“Bir süre önce istemeyerek yedek kulübesine çektiğimiz ‘Bulunmaz Hint Kumaşı’ yazarımız Muharrem Sarıkaya, tokatlarına pardon yazılarına yeniden başlamıştır. Medya mensuplarının gerekli güvenlik tedbirlerini almaları menfaatleri icabıdır.”
*
Elbette, Ciner’s Habertürk böyle bir açıklama yapmadı…
Amma velakin…
Vahim vaziyet, aynen -con vaynen- budur!
Muharrem’in iki ay önce medya emekçisi bir kardeşimizi tokatlaması hadisesinde resmen Kara Mizah İstasyonundayız!
Evet, Muharrem Sarıtokat, “İkinci Şans” başlıklı yazısıyla -dört gün evvel- Habertürk’teki köşesine döndü.
Bir başkası olsa, Mars gezegenine “One Way Ticket” şarkısı eşliğinde yolcu edilirdi!
*
İpucu: Bir nevi Joker’dir, Mister Sarıtokat…
Kısaca, Jean-er’s Joker!
Bir başka Habertürk yazarıyla devam edelim…
Yok, medyadan gitmiyor: Maskeli Balo’da her daim rezervasyonu vardır, yani…
*
Seçimlerde iktidarın gideceğini öngörüyor olmalı ki, Zillet safına geçiş antrenmanları yapıyor.
*
Altılı Ganyan masasına güzellemeler sıralayan Nagehan, şu satırları yazmayı da ihmal etmedi:
“Ben, Türkiye’nin Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme başka bir tabirle Başbakanlık Hükümet Sistemi’ne geçmesinden yanayım. Bu konuda, iktidarın değil muhalefetin tarafındayım…
Muhalefet partilerinin 2022 yılı içinde çeşitli politik stratejiler vasıtasıyla parlamentarizme geçiş için bastırmaları gerektiğinde ısrar ediyorum…”
Aslında ne yaptığını, bir nevi itiraf da etmişti:
“Bazen ben de kendimi bir politik entelektüel tartışma programında yorumcu değil de…
Başı sonu belli bir tiyatroda oyuncuymuş gibi hissediyorum.” (Habertürk, 24 Mart 2021)
Şimdi de, Akşam’da iken yazdıklarından bazı satırları hatırlayalım:
*
Nagehan sözcüğünün manası “birdenbire, aniden” demektir.
Vaktiyle, Kompradorların Medya Masasından aldığı “sefer görev” emri ile birdenbire, aniden yüz seksen derece farklı bir kimliğe bürünmüştü!
*
Görevlendirilmesi “İktidarı, Batıcı/Amerikancı politikalara eklemleyebilme” hesabındakilerce yapılmıştı.
Şayet işbu “derin görevlendirme” olmasaydı; Truva Nagehan 2009’da Akşam’da yazdıklarının tıpkıbasımını 2022’de Habertürk’te yazacaktı…
-Orijinali Akşam’daki halidir, yahu!
*
“Yönlendirme” gayretkeşliği de cabası…
“İktidar destekçisi” görünümlü samimiyetsiz, sahte cümlelerinin arasında; birdenbire “Osman Kavala ve Selo Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyen” bir Truva’dan bahsediyoruz!
Halk TV’deki fahri EOKA’cı Ayşenur için…
1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtının unutulmaz parolasına atfen -isabetle- şu gönderme yapıldı:
“-Ayşenur Abla, tatile çıksın!”
Oysa…
Halk TV’deki “Derin Görevli” Ayşenur’a sahne aldıranların parolası tam tersidir:
*
Etki Ajanı Ayşenur’u, bir dolu akla ziyan lafları ettiği için yahut Türkiye’mize saldırdığı için orada tutuyorlar!
Mehmetçiğimizi Azerbaycan’da “Şov yapıyor” diye suçlayan 007 Ayşenur’du…
Pençe Kartal Operasyonu için “Utanıyorum. Doğru değil, bunlar, ya” diye zırlayan yine oydu…
İktidara karşı “Silahlı silahsız mücadele etmek, bedelini ödemek lazım” çağırısını da yapmıştı.
Şöyle ki…
