Ekim ayının başlarında Luanda şehrinde yaşayan Müslümanlar, camilerin minarelerinin izinsiz şekilde yıkıldığını gördüklerinde büyük bir şok yaşadılar. 3 Ekim sabahı Angola yönetimi yaptığı açıklamada camilerin yıkılacağını belirtmişti. Angola yönetimi tarafından radyodan yapılan açıklamada, 'radikal' Müslümanlara müsamaha gösterilmeyeceğini ve İslam'ın yasal olarak kabul edilmeyeceği bildirildi.
Bunların ardından 19 Kasım Salı günü Angola Kültür Bakanı Roza Cruze Silvia yaptığı açıklamada, İslam'ın Adalet ve İnsan Hakları Bakanlığı tarafından yasal olarak kabul edilmediğini belirtti ve buna dayanarak bütün camilerin kapatılması gerektiğini ifade etti. Luanda bölgesinde yer alan iki camiye de belediye tarafından kapatılması için uyarı gönderildi. Dün camilerden birinin minaresi yıkılırken, kapatılması kararı verilen diğer bir caminin ise tamamı belediye ekiplerince yıkıldı.
Eski bir Portekiz sömürgesi olan Angola 1974 yılında bağımsızlığına kavuştu. 1960'larda Portekiz'e karşı başlayan gerilla savaşının tarafı olan silahlı örgütler bağımsızlık sonrasında birbirleriyle bir içsavaşa tutuştu. 1991'de bu gruplar çok partili sisteme geçilmesi konusunda anlaştılarsa da ve sonraki yıllarda seçimler yapıldıysa da 2002'de liderlerden birinin vurulmasını da içeren iç çatışmalar bitmedi. Ülke nüfusunun yüzde 95'ini Protestan Hristiyanlar oluşturuyor.
Angola güneybatı Afrika'da, Namibya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Zambiya ile komşu olan, batısında Atlas Okyanusu bulunan bir ülke. Ülkede bulunan Müslümanların sayısı ise 500 bin civarında ve ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 3'ünü oluşturuyor. Ülkedeki Müslüman nüfusun büyük kısmı Filistin'den Angola'ya göçen göçmenlerden oluşuyor. Ülkede İsrail'in siyasi olarak büyük bir etkinliği olduğu biliniyor.
