Arap Baharı''nın en önemli durağında "devrim" önemli bir kazanım daha gerçekleştirdi. Devrimci güçler ve Müslüman Kardeşler "alternatif" adayı Muhammed Mursi''nin başkanlık seçimi ikinci turunu kazandığı "gecikmeli" de olsa açıklandı.
Seçimi kazandığı belli olan Mursi''nin yaptığı ilk ziyaret şehit ailelerine oldu. Bu tavır İmam Humeyni''nin İran İslam Devrimi''nin başarıya ulaşması ve kendisinin sürgünden ülkesine döndüğünde ilk işinin Behişti Zehra kabristanında "devrim şehitlerini" ziyaretini anımsattı.
Seçim sonuçlarının ilanındaki gecikme ile ilgili bazı spekülasyonlara bakılacak olursa, "Yüksek Askeri Konsey" Mübarek rejiminin uzantısı diğer aday Ahmet Şefik''i seçimin galibi ilan edecekti ama Amerika''nın, muhtemelen böyle bir girişimin zaten sosyal heyecanın dorukta bulunduğu ülkeyi nereye götüreceğinin belirsiz olması nedeniyle, araya girmesi ile durum değişti. Yani seçim ilanı ile perde gerisinde çok manevralar ve hatta pazarlıklar olduğu anlaşılıyor.
% 51,7 oy oranı ile 13 milyondan fazla oy alan Mursi yemin ederek başkanlık koltuğuna oturdu. Sembolik yeminini Tahrir''de asıl yeminini Anayasa Mahkemesi''nde yaptı. Şimdi, resmen Arap dünyasının en büyük ülkesinin başkanı oldu.
Bu arada önemli bir noktaya dikkat çekmekte fayda var: Evet devrim Mübarek''i devirdi ama rejim neredeyse tüm müesseseleri ve bürokrasisi ile ayakta.
Anlaşılan, Hüsnü Mübarek''ten iktidarı devralan "Yüksek Askeri Konsey" bu yapıyı korumuş, ileriye doğru da korumak istiyor. Anayasa Mahkemesi''nin seçilmiş parlamentoyu feshetmesi buna bir örnek. Bizde olduğu gibi Mısır''da da gelecek günlerde "Anayasa Mahkemesi" krizi çıkarsa şaşmamak gerekiyor.
Diğer taraftan, başkanlık seçimlerinin ilanı öncesinde, Mursi''nin seçimi kazanma ihtimali senaryosu göz önüne alınarak, Yüksek Askeri Konsey''in anayasada değişiklik yaparak başkanın yetkilerini tırpanlayıp sembolik bir konuma düşürmesi ve kendisini devlet üstü konuma getirecek şekilde yetkileri gasp etmesi ordunun tüm samimiyetsizliğini ortaya çıkardı.
Bir Mısır gazetesinin manşetten verdiği şekliyle evet tüm engellemelere rağmen devrim başkanlık sarayına ulaştı ama Müslüman Kardeşler çizgisinin temsilcisi olan ve başarısı "Cemaat"in başarısı, başarısızlığı da "Cemaat"in başarısızlığı olacak olan, yeni başkanın önünde çok zor bir süreç var.
Öncelikle, Muhammed Mursi hem iktidar da hem de muktedir olmak istiyorsa "devlet içinde devlet" statüsünü sürdürmek isteyen ordu ile hesaplaşmak ve tırpanlanan yetkilerini geri almak durumundadır. Kendisinin aidiyetini iyi bilen ordunun başkanlık döneminin başarısız olması için çabalayacağı aşikârdır.
Dolayısıyla, kısa erimde Mursi – Ordu gerginlikleri sıklıkla gündeme gelecek gibi gözüküyor.
Feshedilen parlamento da diğer önemli bir sorundur. Yargı kararı nasıl geri çevrilecek ya da nasıl bir çözüm bulunacak büyük bir merak konusudur.
Mursi''nin içerideki önemli sorunlarından birisini iflas etmeye yakın ekonomi oluşturmaktadır. Arap Dünyası''nın en fazla nüfusa sahip bu ülkesinde ( 2012 tahminleri ile 82 milyon içeride 8 milyon dışarıda) 40 milyon insan yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. "Ölüler Şehri" olarak isimlendirilen eski mezarlıklarda bir milyona yakın kişinin yaşadığı söyleniyor.
Zaten fakir olan ülkeyi uluslararası finans aç kurtlarının ağına düşmeden kalkındırmak zor bir görev gibi gözükse de Mısır, kendi imkânları ile ayağa kalkabilecek güçtedir.
Mursi''nin dış politika öncelikleri arasında İsrail önemli bir yer alacaktır. İsrail''e bağlı olarak özellikle de Batı dünyası ile ilişkileri büyük bir imtihan içerisine girecektir.
Kısa ve orta erimde vazifesindeki tüm zorluklara rağmen bize düşen Mursi''yi tebrik etmek ve "devri-min başkanlık sarayına ulaşmasının" başarı için yetmeyeceğini hatırlatmaktır.
