|

Guantanamo'da iki yıl

Küba'daki Guantanamo Kampı'nda iki yıl esir tutulan ve geçtiğimiz hafta serbest bırakılan Yüksel Çelikgöğüs ve Sakarya'daki ailesi 24 ay boyunca verdikleri mücadeleyi anlattılar.

Yeni Şafak
01:00 - 5/12/2003 Cuma
Güncelleme: 12:13 - 24/05/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
---------------------------------- manset -------------------------------------------
---------------------- manset ---------------------

ABD'nin Afganistan operasyonu sırasında yakalanıp, El Kaide militanı olduğu gerekçesiyle, 2 yıl Küba'daki Guantanamo Kampı'nda esir edildikten sonra, geçen hafta serbest bırakılan Yüksel Çelikgöğüs, Sakarya'daki evinde Yeni Şafak'a özel açıklamalarda bulundu.

Çelikgöğüs ailesinin hikayesi Adapazarı Karasu'da marangozluk yapan 37 yaşındaki evli ve üç çocuk babası Yüksel Bey'in, ekonomik krizden etkilenmesiyle başlar. Sevilen bir kişi olan Çelikgöğüs'ün hayatı, 9 bin ABD Doları borç alarak bir araba satın alması ve ardından patlayan krizle birlikte değişir. Borçlarını ödeyemeyince bunalıma giren Çelikgöğüs, iş arıyorum diyerek evden ayrılır ve bir daha dönmez.

Çelikgöğüs ailesinin büyük mücadelesi

Aylar sonra Guantanamo'da esir olduğu öğrenilen Çelikgöğüs için ailesi kurtarma mücadelesi başlatır. İki yıl boyunca 64 yaşındaki Hanife Anne ile eşi Sultan Hanım, çocukları Sümeyye, Sena ve Hanife, el birliği ederek Çelikgöğüs'ün kurtarılması için büyük çaba gösterirler. Cumhurbaşkanı Sezer'e ve Başbakan Erdoğan'a yazdıkları mektuplarda Yüksel Çelikgöğüs'ün suçsuz olduğunu ve haksız yere aylarca esir olarak tutulduğunu anlatırlar.

Başlarımız çuvallıydı

Yüksel Çelikgöğüs ise Amerikalılar'a teslim edildiği o günü yaşar gibi aynı heyecanla anlatıyor: "Amerika'nın Afganistan operasyonu başladığı günlerde Kabil'de idim. Afganlı bir grupla Peşaver'den sınırı geçtik. Peşaver'de bizi köylüler karşıladılar ve Pakistan askerlerine teslim ettiler. Bir ay sonra da Amerikan askerlerine teslim edildik. Bizim de başımıza çuval geçirdiler, ellerimiz bağlandıktan sonra mavi bir tulum giydirdiler. Sonra Kandahar'daki Amerikan üssüne getirdiler. Orada ikibuçuk ay süren sorgulamalar sonrasında bizi Küba'ya götürdüler." Dünya kamuoyunda esirlere yapılan insan haklarına aykırı uygulamalar nedeni ile tepki toplayan kampta, iki yıl zor şartlar altında yaşayan ve oradaki sorgulamalarla ilgili bilgiler vermekten kaçınan Çelikgöğüs, sürekli olarak şu sözleri tekrarlıyordu "Oradaki kardeşlerin suçsuz olduğuna inanıyorum ve onların da kurtulması için Müslümanlar'ın dua etmelerini istiyorum."

Çelikgöğüs'ü şok eden tavır

Çelikgöğüs kampta kaldığı iki yıllık süre içersinde kendisini şok eden bir olayı ise şöyle anlatıyor: "Bülent Ecevit'in Başbakanlığı döneminde kampa gelen ve diplomat olduklarını iddia eden 3 kişi daha beni dinlemeden 'Sen teröristsin. Seni Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından attık' dediler." Bu tavır üzerine şoka girdiğini söyleyen Çelikgöğüs, "Ben ne kadar suçsuz olduğumu söylesem de beni dinlemeden bırakıp gittiler" diyerek hâlâ üzerinden atamadığı şaşkınlığını dile getiriyordu. İlk yaşadığı şok sonrasında yeni hükümetin gönderdiği heyeti de tedirginlikle karşıladığını kaydeden Çelikgöğüs, "Buradaki Türk esirlerin kurtarılması için ellerinden gelen herşeyi yapacaklarını söyledikleri zaman mutluluktan gözlerim yaşardı" diye anlattı o günleri. Kendisinin kurtarılmasında başta ailesinin gayretleri olduğunu ancak, Cumhurbaşkanı Sezer'in, Başbakan Erdoğan'ın, Dışişleri Bakanı Gül'ün de öncülüklerini öğrendiğini ve çok etkilendiğini ifade eden Çelikgöğüs "Kurtulmam için yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini noktaladı.

Bana terörist damgası vuranlar hesap verecek

Türkiye'ye dönerken cennete geliyormuş gibi bir duyguya kapıldığını belirten Çelikgöğüs, kampta yakalandığı hastalıkların tedavisini sürdürmekle meşgul. Ailesi ile birlikte olmaktan son derece mutlu olduğunu ve marangozhanesinin başına geçeceği günü sabırsızlıkla beklediğini kaydeden Çelikgöğüs "Zamanı gelince adalet yerini bulacak. Hakkın da aranacağı günler gelecek. Beni kampta iken haksız olarak teröristlikle suçlayan ve vatandaşlıktan çıkarıldığım yalanını söyleyen diplomatların kim olduğunun tespit edilmesi ve onlardan hesap sorulmasını istiyorum" diyor.

Kamptan ailesine yazdığı mektuplar

"Selamünaleyküm, canım. İnsallah iyisinizdir. Çocuklar da iyidirler. Sizler orada iyi olduğunuz sürece ben burada iyi olurum. Canım kısa zamanda Amerika suçluları bulur ben de kurtulmuş olurum. İnsallah kısa zamanda belli olur. Canım çocukları çok özledim. Onları benim yerime öp. Babama, anneme selam söyle, üzülmesinler. Beni merak etmesinler. En kısa zamanda geleceğim inşallah."

Guantanamo esirlerine ilk kez avukat izni verildi

Amerikan hükümeti, Guantanamo üssünde aylardır alıkoyduğu esirlerden birine ilk kez avukat verdi. Savunma Bakanlığı (Pentagon), Avustralyalı David Hicks'e bir Amerikalı askeri avukat verildiğini bildirdi. Hicks, böylece Amerikalı bir avukatın vekaletinden yararlanacak ilk Guantanamo tutsağı oldu. Pentagon, önceki gün de Suudi kökenli bir Amerikalı esiri ABD'ye nakletmiş ve avukat tutabileceğini bildirmişti. Pentagon, Amrikalı askeri avukat Michael Mori'nin, yakında Guantanamo üssüne giderek Avustralyalı tutsak Hicks'le görüşeceğini açıkladı. Amerikan yönetimi, Afganistan'da "terörle mücadele" iddiasıyla esir aldığı Müslüman'ı, mahkemeye bile çıkarmadan yaklaşık 2 yıldır Küba'daki Guantanamo üssünde tutuyor.

  • ŞAMİL KUCUR İSTANBUL


    ----------------- imza------------------

    ----------------- imza------------------



  • #Arşiv
    #Yeni Şafak Arşiv
    20 yıl önce