Beklenen, Ukrayna’nın, Rusya’nın bile hesap etmediği seviyede büyük bir direniş göstermesi, savaş coğrafyasını, Rus orduları için, ilerlemenin olmadığı, zaman içinde bozguna dönüşeceği bir bataklığa; bir Afganistan’a dönüştürmesi; bu arada hayâta geçirilecek sert ve seri bir ambargolar seti üzerinden Putin’in devrilmesiydi. Neredeyse mutlak Batı hâkimiyeti altında olan medya da bu yolda geniş bir seferberlik içine sokuldu.
Angloamerikan bloktan cevap gecikmedi. Bu üçlü ziyâretin hemen akabinde Boris Johnson Ukrayna’daydı. O da muhtemelen Zelenski’ye, savaşa devam etmesini, İngiltere’nin sevk ve idâre edeceği alternatif bir Avrupa’da Ukrayna’nın ne kadar vazgeçilmez olduğunu söyleyip, Ukrayna ordusuna verecekleri silâhlarla, E-40 Su Yolu için çok kritik bir kıymet taşıyan Herson üzerinden Rusya’ya karşı büyük ve püskürtücü bir taaruz yapmasını telkin etti. Bugüne kadar istediğini alamayan Zelenski, muhtemelen üçlüyü Johnson’a şikâyet etti. Teklifi kabûl edip etmediğini ilerdeki günlerde göreceğiz.. Hoş etmeyip de ne yapacak?
geçtiğine bahse girerim..