Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından MİT Tırlarını durdurduğu için tutuklanan ve yargılaması Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde yapılan Özcan Şişman'ın 11 Mayıs 2013'te meydana gelen Reyhanlı patlamalarıyla ilgili olarak Cumhuriyet Gazetesi'ne gönderdiği mektupta bazı itiraflarda bulunması İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nı harekete geçirdi. Savcılığın tespitlerine göre; Şişman'ın Can Dündar'a gönderdiği mektubunda, “2012 yılının Kasım ayında MİT yetkilileri yanıma gelerek, aralarında Murat Özdeş isimli bir kişinin de bulunduğu bir grubun bombalı saldırı hazırlığında olduğunu ihbar etti. MİT'çiler, grubun içinde bir muhbirlerinin bulunduğunu söylediler. Bunu ihbar kabul edip soruşturmaya geçtik. Teknik takip sırasında sadece bir kez ortam dinlemesinde saldırıya ilişkin görüşmeler tespit edildi. Ancak fiiliyata geçildiğine dair tespit yapılamadı. MİT yetkilileri bir kaç kez operasyon yapsanız diye teklifte bulundular.
Yeterli delil olmadığını, engellemeye yönelik MİT'in de yetkileri bulunduğunu, gelen bilgileri polisle paylaşmalarını işimize karışmamalarını söyledim. Soruşturma sürerken Reyhanlı saldırısından üç gün önce, 8 Mayıs Çarşamba günü MİT'ten bir yetkili geldi. Tedirgin ve panik bir halde operasyon yapılmasında ısrar etti. İşimize karışmamalarını söyledim. Bize hiçbir soruşturmada katkısı olmayan, birçok terör olayında perde gerisinde ya da içinde gördüğümüz MİT'in bu saldırıyı ihbar etmesine şaşırmıştım. Reyhanlı'dan 3 gün önce bu dosyayı operasyon yapın diye yaptıkları ısrarın beni ve polisi içi boş dosya ile meşgul ederek saldırının polis tarafından engellenmesinin önüne geçilmek istendi“ ifadelerini kullandığı anlaşıldı.
Selam Kumpası soruşturmasını yürüten Başsavcı Vekili İrfan Fidan, Reyhanlı saldırısının paralel yapının bir kurgusu olduğu yönünde yaptığı inceleme sırasında Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan saldırı ile ilgili yapılan bildirimlerin dikkate alınmadığını belirledi. Başsavcı Vekili Fidan, Reyhanlı'da meydana gelen patlamalar neticesi 52 kişinin ölümü olayının sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü'nün şiddet eylemi olarak kullanılmak üzere kurgulandığını tespit etti.
Eyleme yol verilmesi gibi vahim bir durumun ortaya çıktığını, soruşturma savcısının ''itirafname'' mahiyetindeki mektubunun bu durumu teyid ettiğini tespit eden savcı İrfan Fidan, Özcan Şişman hakkında, soruşturma yapmakla yetkili HSYK Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca değerlendirilmek üzere iddianamenin bir örneğini suç duyurusu mahiyetinde gönderdi. HSYK, vahim iddia ile ilgili inceleme başlatılırken geçtiğimiz hafta FETÖ/PYD Terör örgütüne yardımdan tutuklanan Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın bu olayda da Savcı Özcan Şişman'ı aklamaya çalışması dikkat çekti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan tarafından HSYK'ya yapılan suç duyurusunda Şişman hakkında çarpıcı tespitlerde bulunuldu. Savcı Şişman, geçtiğimiz günlerde cezaevinden Cumhuriyet Gazetesi'ne mektup gönderdi. Bu mektupta, “MİT'çiler operasyon istedi, işimize karışmayın dedim. Reyhanlı'dan 3 gün önce bu dosyaya operasyon yapın diye ısrar ettiler” açıklamasını delil gösteren Başsavcı Vekili İrfan Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan yapılan bildirim dikkate alınmadığı, 52 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Reyhanlı'da meydana gelen patlamanın Kudüs Ordusu Terör Örgütü'nün şiddet eylemi olarak kullanılmak üzere paralel yapı tarafından kurgulandığı tespitinde bulunan Savcı Fidan, Savcı Şişman'ın adeta eyleme yol verdiğini, ortada vahim bir durumun ortaya çıktığı değerlendirmesinde bulundu. Özcan Şişman Cumhuriyet'te Can Dündar'a gönderdiği mektubun ise adeta ''itirafname'' mahiyetindeki olduğunu kaydeden Savcı Fidan, konunun detaylarının yer aldığı Selam Kumpası iddianamenin bir örneği de suç duyurusu mahiyetinde HSYK'ya gönderdi. Şişman'ın PR'ının ise FETÖ'ye yardımdan tutuklanan Can Dündar tarafından yapılması dikkat çekti.
