Yetmişli yılların önde gelen sol örgütlerinden birinin lideriydi.
*
Seksenli yılların sonlarında, Meksika’daki bir yayın kuruluşu tarafından ödüllendirilmişti.
Ancak, ödülü almaya kendisi gitmedi.
Ya?
-O dönemde sevgilisi olan kadın gazeteciyi gönderdi.
*
Kadın gazeteci, ödül töreninde söz konusu “devrimci” ismi temsil etti…
-Onun adına ödülü aldı.
*
Daha sonra…
Onlarla Meksika’nın başkentinden ABD’ye uçtu.
*
Amerikalılar, kadın gazeteciyi New York’ta gezdirdiler; yedirdiler-içirdiler; giydirdiler…
Bütün masraflarını karşıladılar.
Ezcümle…
“Fevkaladenin fevkinde” iyi ağırladılar.
Türkiye’ye dönüş vakti geldiğinde…
Ona “devrimci” erkek arkadaşına götürmesi için büyük bir bavul “emanet” ettiler!
*
JFK Havaalanından uçağa binişinde de…
Atatürk Havalimanında (Yeşilköy) uçaktan inişinde de herhangi bir sorunla karşılaşmadı.
“Devrimci” kadın gazeteciye ve ihtimamla taşıdığı bagajına tüm yollar açıktı!
Gizemli büyük bavulun içinde ne mi, vardı?
El Cevap:
*
Kadın gazeteci Amerikalıların gönderdiği bu “cukka” emaneti…
Anti-emperyalist maskesini hiç çıkarmayan “devrimci” lider etiketli erkek arkadaşına “kendi elleriyle” teslim etti!
-Görev tamamlanmıştı.
*
New York’tan İstanbul’a döndükten kısa bir süre sonra…
“Devrimci” kadın gazeteci…
Bir akşam meyhanede “çakırkeyif” halde iken; “kendisinde her zamankinden farklı bir hava sezinleyen” bir meslektaşına dökülüverdi!
-Meksika’yı, ABD’yi ve nihayetinde dolarları nasıl getirdiğini “ballandırarak” anlatmıştı!
Elli yıl önce…
Watergate Skandalı’nı ortaya çıkaran Washington Post gazetesinin genel yayın yönetmeni Ben Bradlee muhabirlerine şöyle demişti:
Bir olayı aydınlatmak istiyorsanız…
Gazeteci olarak izlemeniz gereken yol bu!”
Yıllar evvel SHP’yi tüketen İSKİ Skandalı sırasında da işbu yazılı olmayan kural işlemişti.
1993’teki yolsuzluk skandalının patlaması, İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel’in eşi Nurdan Erbuğ ile ilişkilerinin bozulmasına dayanıyordu.
Bu çerçevedeki en güncel örnek ise Aykut Erdoğdu ile yeni evlendiği eşi Tuba Torun’un CHP’den istifa etmelerine yol açan skandaldır.
Yani…
Mister Kemal’in Partisi’nde “Torpille Parti Meclisi üyeliği, dolarla milletvekilliği” ifşaatı!
Yine dolarlara gelmişken…
Biz yine Yetmişli yılların “devrimci” flama sallayan liderine dönelim!
*
12 Mart 1971 muhtırasından sonra yaptığı basın toplantısında şöyle demişti:
Güya “Amerikan Karşıtı” gençlik lideri işte böyle diyordu!
*
Kendisinden önceki ve sonraki darbeler gibi “Made in USA” patentliydi.
*
Üç yıl önce, TSK’nın Barış Pınarı Harekâtına ateş püskürmüş ve de Türkiye’yi ABD’ye şikâyet etmişti!
*
Altı sene evvel de “Yunanistan’ın borcunu Türkiye üstlensin” demişti!
*
On yıl önce ise dağda “karşılaştığı!” PKK’lı teröristlerle kucaklaşmıştı!
Elli sene evvel “içinden sıyrıldığı” fevkalade kanlı olaydaki konumunu ise halen daha “ikna edici biçimde” izah edemiyor!
Vaktiyle Mahir Kaynak’a şöyle demiş:
