Kapanışa yakıştı | Yusuf Aydın

Beşiktaş, Konyaspor karşısında dakikalar ilerledikçe açıldığı bir oyun temposuyla sahadaydı. Aykut Kocaman, siyah-beyazlı takımın maç kasetlerine iyi çalışmış olacak ki; Beşiktaş alışagelmiş temposunda başlayamadı maça. İlk yarım saate kadar bu böyle sürdü. Devre biterken Beşiktaş, oyun ağırlığını koymaya başladı; 2. yarıdaki fırtınanın sinyallerini verdi.

İlk yarının son 15 dakikalık bölümü için 'ikinci yarıdaki gollerin habercisi' dedik ancak bunu sadece oyun kalitesi açısından söyleyebildik. Gomez'in kaçırdığı; Rhodolfo'nun kafa denemeleri dışında aman aman net pozisyon yoktu baktığımızda.

İlk yarıda Beşiktaş'ın hızını kesen; Torku Konyaspor'un Oğuzhan'ı iyi kilitlemesi oldu. Adını 'Barcelonavari' koyduğumuz hızlı pas oyununu, ikinci yarının ilk bölümlerinde sergilemeyi başaran Beşiktaş, Torku Konyaspor'u bir anda çözüverdi. Ondan sonrası da çorap söküğü gibi geldi.

Oğuzhan, bu sezonun fark oluşturan oyuncusu; perdeyi de açan oydu. Tam bir maestro gibi sahada süzülüyor. Sosa, çıkış trendinde. Gomez, atmaya devam ediyor. Gökhan Töre, bazı durumlardan dersini çıkarmış. Biri çıkıyor, biri giriyor; giren de golünü atıyor. Oyundan çıkan Quaresma'nın sinirle kramponunu yere çalmasına 'Daha iyi oynama hırsı' diyelim...

Evinde sadece tek yenilgisi olan Torku Konyaspor'u; teknik direktör Aykut Kocaman gibi rakibi çok iyi analiz edebilen bir teknik adamın takımını farklı bir skorla mağlup etmek küçümsenecek bir durum değil. Beşiktaş, '1-0 olsun bizim olsun' denebilecek maçlardan birinde futbol resitalini yaptı; bol gollü kazandı.

Şimdi Beşiktaş, karnesi baştan aşağıya pekiyi olan bir öğrencinin yaşadığı duygularla tatile çıkabilir.

#beşiktaş

#galibiyet

#kapanış