|
Yenilenebilir enerjinin geleceği ve Türkiye için beklentiler

“Dünya ilk kez gerçek bir enerji krizinin içerisinde.” Bu cümleyi daha önce Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol bir mülakatında kullanmıştı. Aynı cümle şimdi de Uluslararası Enerji Ajansı’nın son yayınlanan “Yenilenebilir Enerji Raporu” içerisinde yer alıyor.

RAPORDA NELER VAR?

Uluslararası Enerji Ajansı geçtiğimiz Salı günü “Yenilenebilir 2022: Analiz ve 2027’ye Yönelik Öngörüler” başlıklı bir rapor yayınladı. Rapor pek çok açıdan ciddi önem arz ediyor. Zira bu rapor tam da Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkilerinin yoğunlaşarak hissedildiği bir dönemde değişimi ve öngörüleri içerisinde barındırıyor.

Rapora göre; ilk kez gerçek bir enerji krizinin içerisindeyiz. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali yenilenebilir enerji kaynakları için benzeri görülmemiş bir ivme yaratmış durumda. Önümüzdeki beş yılda yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış bir yıl öncesinde beklenenden çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşecek. Bu yılki raporda 2022-2027 yılları arasındaki artış tahmini geçen seneki rapordaki tahminden %30 daha fazla.

Yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik 2027 yılına geldiğimizde toplam elektrik üretimi içinde en yüksek paya sahip olacak. Yine 2027 yılında rüzgâr santrallerinin kapasitesi iki katına çıkarken güneş santrallerindeki kurulu güç kapasitesi kömür santrallerinin kurulu güç kapasitesini geçmiş olacak.

SAVAŞ YENİLENEBİLİR PLANLARINI ÖNE ÇEKTİ

Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasının ardından ortaya çıkan enerji krizinin etkisi ile başta AB ülkeleri olmak üzere dünya genelinde yenilenebilir enerji planları öne çekilmiş durumda. Yani ülkeler yeşil enerjiye geçiş stratejilerini hızlandırıyorlar. Bunda enerji kaynaklarında başta Rusya olmak üzere bir başka ülkeye olan bağımlılığın azaltılması isteği büyük rol oynuyor.

BAĞIMLILIK TARTIŞMASI

Şu anda küresel çapta bir enerji krizinin yaşanmasının ana nedeni Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasının ardından yaşananlar. ABD’nin ve AB’nin Rusya’nın enerji kaynaklarına getirdiği yaptırımlar ve buna bağlı ortaya çıkan sorunlar enerji arz güvenliği ve fiyat güvenliği krizlerini de beraberinde getirdi. Öte yandan yenilenebilir enerji ve enerji depolama teknolojilerinin de bu kez Çin gibi başka ülkelere olan bağımlılığı artıracağına dair endişeler yoğunlaşıyor. Yani enerjide kaynak değişikliği bağımlılığı azaltmıyor sadece bağımlılık olan ülkeyi değiştiriyor. Sanırım önümüzdeki dönemin ana tartışma konularından birisi bu olacak.

TÜRKİYE İÇİN BEKLENTİLER

Uluslararası Enerji Ajansı’nın “Yenilenebilir Enerji” raporundaki tahminlere göre Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi önümüzdeki 5 yıl içerisinde %64 büyüme kaydedecek. Bu büyümenin Türkiye’yi yenilenebilir enerjide Avrupa’da dördüncü büyük ve dünyada ise onuncu büyük piyasa haline getireceği öngörülüyor. Elbette böylesi bir büyüme tamamlayıcı bir unsur olarak enerji depolamasını da beraberinde getirmek zorunda. Zira yenilenebilir enerji üretimindeki doğal dalgalanmalar bunu zorunlu kılıyor.

Türkiye’nin bu konudaki potansiyeli de oldukça yüksek. Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporu yayınlanmadan önce EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın yaptığı açıklamalar da buna işaret ediyor. Yılmaz’ın “Depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları için 110 milyar dolarlık rekor başvuru geldi” açıklaması Türkiye’nin bu konudaki potansiyeline işaret ederken EPDK’nın da proaktif adımlarla bu potansiyeli hayata geçirmek için stratejik adımlar attığını gösteriyor.

#Enerji
#Uluslararası Enerji Ajansı
#EPDK
1 yıl önce
Yenilenebilir enerjinin geleceği ve Türkiye için beklentiler
Liberal - muhafazakârlar hedef tahtası
“Hür tefekkürün kaleleri” düşmesin diye…
Zenginliğin adil ve kısa yolu var ama birilerinin işine gelmiyor
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?