Biri soğuk ve bembeyaz, diğeri sıcak mı sıcak ve kıpkırmızıdır ama o kadar çok ortak noktaları var ki...

İkisi de kısacık iki kelime! Hatta sadece birer hece ama güzelliklerine paha biçilemez...

İkisi de anlam ve görüntü itibariyle doyumsuz bir keyif ama genelde kısa sürelidir...

Onlar hayatta insanın başına gelen en güzel şeylerden ama sonları da hep bellidir!

İkisi de gün geçtikçe azalan ve yaşadıkça bozulan naifliktedirler. Sudan nem kaparlar, fazlasından maraz çıkar...

Kar kalkarken yerden etraf nasıl çamur oluyorsa, aşk da giderken gönülden hep aynısı olmaz mı?

İkisine de ömür boyu sahip olmak için ya kutuplarda ya da hep yürekte yaşamak gerekir aslında...

Bu iki güzelliği de yaşamak için sadece göz ve kalp yeterlidir ama yüreğin yoksa, aşkı da karı da sadece uzaktan seyredersin bu dünyada!

Mesela ikisinde de yürümek mükemmel bir duygudur!

Attığın her adımda;

Ya lapa lapa gözünün önünde görür veya kütür kütür ayağının altında hissedersin...

Ya da kalbin yerinden çıkacakmış gibi ağzın hep kulaklarındadır!

O anlarda dünyanın en mutlu insanı sensindir ama karın ve aşkın bence en büyük ortak noktası, kusurları mükemmel şekilde gizlemeleridir!

Kar her göze, aşk ise sadece iki göze...

Artık o üç nokta "hitap mı eder", yoksa "inen bir perde midir" size kalmış! Ben ikisine de varım... Hitap eder diyorsanız, aşkınız baki olsun! İnen bir perde ise de gözünüz aydın olsun... Çünkü her halükarda kar da aşk da geçer!

Kar veya aşk neleri gizler, neleri güzelleştirir bilir misiniz? Kar kötü gözüken belki de her şeyi güzelleştirirken aşk ise sadece kötüyü gizler. Aşkın gözü kördür ama sadece güzeli görür. Karın gizlediklerini herkes bilir ve altındakini hiç merak etmez ama aşkın gizlediklerini maalesef aşık olan hiç bilmez! Herkesin gördüğünü o ancak çok sonra görür ve anlar... Çünkü aşk, yanına en çok onu yakıştırmaktır ama bunun onun seninle olmasına hiçbir faydası yoktur. Aşk tıpkı kar gibidir işte. Eriyip bitene kadar altındakini gizler... Karın ardı çamur olsa da gelen hep bahardır ama aşktan geriye kalan hep hazandır...

Üstada sormuşlar;

Üstad, kırılan kalp yine sever mi? diye...

Üstat, elbette sever demiş..

Adam şöyle bir durmuş ve sormuş;

Peki Üstadım, hiç kırılan bardaktan su içilir mi?

Üstat da cevap vermiş;

Peki hiç bardak kırıldı diye su içmekten vazgeçilir mi?

3 gün sonra Sevgililer Günü!

Tüm aşıkların Sevgililer Gününü kutlarım!

Sevgiyle kalın...