|

ODTÜ'nün sorunu hepimizin sorunu

Geçtiğimiz hafta Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde öğrencilerin basketbol sahasında namaz kılmasıyla başlayan olaylar bir zaman sonra çivili sopaların kullanıldığı kavgaya dönüşmüştü. Bu olayların arka planında yaşananlar, aslında birçok üniversitede benzer sorunların yaşandığını gözler önüne seriyor. Devlet ve vakıf üniversitelerinde eğitim gören öğrencilerin yaşadıklarını birinci ağızdan dinledik.

Yeni Şafak ve
06:00 - 3/01/2016 Pazar
Güncelleme: 05:28 - 2/01/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) son olarak yaşanan mescit gerginliğiyle yine gündeme oturdu. Gerginlik ODTÜ Mescit Topluluğu'nun “Kıbrıs Baraka” olarak bilinen ve aktif olarak kullanılmayan alanın namaz kılmak için mescit yapılmasını istemesiyle patlak verdi. 27 bin öğrencinin bulunduğu, 8 bin personelin görev aldığı ODTÜ'de birisi hazırlık okulu diğeri kütüphane mescidi olmak üzere 2 adet mescit bulunuyor. ODTÜ Camii ise derslerin yapıldığı fakültelere uzak mesafede. Bu nedenle kısa ders aralarında öğrenciler uzak mescitleri kullanamıyor. Hazırlık mescidinin inşaatı da ay başında durduruldu. Tüm bu gelişmeler netincesinde ODTÜ'lü öğrenciler tarafından kurulan Mescit Topluluğu yeterli ibadet alanı bulunmadığı gerekçesiyle yeni bir mescit talebinde bulundu. Grubun bu talebine sol düşünceli Öğrenci Kolektifleri tepki gösterdi ve Kıbrıs Baraka alanının çalışma odası olarak kalması konusunda direndi. Yönetim ise salonun çalışma odası olması şeklinde karar verdi. Bunun ardından 15 kişilik bir grup alan bulamadıkları için basketbol sahasında namaz kılmaya başladı. Karşıt görüşlü yaklaşık 40 öğrenci ise bunun ideolojik bir davranış ve siyasi şov olduğunu, ODTÜ'den IŞİD'e katılan 2 öğrencinin de Mescit Grubu üyesi olduğunu öne sürerek gruba saldırıda bulundu. Tüm bu yaşananlarla birlikte mescit gerilimi tırmandı. Siyasilerden sanatçılara, rektörlerden öğrencilere kadar pek çok kesim tartışmaya dahil oldu ve konu bir anda ülke gündemine oturdu.







Peki Müslüman bir ülkenin başkentinde bulunan üniversitede bunlar yaşanırken diğer ülke genelindeki diğer üniversitelerde durum ne? Öğrencilerin yaşananlara bakış açısı nasıl? Kendi üniversitelerinde ibadetlerini rahatça yapabiliyorlar mı? Görüştüğümüz üniversitelerin bir çoğunda aynı sıkıntı söz konusu...



BOĞAZİÇİ 35 YILDIR ÇÖZÜM BEKLİYOR


Kuruluşundan beri mescitsiz üniversitelerden birisi de Boğaziçi Üniversitesi. Buradaki öğrenciler namaz kılmak için yıllardır kampüs dışındaki iki camiye gidiyor ve bu yüzden ya derse geç kalıyorlar ya da namazlarını düzenli kılamıyorlar. Bu sıkıntıyı yaşayan öğrenciler 80'li yıllardan beri taleplerini ilgili birimlere iletiyor. Ancak her dilekçeleri geri çevriliyor. 2000'lerde de devam eden bu çaba, her zaman siyasi talep olarak görülmüş. Anlaşılacağı gibi Boğaziçi'ndeki durumun ODTÜ'den pek farkı yok. Ancak son 2 yılda Boğaziçi İslam Topluluğu tarafından yapılan çalışmalar sonuç vermiş ve kampüs içinde farklı dinlerin birlikte ibadet edebileceği bir alan inşaatına başlanmış. Tarih Bölümü öğrencisi olan Ömer Faruk İlgezdi, "Mescit talebimiz kabul edilmedi bize böyle bir çözüm önerisi sunuldu. Tek başına mescit açılmasını okul kabul etmiyor” diyor.



BEYAZIT KAMPÜSÜ'NDE SİYASİ AYRIM VAR


İstanbul Üniversitesi'nde ise mescit sıkıntısından ziyade ideolojik kavgalar yaşanıyor. Bu idelojik kavgalar daha çok Beyazıt kampüsünde var. Avcılar Kampüsü'nde ise yine diğer üniversitelerde olduğu gibi mescit sorunu dikkat çekiyor. İşletme Fakültesi'nde tek bir mescit bulunuyor. Diğer fakültelerdeki öğrenciler ise kampüs içinde bulunan yurtlarının mescitlerine ders aralarında giderek namazlarını kılmak zorunda. Okul öğrencilerinden Fatih A., “Avcılar kampüsünde vakit geçirebileceğimiz alan pek olmadığı için ders sonrasında herkes evine gidiyor. Siyasi kavgalar genelde Beyazıt'ta oluyor. Orada siyasi ayrım daha net. Geçtiğimiz dönemde mültecilere yardım toplamak için açılan İHH yardım kuruluşunun standında büyük kavga çıktı" diyor.



