Suriye filminin başından beri, Aydınlık "Beşar Şaşar"ın "yarı resmi gazetesi" gibi çalışıyor. Şam rejimine "basın bürosu" hizmeti vermek "Batı Bey"in Askerleri"ni kesmemiş olacak ki, son olarak gazetenin Dış Haberler Şefi Halep"e gitti, Zalim Beşar"ın zafer işareti yapan askerleri ile bir nevi "Ölümüne kankayız!" fotoğrafı çektirdi.
Beşarcılık"ta sınır tanımayan Aydınlık, bununla da yetinmedi; dün birinci sayfasından sere serpe yayınladığı o fotoğrafa "Suriyeli Mehmetçikler" başlığını attı!
Hangi Aydınlık bu? "Ulusalcı" maskeli Aydınlık!
Şam"danlarını donanmışken, "zurnanın zırt dediği yer" tam da burasıdır.
*
Şam rejiminin propaganda bültenine benzeyen Yurt Kuvvetleri de geçenlerde Genelkurmay Başkanı Necdet Özel"in sınır birliklerini ziyaret edip askere moral vermesi üzerine strese girmiş ve "Hayrola Paşam, sebebi ziyaretiniz?" manşetini atmıştı.
Hangi Yurt bu?
CHP"li vekilin sahibi olduğu "Ulusalcı" maskeli Yurt!
*
Tam da bugünlerde, Amerikan basınında özel bir yere sahip Christian Science Monitor "28 Şubat Medyası"nın kostümleriyle sahne aldı:
"Türkiye"nin Suriye"deki laik sistemi yıkmak istediğini" yazdılar!
Özellikle Aydınlık, Yurt, Sözcü ve Cumhuriyet"in pek hoşuna gidecek bir yorumla karşı karşıyayız.
Bense "Durun, siz kardeşsiniz" deme fırsatı bulabileceğim için fevkalade bahtiyarım!
*
Şu Maskeli Balo"da, şimdi de Doğan Grubu"na ait Posta"dan Washington Post"a kalın bir hat çekelim.
Posta, 10 Ekim"de Suriye uçağının ABD"nin (CIA) istihbaratıyla Ankara"ya indirildiği dezenformasyonunu yapmıştı, ya…
Birkaç gün önce de hurriyet.com.tr sahne aldı ve bir süre ilk sırada yer alan uçak haberine, kesin hüküm verecek şekilde "Uçak istihbaratı ABD"den" başlığını attı.
Hürriyet, Washington Post"un haberine yaslanmıştı; oradan havalanan haberi tartışmasız doğru kabul ederek dezenformasyona koltuk çıktı.
Post"un haberinde ise "İsmi açıklanmayan Amerikalı yetkililerin" iddiası dillendiriliyordu.
Gördüğünüz gibi, "bir buradan bir Atlantik ötesinden sonra yine oradan alıntıyla bir daha buradan" hesabı yalancı patlıcan dolmalar Türkiye sofrasına servis edilmeye devam ediliyor.
***
Irak Savaşı"na bahane teşkil edebilsin diye uydurulan kitle imha silahı haberleri de Amerikan Medyası"nın ürünü değil miydi?
İşgalden önce Post"un ezeli rakibi "saygın" New York Times, yalan rüzgarına öncülük etmiş; gazetenin kadın muhabiri Judith Miller peş peşe beş adet "Irak"ta Kitle İmha Silahı" kurmaca haberiyle sadece Amerika"da değil dünyanın dört bir bucağındaki kitlelerin zihinlerini zehirlemişti.
Judith Miller"ı motive eden, Başkan Yardımcısı Dick Cheney"nin danışmanı Lewis Libby idi.
O dönemde, Türkiye"deki her renkten "iliştirilmiş medya" bu haberleri tartışmasız doğru kabul ederek Amerikan yapımı "Yalan Dünya" dizisinde "heyecanla ve gururla" rol almıştı.
Dizi filmin sonunu biliyorsunuz, hepsi birden battılar.
*
Vaktiyle Gayrımeşru Irak Savaşı"nın hızlı destekçileri arasında yer alan CNN Türk mü?
Şimdilerde öyle bir "belgesel" yayınladı ki, izleyenler "Hık demiş Beşar"ın devlet televizyonunun burnundan düşmüş" sanabilir!
CNN Türk, kimi zaman Hakiki CNN"i bile geride bırakabiliyor.
Sahi, bu arada CNN Türk"ün New York"ta "büyük bir ödül" kazandığını Hürriyet"ten öğrendik.
"American Turkish Society" tarafından ve-rilen ödülü Doğan TV Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ CNN Türk adına Donald Trump"ın elinden almış.
ATS"nin gecesine katılanlar arasında "Hakiki Koç" (Mister Simit!) baş köşede idi.
Rahmi Koç, Ekim"in ilk yarısında ABD"de Mustafa Sarıgül"le öğle yemeğinde buluşmuştu:
İkilinin, sadece İstanbul"da değil Atlantik"in öte tarafında bile içtikleri su ayrı gitmiyor!
"Yedek Kulübesindeki" Sarıgül, kısa bir süre önce Harvard Üniversitesi"nde "Kültürlerarası Diyalog, Ortadoğu Barışı ve Yerel Yönetimler" konulu bir konferans verdi.
Teknik direktörü Mister Simit, Sarıgül"ü ABD"de görücüye mi çıkardı, acaba?
