|
Ocak 1997 tarihli Milliyet gazetesinde ‘Orakoğlu’ndan Erbakan’a gizli 28 Şubat brifingi’ iddiası?

18 Ocak 1997 tarihli Milliyet gazetesinde kapatılan Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın 28 Şubat süreci hakkında bilgi topladığı iddia edilmişti. Gazete haberine göre Erbakan, kamuoyunda “Köstebek Davası” ile tanınan, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkanvekili Bülent Orakoğlu ile yaptığı geçen haftaki gizli görüşmede, 28 Şubat dönemi hakkında, “Köstebek Davası” çerçevesinde bazı olaylarla ilgili sorular da sordu. Ankara’daki ASKİ tesislerinde ayrı masalarda yenen iftar yemeğinden sonra Erbakan’ın giriş kattaki odalardan birine Orakoğlu’nu çağırmasıyla gerçekleşen görüşmede, Refahyol’un hizmetleri de karşılıklı olarak dile getirildi. Orakoğlu, Erbakan’la birkaç defa telefonla görüştüğünü, ancak ondan gelen talep üzerine ilk defa yüz yüze sohbet etme fırsatı bulduğunu kaydederek, “54. hükümet dönemiyle ilgili karşılıklı sohbet etme fırsatı bulduk” dediği iddia edildi.

Erbakan daha önce çıktığı Avrupa gezisinde, Milliyet’in 28 Şubat süreci ile ilgili sorularını da cevaplandırarak, “ordu bazı çevrelerin maksatlarına alet edinmek istenmiştir” demişti. Erbakan 28 Şubat kararlarıyla bir tartışma ortamının da başladığına dikkat çekerek, “Bazı çevreler bunları bir ültimatom, tamamen demokrasiden dışarıya çıkış şeklinde yorumlayarak, bu teklifi veren ordu mensuplarını kendi maksatlarına alet etmek istediler. Halbuki bundan en çok ordunun kendisi üzülmüştür” diye konuşmuştu.

28 Şubat sürecinin, RP’nin iktidardan uzaklaşmasına ve kapatılmasına neden olarak gösterilmek istendiğini vurgulayan Erbakan, “Ama hiç alakası yok. Biz iktidardan kendi protokolümüzle ayrıldık. Daha güçlü gelelim diye. Bizim Sayın Demirel’e verdiğimiz dilekçe ortadadır. Bu dilekçede ‘daha güçlü olarak gelmek ve istikrar içerisinde hizmetleri daha iyi yürütmek için uygun gördük’ dedik. Hadise budur” diyerek savunma yapmıştı.

MİLLİYET GAZETESİ’NİN İDDİA ETTİĞİ BU GÖRÜŞMEYİ HATIRLAMIYORUM. OLSAYDI MUHAKKAK HATIRLARDIM. MASA BAŞINDA HAZIRLANAN PSİKOLOJİK HAREKAT AMAÇLI BİR DEZENFORMATİK BİR GİRİŞİM!

28 Şubat sürecinin Başbakan’ı rahmetli Erbakan ile yüz yüze iki görüşmemiz olmuştur. Bu görüşme de Başbakan Erbakan’ın yanında Refah Partisi Grup Başkan Vekili Veysel Candan’ın da olduğu bir ortamda gerçekleşmiştir. Hatta ilk görüşme çok önemli bir konuda bilgi verme amacıyla tarafımdan talep edilmişti. Görüşme Başbakan Erbakan’ın Balgat’taki ikametinde gerçekleşmişti. Görüşme öncesinde özel kalem tarafından Başbakan Erbakan’ın yanında parti ileri gelenlerinden bir kişinin de olacağı Başbakan Erbakan’ın tüm görüşmelerinde bu şekilde bir strateji izlediği tarafıma bildirilmişti. İkinci yüz yüze görüşme ise Balgat’taki parti binasının yanındaki camide Cuma namazı sonrasında gerçekleşmişti. Kısa bir süre ayakta yapılan bir görüşmeydi.

