
Suriye yönetimi SDG, Nusayriler ve Dürzilerle uzlaşıp istikrarı yakaladıkça dörde bölünmüş bir ülke isteyen İsrail’in huzuru kaçıyor. İsrail, bu nedenle Suriye’nin istikrarını bozmak için sürekli provokasyonlar yapıyor. Terör devleti önceki akşam da Şam, Hama, Humus, Dera ve Suveyde’ye 4 kişinin öldüğü 15 saldırı düzenledi.
Esed rejiminin 8 Aralık’ta devrilmesinin ardından yeni Şam yönetiminin ülkedeki toplumsal ve siyasi birliği sağlamasından endişelenen işgalci İsrail, kaosu beslemeye devam ediyor. Ocak ayında terör örgütü PKK/YPG üzerinden müdahale sinyali veren ancak ABD’nin Suriye’den çekilmesiyle bu kozunu yitiren İsrail, mart ayında devrik rejim yanlılarının Lazkiye’deki isyanından da istediğini elde edemedi. Son olarak koruması altında olduklarını iddia ettiği, Suriye’nin güneyindeki Dürzi toplumun Şam hükümetiyle anlaşması üzerine panikleyen işgalci İsrail, cuma gecesi başta başkent Şam olmak üzere, Hama, Humus, Dera, Lazkiye ve Suveyde kırsallarında 15’ten fazla hava saldırısı düzenledi.
ASKERİ NOKTALAR VURULDU
Saldırılarda, biri güvenlik görevlisi 4 kişi yaşamını yitirdi. İsrail saldırılarının çoğunluğu devrik Esed rejiminin geride bıraktığı askeri üsleri ve silah depolarını hedef aldı. Şam’ın doğu kırsalındaki Hareste’de bulunan askeri hastane ve 41. Alay Üssü, Şam’ın merkezindeki Kasyun Dağı çevresi, Hama’daki Şatha beldesinde bir üs ve Dera’nın kuzey kırsalındaki 175’inci Alay Üssü vurulan en önemli noktalar oldu. Saldırılar, geçtiğimiz salı günü Hz. Muhammed’e (sav) hakaret içeren bir ses kaydının sebep olduğu Dürzi silahlı gruplar ile devlet dışı silahlı gruplar arasında Şam’ın güneyindeki Cermana ve Eşrefiye Sahna’ya beldelerinde yaşanan çatışmalar sonrası geldi. Suriye Savunma Bakanlığı’nın iki beldenin yanı sıra Dürzilerin yoğunlukta olduğu Suveyde’de konuşlanmasının, İsrail’in “Dürzileri koruma” bahanesini elinden aldığı belirtiliyor.
SUVEYDE’DE HELİKOPTERLERLE TAHLİYE
Cermana ve Eşrefiye Sahnaya’da yaşanan çatışmaların ardından Dürzi toplumunun önde gelen liderleri ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasındaki toplantıyla uzlaşıya varıldığı ilan edilmişti. Toplantının ardından Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı güvenlik güçleri, Şam yakınlarındaki iki beldenin yanı sıra Dürzilerin kalesi Suveyde’ye de konuşlanmaya başladı. Anlaşmanın uygulandığı sırada başlayan İsrail saldırılarına eş zamanlı olarak Suveyde kentine iniş yapan İsrail helikopterlerinin kısa süre sonra havalanarak Golan Tepeleri’ne doğru uçtuğu bildirildi. İsrail ordusu, helikopterlerin bölgeye yardım götürdüğünü ve beş yaralı Dürzi'yi tahliye ettiğini açıkladı. Buna rağmen helikopterlerin Suveyde’de helikopterlerin aralarında Ruhani Lider Hikmet el- Hicri’nin de olduğu İsrail yanlısı bazı liderleri tahliye ettiği öne sürüldü.
