Libya’da Türkiye’nin desteklediği meşru hükümet, CIA’in adamı Hafter’in milislerine karşı her geçen gün biraz daha üstünlük sağlıyor.
Terörist Hafter’e bağlı güçler, son dönemde Libya Ordusu karşısında ciddi kayıplar verdi.
***
Fransız gazetesi Le Monde “Türkiye’nin yeni nesil SİHA’larla Trablus hükümetini destekleyerek güç dengesini Hafter’in aleyhine alt üst ettiğini” adeta alarm çalarak yazdı! (21 Nisan 2020)
***
Türkiye’nin Libya’daki dengeleri değiştirmesi mi; hem Batılı devletlere, hem Rusya’ya, hem de Birleşik Arap Emirlikleri ile Mısır’a resmen “kafayı yedirtiyor!”
***
Eh, bu durum: içeride de CHP yönetimi için “Fevkalade Kötü Haber” anlamına geliyor!
Kılıçdaroğlu’nun “Libya’da ne işimiz var?” feveranı aklımızdan hiç çıkmıyor.
Türkiye’deki Ana Muhalefet Partisi, CIA’in Hafter’ini tutuyor!
Libya’da, Türkiye’nin değil ABD’nin çıkarlarına koltuk çıkıyorlar.
***
Sahi, CHP’nin Grup Başkan Vekili Engin Altay aynen şöyle demişti:
“Trablus yönetimi (Serrac) cihatçı eğilimli bir yönetim; Tobruk yönetimi (Hafter) ise daha makul, daha seküler bir yönetimdir!”
***
CHP için, Libya’daki meşru hükümet değil de CIA’in himayesindeki terörist Hafter makbuldür:
-Ee, ne de olsa laik!
***
Sekülerlik/laiklik veyahut çağdaşlık falan gibi klişe çıkışlar, yerine göre pek konforlu cilalardır…
Amerikancılığın üzerini örtmekte birebirdir!
Zaten, son tahlilde “aynı kapıya” çıkarlar.
Libya’daki meşru hükümet; önceki gün Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve de Fransa tarafından yapılan ortak açıklamaya tepki gösterdi.
***
Mevzu aynen şudur:
Bir süre önce Ankara’nın Libya Hükümeti ile yaptığı mutabakat; mevzu bahis ülkelere batıyor!
Bu mutabakat, hayati bir hamle idi ve Batılı devletleri morartırken Akdeniz’deki dengeleri de değiştirmişti…
Libya Dışişleri Bakanlığı, deklarasyona imza atan ülkelere “Mutabakat Muhtırası Akdeniz’e kıyı iki devletin hükümetlerince imzalandı. Üçüncü bir tarafı ilgilendirmez” diye çıkıştı!
***
“Trablus’a saldıran diktatörün (Hafter) değil, BM’nin tanıdığı meşru hükümetin yanında yer alın” diye seslendi…
Ve bir de “Ortak açıklamada Akdeniz’e kıyısı olmayan BAE’nin yer almasını da şaşkınlıkla karşıladıklarını” isabetle vurguladılar…
“Öyle anlaşılıyor ki, BAE’nin başka niyetleri var” diyerek!
***
Ortak açıklamayı imzalayan bu ülkeler…
Terörist Hafter’e bağlı kuvvetlerin işledikleri suçları, sivillere ve dahi diplomatik misyonlara yaptıkları saldırıları görmezden geliyorlar.
Dahası “ayan beyan” destekliyorlar.
***
Geçen hafta Hafter milisleri başkent Trablus’a roketli saldırıda bulunmuş; “iftar sofrasındaki aynı aileden dört kişi” hayatını kaybetmişti!
Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin Seküler Hafter’inden bahsediyoruz!
“Kontrollü CHP” için bu Hafter’in teröristliği, masumları katletmesi, CIA’in adamı olması zerre miskal problem değil…
Peki ya, nedir?
Yeter ki laik olsun; laik mi, laik; öyleyse koy sepete!
Şayet, Sam Amca’sının Laik/Seküler Hafter’i Serrac Hükümetini devirip de Libya’da yönetimi ele geçirirse; meşru hükümetin Ankara ile yaptığı mutabakatı geçersiz sayacağına hiç kuşku yoktur.
Böyle bir durumda, Türkiye’nin Akdeniz’deki milli menfaatleri güme gidecektir!
BAE ile Mısır’dan, Yunanistan ile Kıbrıs’taki Rumlara; İtalya’sından Fransa’sına; İsrail’inden ABD’sine kadar Şer Cephesinin alayı çok mutlu olacaktır!
Bir de, içerideki “Libya’da Ne İşimiz Var?” korosunun başındaki Kemal’in CHP’si ile bunların Kardeş Partisi HDPKK acayip sevinir, böylesine bir gelişme yaşanırsa!