İlk görüşmede Başbakan Erbakan’a çok yakın üst düzey bir partili ile ilgili bazı negatif gelişmeler konusunda bazı tespitlerimizi açıklamış, bu konuda bir emirleri olup olmadığını sorduğumda “Allah ıslah etsin” temennileri olmuştu. İlk görüşmemizde Başbakan Erbakan’ın BÇG belgesi ile ilgili bazı sorularını cevaplamıştım. Cuntanın PKK ile görüşmelerine de kısaca değinmiştim.

TANSU ÇİLLER: “MİLLETVEKİLLERİM YASSIADA İLE TEHDİT EDİLİYOR”

TBMM Komisyonu tarafından hazırlanarak Meclis’in web sitesine konulan Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun raporunda yer alan bilgiye göre, DYP milletvekilleri Yassıada’ya götürülmekle tehdit edilmiş. Sayın Çiller “Sayın Erbakan’a 50 milletvekilim tehdit ediliyor, bu milletvekilleri, Meclis içerisinde adeta bir ikna odası oluşturuldu, bu ikna odasına çağırılarak tek tek konuşturuluyor ve kendilerine, ‘Yassıada’daki odanız hazır’ şeklinde tehditte bulunuluyor” şeklindeki beyanat verdiğini söyledi. 28 Şubat sürecinin başarısının bu milletvekillerinin korkutulmasından kaynaklandığının altını çizdiğini de belirten Erbakan bu milletvekilleriyle konuşan ve Yassıada’daki o odalarını gösteren komutanın Çevik Bir olduğunu da açıklamıştı.

Dönemin Başbakanı rahmetli Erbakan 28 Şubat’ta Refah-Yol hükümetini düşürmek için DYP’li milletvekillerine baskı yapıldığına, hatta bazılarına para teklif edildiğine, tehdit dahil her yolun denendiğine inandığını belirtmişti. Bu tehdidin Çevik Bir tarafından yaptırıldığının söylendiğini açıklayan Erbakan; milletvekillerinin ‘Ya istifa edin ya da Yassıada’ya gidersiniz’ şeklinde tehdit edildiklerini açıklamıştı. 28 Şubat davasına tanık olarak çağrılan dönemin önemli siyasi aktörleri Çiller ve rahmeti Hasan Celal Güzel haricindekilerin tümü, 28 Şubat darbecilerinden davacı olmamışlardı. Rahmetli Hasan Celal Güzel ve eski Başbakan Çiller de bazı DYP milletvekillerinin 250 bin dolar karşılığında DYP’den istifa ettirildiklerini açıklamışlardı.

28 ŞUBAT SÜRECİNDE EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİ DE 28 ŞUBAT’IN DARBE OLMADIĞINI İDDİA EDEN CUNTA VE MUHİBLERİYDİ

Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel 28 Şubat tartışmaları ile ilgili olarak; “Neyi tartışıyorlar” sorusunu gündeme getirmiş ve şöyle devam etmişti: “Peki neyi tartışıyorlar? Niye tartışıyorlar? Rahmetli Erbakan’a haksızlık yapılmış da onu telafi etmek için mi tartışıyorlar? Tansu Çiller’e karşı haksızlık yapılmış da onu telafi etmek için mi tartışıyorlar? Cumhuriyet’in temel nitelikleri korunmamış da, onu telafi etmek için mi tartışıyorlar? Bunu bir düşünsünler. Diğer konulardaki tartışmaların 28 Şubat’la bir ilgisi yoktur. 28 Şubat MGK toplantısı Anayasa’nın 118. maddesine göre yapılmıştır. Kararlar 118. maddeye göre alınmıştır ve 2009 yılına kadar da uygulanmıştır.”

Demirel ile ilgili en önemli itirafı ve değerlendirmeyi medyadan sorumlu olan, ağırlaştırılmış hapis cezası alan er rütbesine indirilen 28 Şubat cuntasının önemli isimlerinden er Erol Özkasnak yapmıştır. “Demirel olmasaydı başaramazdık.”

#Necmettin Erbakan
#Bülent Orakoğlu
#28 Şubat
#Darbe
#Milliyet Gazetesi
1 yıl önce
Ocak 1997 tarihli Milliyet gazetesinde ‘Orakoğlu’ndan Erbakan’a gizli 28 Şubat brifingi’ iddiası?
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür
Reisi’nin manidar ölümü
İran bu sancılı günleri nasıl atlatacak?