Doğu Akdeniz, enerji arz güvenliği açısından potansiyeli yüksek olan bir bölge. Bölgede keşfedilen doğalgazın Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden de AB ülkelerine taşınması olasılığının artması, Doğu Akdeniz'in enerji alanında önemini arttırıyor.
Üstelik Doğu Akdeniz enerjisinin enerji denkleminde dahil olmasını hem ABD hem de AB ülkeleri destekliyor.
Ancak, Doğu Akdeniz'deki enerjinin, enerji sistemine girmesi yalnızca ekonomik bir konu değil. Çünkü bölgede farklı ülkeler, dolayısıyla farklı dinamikler mevcut.
Her ne kadar İsrail sahip olduğu
rezerviyle doğalgaz kaynaklarına sahip ve tok satıcı gibi davranıyorsa da, bu denli yüksek miktarda rezerv taşınmasının maliyeti göz önünde bulundurulmalı.
Çünkü, enerji denkleminde ağırlığı belirleyen enerjiye sahip olmak değil, enerjinin kullanılabilirliği. Kullanılmayan veya dolaşıma sokulmayan bir enerji, yalnızca toprak için zenginlik. Unutulmamalı ki,
. Bu yüzden, doğalgazın taşınması için yeni güzergâhlar belirleme çabası gösteriyor. Güzergâh belirleme çabalarında öne çıkan ülkeler Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan.
Aslında bu üç aktöre bakıldığında, İsrail'in oluşturmaya çalıştığı farklı bloklarla Türkiye'yi enerji denkleminde devre dışı bırakma hedefi açıkça görülebilir. Türkiye'nin olmadığı rotalar geliştirilerek enerjide ağırlık merkezini
Tabii bu ülkelerin tercih edilmesinin sebebinin yalnızca ekonomik maliyetle bir ilgisi yok. Üç ülkenin de Türkiye'yle sorunlu ilişkileri olduğu gözardı edilmemeli. Mısır ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'yle olan sorunlara, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Yunanistan'ın darbecilere sahip çıkmasıyla Yunanistan da eklendi.
Diğer taraftan,
. Kuzey Irak Kürt yönetimi ve Irak Merkezi Yönetimi arasındaki enerji gelirlerindeki paylaşım gibi.
Ancak, tüm bunlara rağmen enerji sektörünün kendi içerisindeki dinamikleri, enerji denkleminde Türkiye'nin yerini güçlendiriyor. Son yıllarda petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte,
Ayrıca, Mısır'ın şu andaki politik durumu ve geleceği konusundaki soru işaretleri devam ediyor. Doğalgaz boru hattının inşası ve LNG terminallerinin yapımı için yalnızca ekonomik güç değil, aynı zamanda siyasi istikrara da ihtiyaç var.
.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi açısından bakıldığında ise, Girit Adası'na ve buradan Yunanistan'a iletilmesini öngören
adlı bir proje gündemde.
.
Ancak, GKRY'nin kendi sahasındaki sınırlı doğalgaz rezervleri bu kadar büyük maliyetli projeyi karşılayabilecek yeterlilikte değil. Ayrıca Kıbrıs sorunu çözülmediği takdirde, bu projenin uygulanabilirliği olası görünmüyor.
Dolayısıyla, İsrail ve Kıbrıs açıklarındaki gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınması ve Türkiye'nin enerjide
Aslında
Türkiye'yi doğalgaz kaynaklarına sahip aktörler karşısında avantajlı hale getirmektedir.
Karşılıklı güven ve istikrarın söz konusu olduğu uzun enerji projelerinde
Ayrıca Türkiye, her zaman bulunduğu bölgede farklı alternatifleri olan ve bulunduğu konum itibariyle de tok tüketici durumunda.