Örtü tartışması hala devam ediyor


Eskişehir Osmangazi ve Süleyman Demirel Üniversitesi'nde mescitten ziyade tesettürlü öğrenciler inançlarından dolayı sıkıntı yaşıyor. Öğrencilerin Nepal'de yaşayan müslümanların çektiği sıkıntıları anlatmak amacıyla açtığı İHH standındaki fotoğraf sergisi marjinal kesimden bir grup öğrencinin saldırısına uğradı. Osmangazi Üniversitesi'nde olay sırasında stant başında bulunan Sevcan Kırmaz ise yaşadığı olayı şöyle anlatıyor: “Amacımız sadece Nepal'deki kardeşlerimizin ne durumda olduğunu göstermekti. Yardım toplamadık. Sadece sesimizi duyurmak istedik ama kollektif yapıdaki 20 kişilik bir grup öğrenci sopalarla geldiler ve bizim sergilediğimiz fotoğrafları yere atarak yırttılar. Masamıza tekme atıp bizi köşeye sıkıştırdılar.” Karşıt grubun spekülasyon amaçlı hareket ettiğine de değinen Kırmaz, “Olay sırasında karşıt gruptan bir kız öğrenci kameraların ona çevrildiğini görünce kendini yere attı ve güvenlik görevlisinin ona şiddet uyguladığını iddia etti. Oysa polis ve güvenlik görevlilileri onlara şiddet uygulamadılar” diyor. Okulda başörtülü oldukları için öğrenciler tarafından dışlandığını söyleyen Yağmur Ayran, “Belirli bir kesim bizim tesettürlü olarak faaliyet yapmamızı hazmedemiyor. Yapmak istediğimiz şeyler her defasında fiziksel şiddet uygulanarak engellenmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı.



Merdiven altı mescitler yapıldı






Yıldız Teknik Üniversitesi'nin Davutpaşa Kampüsü'ndeki öğrenciler mescit sıkıntısı çekmiyor. Onlar için tek dert, fakültede bulunan mescitlerin en ücra köşelere yapılması ve bakımsız oluşu. Mescitlerin ulaşılması daha kolay olan yerlere yapılması gerektiğini düşünüyorlar. Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde okuyan Şeyma İ., “Üniversitemizin her binasında mescit var. O konuda sıkıntı yaşamıyoruz. Tek sıkıntımız, mescitlere yeteri kadar değer verilmiyor, kalorifer dairelerine yapıyorlar. Çok küçük oldukları için kalabalık fakültelere yetmiyor” diyor. Elektrik-Elektronik Bölümü'nde okuyan Celaleddin Ayvacı ise, mescitlerin soğuk olmasından şikayetçi. İyileştirilmelerin yapıldığı taktirde sorunun çözüleceğini dile getiriyor. Üniversitenin Beşiktaş Kampüsü'nde ise her fakültede mescitin bulunmamasından dolayı namaz vakitlerinde öğrenciler diğer fakültelere gitmek zorunda kalıyormuş.



Vakıf üniversitesi kısmen daha rahat






Vakıf okullarının kiminde öğrenciler mescit açısından sıkıntı çekmezken kimi de kampüsünde ibadetini rahat gerçekleştirememenin sıkıntısını yaşıyor. Bilgi Üniversitesi'ne ait Dolapdere Kampüsü'nde öğrencilerin isteği üzerine 2013 yılında mescit yapılmıştı. Aynı üniversiteye ait Santral Kampüsü'nde ise mescit yok. Çünkü kampüsün yanında bir cami olması neden gösterilerek mescitin yapılması sürekli erteleniyor. Öğrenciler ibadetleri için okul dışına çıkmak zorunda olduklarını söylüyorlar. Diyanet Vakfı'nın okulu olan 29 Mayıs Üniversitesi'nde ise öğrenciler mescit sıkıntısı çekmiyor. Okulun öğrencilerinden Zeynep Demir, öğrencilerin kampüsteki mescitten memnun olduklarını söylüyor. Bazı vakitler cemaatle bile namaz kılındığını belirten Demir, “Bizim okulumuzda karşıt görüşlü öğrenciler de bulunuyor. Fakat bunu söz veya hareketle dışa vuran olmadı. Herkes birbirine saygılı” diyor.





#odtü
#odtü namaz
#Vakıf okulları
8 yıl önce