ABD ve AB, Mısır''daki Sisi Darbesine bir türlü ''darbe'' diyemedi; Batı Medyası da Adeviye Meydanı''ndaki katliama ''katliam'' diyemiyor. Batı''nın demokrasi illüzyonu düştü, çifte standardı bir kere daha göründü!
Sahi, bir de ''Çifte'' Standard and Poor''s vardı, değil mi?
O, şimdilik kalsın…
Bizde daha da ilerisi; mesela AB''den bile ötesi…
''Hasan Cemal Kriterleri'' var!
TÜPRAŞ olayından sonra hükümete yüklenen Hasan Cemal, ''Koç''a dokunursan demokrat değilsin'' demeye getiriyor!
Yani?
Demokrasi numarası çekilirken…
Koç Grubu''na ''dokunulmazlık'' atfeden bir standartla karşı karşıyayız!
*
2008 sonbaharında küresel krizin patladığı dönemde…
Hasan Cemal, bakın ne yazmıştı:
''Başbakan Erdoğan''ın ekonomik krizi baştan beri kötü yönettiğine ilişkin kanaat gittikçe yaygınlaşıyor. (…)
Erdoğan''ın ekonomi takımına dönük eleştirel yaklaşımlar fazlasıyla yaygın iş dünyasında. Onlardan birinin sözleri şöyle:
''IMF ile bir an önce anlaşma yapılmasında fayda var. Çok gecikildi. Geçen mayıs ve haziranda yapılmış olsaydı, Türkiye''ye 40 milyar dolar gelebilirdi. Şimdi ancak 20 milyarda kalacağız.''
Güncel soru: IMF ile anlaşma kapıda mı? Öyle gözüküyor, süreç hızlandı. Bir bankacı şöyle dedi: İlle de yumurtanın kapıya dayanması mı lazım? Bu yola daha önce gitseydik, çok daha iyi olurdu.'' (Milliyet, 22 Kasım 2008)
*
O günlerde ''Mister Simit''in oğlu Mustafa Koç…
IMF ile en az 30 milyar dolarlık bir anlaşma yapılması için biteviye dil döküyor, ancak bu yolla Türkiye''nin ''rahatlayacağı'' hikâyesini anlatıyordu.
Yine o dönemde, Deutsche Bank ''Türkiye''nin 90 milyar dolara ihtiyacı olabilir'' diye açıklama yapıyordu. (1 Kasım 2008)
TÜSİAD ısrarla IMF anlaşması istiyordu. (19 Aralık 2008)
*
Hasan Cemal, 3 Aralık 2008 tarihli ''Erdoğan sandıkta çöküş yaşar mı?'' başlıklı yazısında ise ''Ey Tayyip Erdoğan bir an önce IMF ile anlaşma yapmazsan sandıkta bitersin!'' demeye getiriyordu!
*
IMF ile yeni bir stand-by anlaşması için ha babam bastıran yaşlı kurtların, baronların…
Onların medyadaki spikerlerinin…
Kriz Tellalları''nın ''dayatmaları'' boşa çıkarıldı…
IMF''den 30-40 milyar dolar alıp baronlara vermesi istenen Ankara bu tuzağa düşmedi; dahası 2010''da IMF''ye ''Çık, git!'' dedi…
Batı''yı perişan eden Küresel Kriz, Türkiye''nin ekonomisini çökertemedi; Hasan Cemal''in yazdıkları da, iliştirilmiş ekonomi köşecilerinin kehanetleriyle birlikte çöpe gitti!
*
Hasan Kaptan, aslında necidir?
Sermayenin, baronların dublajını yapan bir seslendirme sanatçısıdır.
Bundan dolayıdır ki, yıllardır askeri vesayetin de üzerindeki baronların vesayetinden asla söz etmemiştir!
Şu satırları, karnının neden ağrıdığını göstermeye yetiyor:
''Başbakan''ın, Zaloğlu Rüstem''liği elinden bırakmaya hiç niyeti yok. İçeriye ve dışarıya palasını sallamaya devam ediyor. Amerika''sı da, Avrupası''da, AB ve kurumları da, Almanya''sı da, Merkel''i de, İsrail''i de, şimdi Mısır''ı da bundan payını alıyor…''
(18 Temmuz 2013, t24)
Şimdilerde Hasan Kaptan''ın teknesinin Aydınlıkçılarla aynı ''Koç gibi'' marinada demirlemiş olmasına şaşırmayınız…
Maskelerin peş peşe düştüğü bir süreçteyiz.
TÜPRAŞ''a denetim ve inceleme başlatılmasına öfkelenen Batı Bey''in Aydınlık gazetesi ''İntikam Operasyonu'' diye başlık atmış; yazarları da Koç Grubu''na destek satırları döktürüyor!
Bu arada, Aydınlık…
''CFR üyesi ve Rand Corporation Avrupa Güvenlik Masası Şefi Stephen Larrabee ile röportaj yapmış, tefrika halinde hükümete işbu kovboyun ağzından ateş ediyor:
''CIA''in kıdemli analisti Larrabee: Açılımı Taksim dağıttı''
''Gezi direnişi Erdoğan''ın başkanlık hayalini çökertti''
… … …
Demek ki neymiş?
Kimler, kimlerin ''biraderi'' imiş?
İçerideki ''ecnebiler'' kimlermiş?
Güya ''ulusalcı'' Aydınlık aslında neciymiş?
*
Sırası gelmişken…
Deniz Baykal CHP lideri iken, Stephen Larrabee''nin…
''CHP''nin üst yönetimi değişmelidir'' dediğini unutalı epeyce oldu, değil mi?
Peki, kaset operasyonunun hemen ardından ''CHP''ye en büyük kötülüğü Deniz Baykal yaptı'' diyen baron hangisiydi?
TESEV''in kurucuları arasında yer alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu mu, TÜPRAŞ olayından sonra şöyle konuştu:
''Böyle inceleme olmaz: Koç için görev yaparız…''
Zurnanın zırt dediği yerdir!
