İngiliz kraliyet ailesinin gelini Meghan Markle, yine çok konuşulacak bir hamle yaptı. Prens Harry ile evlenip Sussex Düşesi Unvanını alan 40 yaşındaki iki çocuk annesi Markle, ünlü sohbet programcısı Ellen DeGeneres'in programına konuk oldu. ABD'de bu gece yayınlanacak olan programın tanıtım görüntüleri bile şimdiden gündemi meşgul ediyor. Markle'ın açıklamaları kraliyet ailesinde gergin bir bekleyişe neden oldu.
Ellen DeGeneres'in programının ekrana gelen tanıtımlarında ise Markle'ın daha neşeli göründüğü ve en azından o bölümlerde İngiliz kraliyet ailesine ilişkin sözler sarf etmediği dikkat çekiyor.
ABD'de eşi Prens Harry ile birlikte dijital yayın kuruluşlarıyla milyon dolarlık anlaşmalar yapan Meghan Markle, programa 2 bin sterlin değerinde beyaz bir gömlek ve siyah pantolon giyerek katıldı.
O bölümlerden birinde Markle, oyuncu olmaya çabalarken nasıl bir hayatı olduğuna dair ipuçları verdi.
İKİNCİ EL ARABA KULLANIRDI
Şu anda Santa Barbara'da, ünlü ve zengin insanların tercih ettiği bir bölgede milyon dolarlık bir malikanede oturan Markle'ın hayatı o dönemde çok farklıymış anlattığına göre.
DeGeneres ile yaptığı sohbetin tanıtım bölümlerinde Markle, o günleri anlatırken kendisinden "seçmelere ikinci el arabayla giden, canını dişine takmış bir oyuncu" diye söz ediyor.
Markle gülerek konuştuğu o bölümlerde aracının ön kapısının kırık olduğunu ve tamir ettiremediğini de anlatıyor.
İngiliz basınına göre, kraliyet ailesi Markle'ın şimdi neler söyleyeceğini büyük bir merakla ve endişeyle bekliyor.
Harry ile Meghan, İngiliz kraliyet ailesinden ayrıldıktan tam bir yıl sonra Winfrey'e verdikleri röportajda çok çarpıcı iddialarda bulunmuştu.
Bunların arasında aileye yöneltilen ırkçılık suçlaması da yer alıyordu.
Markle'ın programda eski hayatına dair sözlerinin yanı sıra kraliyet ailesine yönelik herhangi bir eleştiride bulunup bulunmayacağı merak ediliyor.
Harry ile Meghan, Winfrey röportajında çok tartışılan sözler sarf etmişti.
Markle, Archie'nin daha doğmadan ırkçılığa uğradığını da ileri sürdü.
Markle "Kraliyet ailesi üyeleri Harry'ye, bebeğin koyu tenli olmasından ne kadar endişe ettiklerini söylediler." dedi.
Markle, ten renginin koyu olabileceğinden endişe eden kraliyet ailesinin Archie'ye prens unvanı vermeyi reddettiğini de ekledi.
Ayrıca ailenin Archie'ye 7 gün 24 saat koruma vermeyi reddettiğini de belirtti.
Bunun Harry'ye bir kraliyet ailesi üyesi tarafından söylendiğini belirten Markle onun kim olduğunu da "zarar vermemek için" açıklamadı.
O sırada kızı Lilibet'e hamile olan Meghan Markle, Oprah Winfrey röportajı sırasında, konuşurken sık sık karnına sarıldı.
Bu arada Prens Harry ile ikinci bebeklerinin kız olacağını da açıkladı.
Röportajın bu kısmında oğlu Prens Archie'ye hamileliğinin beşinci ayında kendini öldürmeyi düşündüğünü de söyledi.
Röportajın bu kısmında gözyaşlarını tutamayan Markle "O dönemde Harry'yi de artık yaşamak istemediğimi söyleyerek uyardım" dedi.
'KATE BENİ AĞLATTI'
Meghan Markle, yıllardır kamuoyunu meşgul eden ve basının gündeminden inmeyen "ağlama" olayıyla ilgili de konuştu.
Daha önce basına yansıyan iddialara göre Meghan Markle ile Prens Harry'nin düğünü öncesi, provalar sırasında Markle, Prenses Charlotte'un nedime kıyafeti nedeniyle sorun çıkarmış ve bu da Prens William'ın karısı Kate Middleton'ı ağlatmıştı..
Ancak, Meghan Markle'ın anlattıklarına göre tam tersi gerçekleşti. Düğün öncesi gergin bir haftaydı ve provalar sırasında Kate, Meghan Markle'ın ağlamasına neden olmuştu.
Markle, Oprah Winfrey röportajında bu konuda şunları söyledi: "Ama Kate'i affettim. Bana çiçekler ve bir özür notu gönderdi. " Markle, bu olayın dünya basınına tam tersi bir şekilde yani kendisinin Kate'i ağlattığı şeklinde yansımasının da kendisini çok şaşırttığını belirtti.
KRALİYET AİLESİNİN AYKIRI GELİNİ
Meghan Markle, İngiliz kraliyet ailesine katılan en "olaylı" gelinlerden biri. Tıpkı eltisi Kate Middleton gibi halktan biri olması, soylu bir aileden gelmesi bir yana daha önce evlenip boşandığı halde aileye kabul edilmesiyle de çok konuşuldu Markle.
Amerikalı olması, babasıyla olumsuz ilişkileri, aile bağlarının çok sıkı olmaması da Londra'da yaşadığı süre içinde hep gündemin ilk sıralarında yer aldı.