Kripto para piyasasının önde gelen kuruluşları yıllardır üç konuda uyarıyorlardı: 1. Bu piyasada volatilite (piyasa değerinin oynaklığı) o kadar yüksektir ki kısa vadeli alış-satışlar çok risklidir. 2. Para piyasalarında bir numaralı etken ‘güven’ unsurudur. Paranızı nereye yatıracaksanız yatırın, o yerle ilgili güven parametrelerini hiçbir zaman gözden kaçırmamanız gerekir. 3. Böyle ‘oynak’ piyasalara, kaybı söz konusu olduğunda sizi büyük zarara ve üzüntüye uğratacak meblağlar yatırılmaz.

Fakat, gelecek olan geldi! Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi, AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Korkmaz Karaca, önceki gün Twitter’dan paylaştığı mesajında “Kapalıçarşı üniversitesinde ilk ders şudur: Tamahkâr ile sahtekâr birbirini çabuk bulur” demişti…

Thodex meselesini duymayan kalmamıştır herhâlde… Şirketin kurucusu Faruk Fatih Özer’den ve 400 bine yakın yatırımcının 2 milyar dolar olduğu iddia edilen parasından haber alınamıyor…

Sekiz ilde yapılan operasyonda, haklarında gözaltı kararı verilen 78 kişiden 62’si yakalanmış. İnterpol, Özer hakkında ‘kırmızı bülten’ çıkarmış. Adalet Bakanlığı, Özer’in kırmızı bültenle aranması ve Arnavutluk’tan iadesi için işlem başlatmış. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Özer’in yakalanması için Arnavutluk İçişleri Bakanı Bledar Cuci ile telefonda görüşmüş.

Durum net olmasa da son derece hararetli…

BtcTurk CEO’su Özgür Güneri ile Yönetim Kurulu Üyesi Bora Oruç, çevirim içi bir basın toplantısı düzenleyerek durumu sektör açısından netleştirmek için önemli bir adım attılar.

Finans sektöründe 30. yılını tamamlayan, uzun yıllar regüle sektörlerde çalışan, en son görev yaptığı QNB Finansbank Grubu’na bağlı QNB Finansinvest CEO’luğundan ayrıldıktan sonra, Kerem Tibuk’un 2013’te kurduğu BtcTurk’e 2017’de ortak olan Güneri, “Kullanıcılarımıza finansal anlamda taraf olmuyoruz, Bitcoin çıktığında ya da düştüğünde para kazanmıyoruz” diye konuşmuş.

17 yıl Sermaye Piyasası Kurulu’nda çalışan ve Başkan Yardımcılığı görevine getirilmiş BtcTurk Yönetim Kurulu üyesi Bora Oruç ise özetle işin, regülasyon (düzenleme) tarafını anlatmış.

Medya mensupları dâhil, aklı başında herkes, blokchain teknolojisine dayalı ve devletlerin kontrolünün dışında hareket eden kripto paraların gelişmesinin engellenemeyeceği hususunda hemfikir. Aynı fikir birliği, devletin uluslararası standartlara uygun bir yapılanmayı hedefleyerek konuya düzenleme getirmesi hususunda da sağlanmış.

Regülasyonun, dijital varlık piyasasındaki haber kirliliğini de engelleyeceği açık. Bu düzenleme çok karmaşık olmak zorunda da değilmiş. Saklama şartları, sermaye yeterliliği, yöneticilerin kim olduğu ve ortaklık yapısı, yetkinlik ve sertifika aranması, hesap sahipleri için çok yüksek olmayacak bir vergilendirme sistemi ile hesap verilebilirliğin sağlanması getirilmesi beklenen adımlar…

‘Basiretli tüccar’ olabilmek için ille de düzenlemenin şart olmadığını söyleyen Güneri, kendilerinin regülasyon varmış gibi hareket ettiklerini belirtti ve şöyle devam etti: “Tüm kullanıcılar bir dakika sonra paralarını çekmek istese bile verebilecek durumdayız. Paraya, likiditeye, fiyata müdahale etmiyoruz. Almak, satmak kendi inisiyatiflerinde.”

Thodex krizi sonrasında, BtcTurk gibi sağlam yapıların son 24 saatteki TL ve kripto para yatırma ve çekme işlemlerinde, herhangi bir güne göre, önemli bir değişiklik olmamış. Hatta fiyat düşüşü sebebiyle son 24 saatte yatırımlar artmış.

Bu aşamada beklenen gelişmeler şöyle sıralanabilir: Devletin ilgili kurumları BtcTurk ve onun gibi önde gelen, uluslararası standartlara göre çalışan, kurumsal yapılanmalarını tamamlamış şirketlerle görüşürler; ortaya çıkan taslağı, tartışılmak üzere finans sektöründe söz sahibi sivil toplum kuruluşlarına, düzenlemeden sorumlu kuruluşlara ve akademi dünyasına açarlar; son hâlini alan paketi, yasal bir düzenleme için gerekli mercilere gönderirler…

Türkiye’de tüm taraflarca bu kadar geniş tabanlı bir mutabakat sağlandığına çok az tanık olmuşuzdur. Bu, hükümet için bir fırsattır.