|
AK Parti"nin fenoları!

Zombili dizimiz Walking Dead"de aşırı depresif şerif Rick abimiz, o kısa saçlı anaç Carol"a son derece doğal bir şeymiş gibi soruyor: "Karen ve David"i sen mi öldürdün?" Carol, elinde taşıdığı su kovalarından bir damla su bile sıçratmayacak denli istifini bozmadan, sesini bile değiştirmeden "evet" cevabını veriyor ve gene istifini bozmadan yürüyor yoluna.

Bu burada bir dursun.

Sosyal medyada hızla gelişen/geliştirilen Cemaat-AK parti çatışmasını izlerken aklımda hep Marshall Berman"ın sağlam kitabının nefis başlığı vardı: "Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor."

Aslında tekno-sosyal gelişmelerle çok yakından ilgili ve hemen tüm yeniliklere Türkiye"deki her kesimden önce adapte olan Cemaat, sosyal medyanın etkin kullanımı konusunda sınıfta kaldı bence. Görüldü ki, "twitter hesabı nasıl açılır" isimli videoyu paylaşmakla, ya da "etikete İngilizce destek olabilecek arkadaşlar lütfen bu tweeti yanıtlasın" mesajı ile twitterı etkili kullanmak arasında uzak-yakın hiçbir ilişki yok. Çünkü twitter; "sivil", "sivri dilli", "zeki" ve "muhalif" bir dil icap ettiriyor. Ve görüldü ki Cemaat, bu yeni dille adaptasyon sorunu yaşıyor.

Bir de "toplumsallaşma" sorunu var elbet. Misal bana "öyle bir sosyal medya kampanyası düşün ki kesin olarak toplumsallaşmasın" deseniz "o halde "dershanelerin kapatılmasına Oslo"da PKK karar verdi" cümlesiyle başlayalım işe" derdim. Dikkat isterim. Dershanelerin kapatılmasına Oslo"da karar verilip verilmediğinden değil, kampanyanın nereye kurulması gerektiğinden bahsediyorum.

Cemaat cephesi aşağı yukarı bu durumda iken, Cemaat"le "didişen" tarafsa, Gezi sürecinde iyice öğrendiği işi yapmaya devam etti. Çatışmayı "yapı sökücü" bir dile yasladı. Mesela "direniş var mübarek, pilavlı" tweetini attı. Mesela "FEM" dershanesi logosunun altında "olmasaydın olmazdık" yazan bir caps yaptı. Kesinlikle içeriğine katılmıyorum, ancak bu caps, twitterın etkili kullanımı meselesinde son zamanlarda gördüğüm en iyi örnekti.

Cemaat, bence bir sosyal medya yanlışı daha yaptı bu süreçte. Sosyal medya diliyle "sosyal medyanın içinde" kalarak mücadele etmek yerine, dershaneler meselesinde kendisine karşı bir "direniş hattı" oluşturan sosyal medya karakterlerinin tümüne "AK Parti"nin fenoları" muamelesi çekti.

Kusura bakmayın ama ben "AK Partili feno" diyebileceğim herhangi bir twitter şahsiyetine rastlamadım. Evet, bolca para verilen, "adam" muamelesi yapılan bir sürü "sosyal medya uzmanı" var AK Partili ama; hiç biri fenomenliğin yakınına bile yaklaşamaz.

Bu örneği her zaman veriyorum. Gezi sürecinde fenomenler "occupylondon" tagini köpürtüp hem Türkiye hem de dünya gündeminde "TT" yaparlarken AK Partili sosyal medya uzmanları "you can"t stop Turkey sucsess" isimli bir garabeti "TT" yapmaya çalışıyorlardı.

Efendiler. Cemaat"in sosyal medya dilini tepe taklak eden fenomen çocukların tamamı "bağımsız İslamcı" çocuklardır. Ve bu çocuklar, Cemaat - AK Parti çekişmesinde AK Parti lehine taraf tutan çocuklar değillerdir. Cemaat"e kızgınlıkları da, küskünlükleri de başka nedenlere dayanmaktadır.

Bu çocuklar, Cemaat"e "beceremiyorlar, çekilsinler" manşeti yüzünden küskündür. Bu çocuklar Cemaat"e "Mavi Marmara"da otoriteden izin alınmalıydı" cümlesi yüzünden kızgındır. Bu çocuklar Cemaat"e "Saraçhane"de yoklar" diye dargındır. Bu çocuklar Cemaat"i mesela IHH"ya düşmanmış gibi gösteren adamlara sahip çıkmakla suçlamaktadır. Bu çocuklar Cemaat üyelerinin sürekli "siz anlamazsınız, o işleri biz biliriz" dediğini düşünmektedir. Yani bu çocuklar, "bürokrat atamaları" ya da "MİT çekişmesi" gibi meselelerin hiç biriyle ilgili değillerdir. Dertleri başkadır. Ne olur yanlış anlaşılmasın. "Bu çocuklar bu düşüncelerinde tamamen haklıdır" demiyorum. Hatta bazılarında son derece de haksızlardır. Ancak çıkış noktaları bunlardır.

Mısır darbesi direnişinde insanları Saraçhane"ye davet eden hemen her tweetin altına profilinden "Cemaat mensubu" olduğunu anladığımız insanlar "Saraçhane"ye gidiyorsunuz da ne oluyor?" gibisinden cümleler yazdı. Cemaat, bunun twitterda "dershane" kampanyası yürütülürken öfke dolu bir geri dönüşü olacağını hesaba katmamış olabilir mi? "O benim Saraçhane hassasiyetimi dikkate almadı, ben niçin onun dershane hassasiyetini dikkate alayım ki" cümlesi Cemaat"e anlamlı bir cümle olarak gelmiyor mu? Sevgi ve saygı kavramları "etkileşim" gerektirmez mi?

Cemaat, kendisini eleştiren, kendisine gönül koyan herkese "AK Partili feno" muamelesi yapmayı bir kenara bıraksa ve "gerçekten ne istediğini" topluma daha iyi anlatma yöntemleri üzerinde çalışsa bence şahane bir şey yapmış olacak.

Elbette birileri beni bu yazının ardından "Cemaat düşmanı" ya da "yandaş" ilan edecek. Canları sağ olsun. Ancak şurasını da bilsinler lütfen. Ben bu yazıyı, dershane tartışmasında nispeten haklı bulduğum Cemaat"in niçin kendisini "haksız" duruma düşürdüğüne ve "dershaneler kapanmasın" önermesini niçin toplumsallaştıramadığına kafa yorarak yazdım. Düşmanlıkla değil, dostlukla.

Ne diyordu "twitter hesabı nasıl açılır" videosundaki top sakallı uzman: "Twitter hesabı açabilmek için www.twitter.com adresine girilmesi gerekir!"

10 yıl önce
AK Parti"nin fenoları!
Erkek hayvanları burma ve kısırlaştırma meselesi
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir