÜNÜ DEŞİFRE ETTİK
Biz bunların kimsenin bilmediği, terörist yüzünü ortaya çıkardık. Faaliyetlerinin ortaya çıkmaması için bütün varlığını ortaya koymuş ve en önemli adamlarından birini yani Adil Öksüz'ü bu iş için görevlendirmiş. Başka kimi görevlendiriyor? Adli tıpçıları, 'hipnozla işkence yapılmıştır' diye rapor verdi alçaklar. Mahkeme heyetini, duruşma savcısını organize ettiler. Yargıtay üyelerini organize ettiler onama kararı vermeleri için... Bu kadar sert önlemler aldı herifler yani. "
Ankesörle görüşmeyi o dönem tespit ettik
Soruşturma kapsamında astsubaylardan sorumlu 4 sivil imamı tespit ettiklerini de kaydeden Üçok, "Şimdi örgüt üyesi askerlerin kontörlü telefonlardan konuştukları tespit ediliyor. Biz o zaman adamların telefonlarına baktık ama hiçbir şey çıkmadı, arama yok. Sonra o astsubaylar ifadelerinde yan taraftaki büfeden abilerini aradığını söyledi. Tabi Fetullahçı Terör Örgütü'nün gerçek yüzüyle kamuoyundaki yüzü örtüşmeyince bu sefer bu süreçte bize karşı algı operasyonu başladı. 'İğneyle ifade alıyorlar, psikolojisi bozuk baskı yapıyorlar' şeklinde basında haberler çıktı. O dönem toplam 34 rapor aldırmışım. Ancak bu raporların hiçbirinde darp, cebir, işkence çıkmayınca çok sürpriz bir şekilde 'hipnoz' diye bir şey buldular" diye konuştu.
