|
Gerçeklerle yüzleşmek zorundasınız

Geçen hafta yazdığım gibi; futbolun dibe vurduğu, paraların havada uçuştuğu, ülkenin dört bir yanında yapılan modern spor komplekslerine / stadyumlara rağmen, oyunun bir arpa boyu yol almadığı ülkemizde marka değerini yükseltmek adına yapılan tüm hamlelerin yalan makinesine dönüştüğünü görüyoruz.

Kazanmak için her yolu mübah sayanlarla, kaybetmemek için yere yatanların futbola ihanetini izliyoruz. Yetmiyor; popülist davranarak tribünlere oynayanları sahada oynayanların önüne yerleştiriyoruz.

Haftada bir oynanan futbolu bir kenara bıraktık, yetkilerinin avantajıyla etkili olanların saha dışına taşımaya çalıştığı oyunu alıp futbolun merkezine koyuyoruz.

Yıllardır süregelen anlayış bu sezon daha da bir harlandı.

Topu üç direk arasından geçirmek için türlü entrikaları ortaya koyup, kendileri ile birlikte milyon Eurolar’a transfer ettiklerini korumak adına futbolu katledenlerin anlayışı devam ettiği sürece korkarım ki gelecekte bırakın UEFA Konferans Ligi’ni Avrupa’da oynayacak lig bulamayacağız. Gerçi bulsak da değişen bir şeyin olmayacağı için eskilerde olduğu gibi Edirne’yi öteye geçemeyeceğiz.

Türk futbolunun genel durumu özetle bu noktadayken Trabzonspor’un hatırı mı olur!

Organizasyon, planlama ve yapılanma adına yeni bir yola çıkan Trabzonspor’da ekonomik kriz belli oranlarda aşılmaya çalışılırken gelecek sezonun da planlaması yapılıyor.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; her ne olursa olsun camiayı büyük hedeflere şartlandırıp, önüne şampiyonluk gibi büyük bir hedefi koyarak yola çıkmayın.

Önce Teknik Direktör Nenad Bjelica’nın seslendirmeye başladığı gerçekle yüzleşin.

Ne bu gerçek?

Trabzonspor’un fizik ve güç yetersizliği.

Biz; “Herkes antrenman yaparken, Trabzonspor transfer yapmaktan vazgeçmeli” derken tam da bunu işaret ediyorduk.

Trabzonspor, transfer yapmaktan önce mevcut kadro içindeki ekonomik dengeleri kurmak zorunda. Yabancı bir oyuncunun, bıraktık yıllık maaşını, imza parası olarak aldığı ücretin bile altında para alan bir futbolcuyu ne oyuna ne de oyun bütünlüğüne katamazsınız.

Bu takımın öncelikle güçlü oyunculara, sonra da güçlü oyuna ihtiyacı var.

Savunmada adam ve alan paylaşımında amatör, ikinci bölgede temaslı oyun ve oyunu iki yönlü oynamaktan bihaber, hücumda atak sonlandıramadığı gibi doğru koşularla markajdan kurtulamayan anlayışla başarılı olma şansınız yok.

Buna bir de Dünya Kupası arasını Antalya’da tatil yaparak geçirirsen sonuçlarına katlanırsın.

Şampiyon olununca yaşadığı güç zehirlenmesi ile oyuncuyu güçlendiremeyenlerin oluşturduğu erozyonu, Hırvat teknik adam kazanmasına rağmen Ankaragücü maçında net olarak ortaya koydu.

Geçen sezon şampiyon olan oyuncuların halen daha o apoletlerle takıma can vermeye çalıştığını, yenilerin ise idare ettiği bir karma yapının kıskacında yol almaya çalışan bir Trabzonspor.

Şampiyon olan takımdan zaten kalan bir elin parmakları kadar bir sayı. Geri kalanları da son oynanan Ankaragücü maçında taraftarın yaptığı ayrımı iyi analiz edecek ve harmanda izi olmayanın hasatta yüzü olmayacağını kabul edecek.

#Spor
#Futbol
#UEFA
#Dünya Kupası
#Ali Kemal Yazıcı
1 yıl önce
Gerçeklerle yüzleşmek zorundasınız
Düşmanlaştırmayan bir siyaset dili inşa etmek…
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!