İstiklal Marşımızın TBMM’de kabul edilişinin yüzüncü yıldönümünü idrak ediyoruz bugünlerde. 12 Mart 1921 tarihinin şartlarında, Ankara’da İstiklal Mücadelesini yürüten Mecliste okunduğunda hiç kimsede bu marşın sözlerine, güzelliğine, şiirliğine dair en ufak bir tereddüt oluşmamış. İlk okunuşunun akabinde ağız birliğiyle herkes tekrar okunmasını istemiştir. Halbuki daha önce açılmış olan yarışmaya çok sayıda şiir, yine istiklal marşı olma iddiasıyla okunmuş ama hiçbirinde böyle bir heyecan, böyle bir duygu, böyle bir kabul oluşmamıştır.
İstiklal Marşı’nın konusu istiklal. Bunu sağlamanın en önemli şartının insanın kendi ayağına vurduğu prangalar olduğunun da bu prangaları kırmak için insana muhtaç olduğu kudretin imanında mevcut olduğunun tarifi de tasviri de Marşın dizelerinde mükemmel bir biçimde yapılmıştır.