ABD"nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone patlıcan muhabbetini pek seviyor. Ne zaman Türk Mutfağı"ndan söz açılsa, patlıcan yemeklerine bayıldığını söylüyor.
Amerikan Büyükelçisi, mutfakta da ne denli "maharetli" olduğunu gösterdi; televizyonların Ankara temsilcilerine "yalancı patlıcan dolma" yaptı!
Ricciardone usulü bu özel yemekte; patlıcan, soğan, pirinç ve domatesle birlikte "PKK ve Bin Ladin"le ilgili irilerinden kuyruklu yalanlar da itina ile kullanılıyor.
… … …
Büyükelçi Ricci, PKK ile mücadelede ABD"ye yönelik şüpheden dolayı üzülüyor…
Hatta sinirleniyormuş!
"Türkiye, terörle mücadelede tek başına, ABD onu desteklemiyor, diyenlere soruyorum: Niye bu sözlere inanıyorsunuz?" diyor, Ricciardone…
"Bu durum, düşmanlara umut veriyor olabilir" diye de ekliyor!
ABD Büyükelçisi, gözlerimizin içine baka baka yalan söylüyor.
*
Yıllar önce, "Baronlar Konseyi" (İçimizdeki Washington) eliyle terör örgütü PKK"yı inşa eden…
12 Eylül sürecinde palazlandıran, yaklaşık otuz yıldır da Türkiye"nin başına bela eden ABD"dir.
İstihbarat paylaşımını Ankara ile değil, PKK ile yapıyor, ABD!
*
Francis Ricciardone, "yalancı patlıcan dolma" yedirmeye bayılıyor:
"Türk hükümetiyle PKK ve Kandil konusunda tüm istihbaratı paylaştıklarını" iddia ediyor…
Hatta, daha ileri gidiyor, hiç yüzü kızarmadan "Bin Ladin"in yakalanmasında uyguladığımız ileri teknoloji ve özel kuvvetlerin kullanıldığı taktik teknik prosedürleri paylaşmayı teklif ettik" bile diyebiliyor…
Böylelikle "Ladin"in Pakistan"daki evinde askeri bir operasyon sonucu öldürüldüğü" yolundaki devasa yalanı pazarlayan bir başka kuyruklu yalana imza atmış oluyor!
Bin Ladin"in 20 Şubat 2007 tarihinde böbrek yetmezliğinden (eceliyle) öldüğü, hiç kimsenin kaçamayacağı bir hakikat.
Hal böyleyken…
Bin Ladin"in 2 Mayıs 2011"de Pakistan"da düzenlenen o bildik "gözbağcı" askeri operasyona…
Bir başka deyişle, kendisinin "öldürülme partisine/kokteyli"ne katılabilmesi mümkün değildi!
*
İsmail Küçükkaya"nın yönettiği Akşam gazetesi, dünkü "Ladin taktiği CIA Başkanı"ndan" manşetiyle "ABD Ankara Büyükelçisi"nin yalanını pekiştirmeye yarayacak şekilde" sahne aldı.
Manşetlerine "Veziristan"daki konutunda böyle öldürülmüştü" cümlesiyle (grafikler eşliğinde) büyükçe bir kutu ekleyerek…
Devasa küresel yalanı allayıp pullayıp, bir defa daha yemek masamıza getirdiler.
Bunca zamandır, Amerikan makamlarının Bin Ladin"in cesedine ait tek kare fotoğraf veya en ufak bir görüntü dahi sunamamış olmalarını, Akşam da diğer "iliştirilmişler" gibi hiç sorgulamıyor.
Yani?
Duvardan duvara yalanlarla örülmüş konforlu konutlar pardon manşetler!
***
Hafta başında gördük ki…
Yalancı patlıcan dolma yapmayı Dışişleri eski bakanlarından İlter Türkmen de pek seviyormuş…
Darbe komisyonuna "Darbelerde ABD"nin parmağı olduğu iddiası, tamamen şehir efsanesidir" diyerek aklımıza hakaret etmeyi ihmal etmedi!
"ABD"nin 12 Eylül"de zinhar payı yoktur. ABD, neden Türkiye"de darbe yaptırsın ki?" şeklindeki akla ziyan sözler, İlter Türkmen"e ait…
İşbu berbat sihirbazlık numarasıyla "Yalandan kim ölmüş ki?" serisinin en çarpıcı örneklerinden birine imza atan İlter Türkmen, 12 Eylül darbesinin Dışişleri Bakanı idi.
Yıllarca sinemalarımızda gösterilen Amerikan filmlerinin, düzeltiyorum Amerikancı politikaların dublajını özenle yapmış bir diplomasi sanatçısıdır!
Rahmi Koç"a en yakın isimlerdendir:
Nam-ı diğer "Mister Simit"in "Global İlişkiler" forumunun kurucularındandır.
Abdullah Öcalan"ın "akil adam" dediği kişidir!
***
Finaldeki, "yalancı patlıcan dolma" ne mi?
Darbe komisyonunda, iliştirilmiş bir medya dublajcısının seslendirdiği "Bülent Ecevit, Merve Kavakçı"ya 1999"daki o çıkışı yapmasaydı, belki de darbe olacaktı. Ecevit, böylece darbeyi önlemiş oldu" yalanıdır.
İşbu manidar yalancı dolma…
Hangi, yalancı patlıcan dolmaya baka baka pişiyor?
28 Şubat"ın babalarından Süleyman Demirel de, "O süreçte aslında kendisinin darbeyi önleyen kişi olduğu" yalanını pazarlayıp durmadı mı?
Her fırsatta, pazarlamaya da devam ediyor.
Daha da kuyruklusu var…
Başta "Morrison Süleyman" olmak üzere…
Kimi Mandrake"ler, büyük bir pişkinlikle hala daha "28 Şubat"ın darbe filan olmadığını" iddia ediyorlar:
"Afiyetle yiyelim" diye!
