|
Afganistan’da emperyalizm de mi sona erdi?

ABD’nin Afganistan’dan çekilme kararı ve bu kararın hayata geçirilmesinden sonra ilk büyük kriz Fransa-Avustralya ilişkilerinde yaşandı. Fransa ile Avustralya denizaltı yapımı konusunda büyük bir anlaşmaya varmıştı. Yüz milyar dolar değerinde bir anlaşmanın iptal edilmesiyle ortaya çıkan tablo, “ABD’nin vardır bir oyunu” görüşüne bağlı kalanları derinden sarsmış olmalı. Zira onlar, ABD’nin Afganistan’ı mağlup olarak terk ettiği gerçeğini kabullenmek istememişlerdi. Kendilerini ve kamuoyunu ikna amacına matuf olarak “kimsenin bilmediği bir sırrı” aramaya koyuldular. Hâlbuki hem ABD hem de ilgili ülkelerin basınında Güneydoğu Asya ön plana çıkmaya başlamıştı. ABD, Çin ile rekabetini yeni bir alana taşımak istediğini açıkça göstermişti. Hem ABD’nin gücüne olan sarsılmaz inanç hem de yıllar içerisinde Afganistan üzerine yazılıp çizilenler, gelişmeleri ve büyük değişimi görmemizi engelledi.

Afganistan, Türk ve İslam coğrafyasının en önemli parçalarından biridir. Bu ülke ile ilgili olarak imparatorluklar mezarlığı sıfatı çokça kullanıldı. Bu tespitin doğruluğu ve yanlışlığı üzerinde fikir yürütmenin bir sakıncası yok. Fakat Afganistan ile alakalı olarak bir hususu gözden kaçırmamak gerekir. Hem kolonyalist hem de emperyalist ilerleme Türkiye ve Afganistan zemininde durdurulmuştur. 19. yüzyılda ve yirminci yüzyılın başlarında Britanya İmparatorluğu Afganistan’da durdurulmuş, kolonyalist ilerlemeye fırsat verilmemişti. Yirminci yüzyılın son çeyreğinde Ruslar da İngilizlerle aynı akıbeti yaşadı. ABD emperyalizmi de aynı coğrafyada kalıcı olamadı. Amerikalılar sonuçları bütün dünyayı sarsan mağlubiyet ile Afganistan’dan ayrıldı. Fakat burada özellikle eş zamanlı olarak Türkiye’de ABD emperyalizminin durdurulmasının altını çizmemiz gerekir. Devlet-i Âliye’nin son asrı, dönemin büyük devletlerini durdurma mücadelesi ile geçmişti. Bugün de ABD emperyalizminin gerilemesinde Türkiye etkisinin altını koyu bir şekilde çizmemiz gerekir. Yaklaşık iki yüz yıllık hadiseler Afganistan-Türkiye hattının jeopolitik değere sahip olduğunu gösteriyor.

Yaklaşık yüz yıl önce Enver Paşa, Bakû’nun kurtarılması talebi kendine ulaşınca hiç tereddüt göstermedi. Meselenin önemi ortadaydı. 1990’larda da tarih benzer bir durumu karşımıza çıkarmıştı fakat devrin şartları gereği stratejik adımlar tercih edildi ve daha dolaylı bir tutum sergilendi. II. Karabağ Savaşı’nda dolaylı tutum terk edilmedi fakat Erdoğan adeta bütün varlığı ile Türkiye’yi sürece dâhil etti. Zaten bunun bir neticesi olarak Türkiye-Azerbaycan birlikte anılmaya başlandı. Biri varsa diğeri de vardı. Kafkaslarda oluşan Türkiye-Azerbaycan ekseninin etkileri çok daha ötelere ulaşacaktı.

Bilindiği gibi ABD öncülüğünde Türkiye’nin güneyinde Kafkaslardan Doğu Akdeniz’e uzanan bir terör koridoru inşa edilmek istenmişti. Eğer bu hat inşa edilseydi Afganistan-Türkiye hattının öneminden bahsedemeyecektik. Türkiye ve Azerbaycan eksenini yeni hattın merkezi olarak görmemiz gerekir. Enver Paşa’nın Afganistan üzerinden Hindistan’a baktığını ve İngiltere’nin de bir “niyet okuması” ile cevap verdiğini biliyoruz. Devrin İngiliz basınında “Turan hayali” gibi kavramlar kullanıma sokulmuştu. Aradan yüz yıl gibi uzun bir zaman geçtikten sonra Afganistan-Türkiye hattının yeniden açılması ile ortaya çıkan yeni durumu muhakkak görmek gerekir. Ortaya çıkan jeopolitik değerin kökleri üzerinde daha geniş bir şekilde durmamız gerekir. Burası tam olarak bizim coğrafyamızdır. Belki tam olarak fark edilmiyor fakat bu geniş coğrafyada sadece Türkçe ile idare etmek mümkündür.

ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ve ilk sarsıcı sonuçların tahmin edilmeyen alanlarda ortaya çıkmasının anlamı nedir? Emperyalizmin sonundan bahsedebilir miyiz? Kolonyalist çağ çok daha güçlü ve sağlam temeller üzerine kurulmuştu. Emperyalizmin sonundan bahsetmenin bir sakıncası yok. Belki de bu sonun bir göstergesi olarak özellikle liberal muhafazakârlar, kolonyalist çağın diriltilmesi gibi bir çabadan bahsediyor. Bu çabanın Türkiye’deki yansımalarından da bahis açılabilir. Zaman içerisinde, Türkiye’nin Batı ekseninden uzaklaşması gibi bir ihtimali veya gerçekliği kabul etmek istemeyen çok güçlü bir ilişki ağı inşa edilmiş. Bu ağın siyasette, iş dünyasında, sivil toplum kurumlarında ve bürokraside temsilcilerinin olduğunu tahmin edebiliriz. Emperyalizmin sonundan bahsederken bu ağlar üzerine de konuşmuş oluyoruz.

#ABD
#Afganistan
#Türkiye
#Emperyalizm
#Türk ve İslam Coğrafyası
3 yıl önce
Afganistan’da emperyalizm de mi sona erdi?
AİHM bütün Alevileri tanımlamış olmadı mı şimdi?
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…