Parlamentolar arası işbirliği toplantıları için yaklaşık bir hafta İran''da kaldık. Ama yurtdışında olmak sizi Türkiye''deki gelişmelerden koparmıyor. Aksine, gerek internetten gazeteleri izlemek, gerekse televizyon ve diğer araçlarla yansıyan bilgiler, uzakta olmanın artırdığı bir merakla sizi olaylara daha yakın kılıyor.

Uluslararası düzeyde her toplantıda şahit olduğumuz gibi, Fethullah Gülen özellikle İslam dünyasında merakla izlenen ve kendisiyle ilgili çok sayıda soru yöneltilen bir isim.

Emniyet''teki gelişmelerle birlikte Gülen''le ilgili tartışmalara her gün bir yenisi eklendi. Daha açıkçası şöyle diyelim. Kavgada iki taraf vardı ve bunlar habire birisi savunmak diğeri ise saldırmak için Fethullah Hoca ile ilgili dosyaları ortaya sürüyordu.

Gülen''e karşı yürütülen kampanyanın basın merkezinde daha çok Sabah ve ATV duruyor gibi. Özellikle "gibi" çünkü, ısrarla takip etmemize rağmen Güngör Mengi''nin yazıları dışında bu grubun da "eleştiri"den çok, "dosya açma" tarzıyla hareket ettiğini görüyoruz. Oysa örneğin Erbakan''la ilgili gelişmelerde haberlerden köşe yazılarına kadar kampanyanın topyekun bir savaş halinde yürütüldüğünü hep birlikte izlemiştik.

Sonuçta ATV''de yayınlanan kasetin ardından yükselen tepkilere bakarsanız, Fethullah Gülen''in yıpranmaktan çok, güç kazandığını; hatta bugüne kadar kendisine içeriden sert eleştiriler yöneltenler nezdinde "itibar tazelediğini" de görebilirsiniz. Bir adım daha ilerisine geçersek, Erbakan''ın siyaseten tasfiyesi için büyük gayret sarfedildiği bir dönemde, bu yeni yakınlaşma bir sonraki dönemin siyasi mimarisi için en önemli "ittifak" olarak düşünülüyor.

Daha Ankara''ya gelir gelmez "gri" kaynaklardan aldığımız bilgiler bu karşılıklı savaşın bir süre daha devam edeceği yolunda. Muhtemelen pazartesi günü, yani yarın Gülen''e karşı dosya açanlar son büyük kozlarını ortaya çıkaracak. Ondan sonrasında ise sürecin tamamen Gülen lehine dönüşünü izleyeceğiz büyük ihtimalle. Fethullah Hoca ile ilgili koparılan gürültünün ortasında, Ecevit''in ortaya koyduğu tavra bakarsanız bunu daha net görebilirsiniz.

DGM''ler sivilleşti. Buradan bir kez daha söyleyelim, 312''nci madde sanıldığından çok daha hızlı gelişmelerle kısa sürede gündeme alınıp kaldırılacak.

312''nci maddenin kaldırılmasının ardından siyasetle ilgili yeni gelişmeler hız kazanacak. İşte bu muhtemel gelişmelerin öncesinde Fethullah Gülen''in, bugüne kadar kendisini en sert ifadelerle eleştiren kesimle arasındaki buzların erimesi ne kadar ilginç değil mi?

Bu söylediklerimizi daha açık ifade etmemi isteyenlerin bana yöneltecekleri soruları şimdiden cevaplamak faydalı olabilir. Bizim yaptığımız işin körlerin fil tarafından pek farkı yok. Şu fark da çok önemli değil, hiç olmazsa elimizi dokunduğumuz parçanın "filin bütünü" olduğunu iddia etmiyoruz. Ama filin "bütünü" üzerinde fikir üretmenin ne sakıncası olabilir ki!