BM’DEN İSRAİL’İ ENGELLEME ÇAĞRISI
Öte yandan, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına uluslararası ve bölgesel güçlerden yoğun tepkiler geldi. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Bağımsız Soruşturma Komitesi (İİT) Başkanı Paolo Sezar Pinheiro, İsrail’in Suriye’nin egemenliğini ihlal etmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek uluslararası topluma İsrail saldırganlığını engelleme çağrısı yaptı. İsrail saldırılarına bölge ülkelerinden de tepki geldi. Arap Parlamentosu ve Suudi Arabistan merkezli Dünya İslam Birliği (Rabıta), uluslararası güçlere İsrail’i engelleme çağrısı yaparak yeni Suriye yönetimiyle dayanışma halinde olduğunu bildirdi. İsrail saldırılarını Mısır ve Ürdün de sert bir şekilde kınadı.

ABD İKİ ÜSSÜ DAHA BOŞALTTI
İsrail, Suriye’deki ihlal ve kaos çabalarını artırırken en büyük müttefiki ABD ise Suriye’nin kuzeydoğusundaki askeri varlığını azaltmaya devam ediyor. Yerel kaynaklara göre, ABD güçlerinin konuşlandığı, Koniko ve Ömer gaz sahalarından yaklaşık 200 TIR'ı Haseke iline çekti. Deyrizor'daki petrol sahalarından çıkan 200 TIR, Haseke kırsalındaki Kasrek ve Şeddadi'deki ABD üslerine çekildi. Kaynaklara göre, çekilen tırlarda çok sayıda konteyner, bazı askeri araçlar ve prefabrik ofisler yer alıyor. ABD kuvvetleri, geçtiğimiz ay da bölgeden çok sayıda askeri aracı ve personeli çekerek Irak’taki üslere göndermişti.

SURİYE ÜZERİNDEN TÜRKİYE’YE VERİLMİŞ MESAJ
Bölgede yaşanan gelişmelere ilişkin Şam yönetiminde görev yapan üst düzey bir isim ve siyasi analist Noureddine El Baba, Yeni Şafak’a yaptığı değerlendirmelerde bulundu. El-Baba, “İsrail’in Suriye’de yürüttüğü saldırılar, yalnızca bizim topraklarımıza yönelik değildir. Bu, doğrudan Türkiye’ye verilmiş bir mesajdır. İsrail’in Kuneytra’dan başlayıp Dera, El-Tanf ve oradan doğu Suriye’ye kadar uzanacak bir askeri koridor açmak istediğini görüyoruz. Bu güzergâh, PKK ile birleşerek Davut Koridoru’nun hayata geçirilmesini amaçlıyor. Aynı zamanda Şam’a yönelik baskılar ve olası bir işgal ihtimali, 1982’de Beyrut’ta yaşanana benzer bir senaryoyu akla getiriyor. Dahası, Suriye kıyısında rejimin kalıntılarına dayanarak bir özerk yönetim kurdurulmak isteniyor. Bu yapı, Türkiye’nin güney sınırlarına dayanacak ve İsrail’in Akdeniz’deki etkinliğini artıracak. Bu planlar Yunanistan ve Kıbrıs’la koordineli bir şekilde yürütülüyor. Hedef açıktır: Türkiye’nin batıdan ve güneyden kuşatılması ve Suriye’nin savaşa çekilmesi” ifadelerini kullandı.
STRATEJİK ANLAŞMALAR VAKİT KAYBETMEDEN İMZALANMALI
El Baba, “Şam yönetimi olarak diplomatik kanallar üzerinden İsrail baskısına yanıt vermeye çalışıyoruz. Aynı zamanda, mevcut sınırlı imkanlarımızla savunma kabiliyetimizi yeniden inşa etme gayretindeyiz. Dera’daki halk direnişi çok önemlidir; halkımız hafif silahlarla işgale karşı direniyor. İsrail aslında bizi savaşa çekmeye çalışıyor ve bunu Amerikan desteğini arkasına alarak yapıyor. Bu noktada, Türk askeri üslerinin kurulması, Şam ile imzalanan stratejik anlaşmalara bağlıdır. Türkiye ile stratejik askeri anlaşmaların vakit kaybetmeden imzalanması gerektiğine inanıyorum. Türkiye’nin güney sınırlarında oluşacak her türlü İsrail etkisi, sadece Suriye değil, Türkiye’nin ulusal güvenliğini de tehdit eder. Bu tehdidin ciddiyeti artık inkar edilemez boyuttadır” Dedi.









