|

Bizim Anadolu’dan seslenen bir dava adamı

“Ağabey”lik vazifesi yapmış bir isim olan Mehmet Emin Alpkan’ın hayatı ilk defa bir kitaba konu oldu. Milli Dava Adamı Mehmet Emin Alpkan ismiyle raflardaki yerini alan kitap, 1917 yılında Konya’nın Taşkent ilçesinde başlayıp 29 Haziran 1990 tarihinde son bulan çileli, mücadelerle dolu bir hayatın sergüzeştini ihtiva ediyor.

Yeni Şafak
04:00 - 15/03/2019 Cuma
Güncelleme: 12:12 - 14/03/2019 Perşembe
Yeni Şafak
Mehmet Emin Alpkan
Mehmet Emin Alpkan
KÂMİL BÜYÜKER

Türkiye’nin yakın tarihinde kamplaşmaların, kavgaların yoğunlaştığı bir dönemde kavgaları sükun ile sona erdirecek, herkese durduğu yeri, üzerine bastığı toprağı ve tarihini hatırlatacak yiğit sesler hep olagelmiştir. Yakın tarihimizde bu seslerden ilmi ile değil ama derin irfanı ve yüksek feraseti ile öne çıkmış bir isimdir Mehmet Emin Alpkan.

Bir döneme damgasını vuran, özellikle milliyetçi, muhafazakar kadroların yetişmesinde “ağabey”lik vazifesi yapmış bir isim olan Mehmet Emin Alpkan’ın hayatı ilk defa bir kitaba konu oldu. Eseri Alpkan’ın oğlu Dr. Latif Ruhşat Alpkan kaleme almış. Milli Dava Adamı Mehmet Emin Alpkan (Boğaziçi Yay. 2018, 379 s.) ismiyle raflardaki yerini alan kitap, 1917 yılında Konya’nın Taşkent ilçesinde başlayıp 29 Haziran 1990 tarihinde son bulan çileli, mücadelerle dolu bir hayatın sergüzeştini ihtiva ediyor.

Yakın tarihin muhataralı, sıkıntılı günlerini yaşayanların büyük bir hürmet ve hayırla yâd ettikleri isimlerden hatta en önde gelenlerinden olan Mehmet Emin Alpkan, doğduğu toprakların safiyetini, hasbiliğini ve çilesini hayatının içerisinde taşıyor. 5 bölüm halinde tanıkların da beyanlarına yer verilerek hazırlanan kitapta bir belgesel kıvamında yaşananlar gözler önüne seriliyor.

KURTULUŞ MÜCADELESİNDE BİR YİĞİT NEFER

1950’li yılların düşünce ve aksiyon hayatında önemli yeri olan Türk Milliyetçiler Derneği, Komünizmle Mücadele Derneği ve Düşünen Adam, Komünizmle Mücadele dergilerinde onun izlerini görürüz. Ancak 60’lı yıllara gelindiğinde Mehmet Emin Alpkan, soy ismi ile bir matbaa kurar. Alpkan Matbaası, M. Niyazi Özdemir’in ifadesi ile “Nuh’un gemisi” vazifesi görmüş, gençleri çirkeften kurtarmak için bir kurtuluş adası vazifesi yapmıştır. Özdemir matbaada İrfan Atagün, Ömer Öztürkmen isimlerini de zikrederek şunları söylüyor: “Bu üç insan kesinlikle kendileri için yaşamadılar; rüyaları bile itilen, kakılan milletimize aitti. İmkansızlıkları imkan bildiler; dergi, gazete çıkardılar; makaleler, kitaplar yazdılar. Hiçbir şey beklemeden her türlü mücadelede yerlerini aldılar. Hesap adamı değil, iman adamıydılar.” (s.109) 1962 yılında gazete haberciliğinde tekelciliği kırmak için Yurt Ajansı kurar ve başına Ergun Göze’yi getirir. Ardından Anadolu Takvimi ismiyle bir milli, manevi değerlerin yazılarla yer aldığı takvim çıkarılır. Babıâlide Sabah Ömer Öztürkmen’e sorumluluğu tevdi edilerek çıkarılır.


İÇİMİZDEN BİR SES

Ve Alpkan’ın son gazete teşebbüsü ise Bizim Anadolu olmuştur. Gazetenin çıkışında Necmeddin Erbakan TOBB genel sekreteridir ve gazetenin çıkması için ekibi Ankara’ya götürmüştür. Ancak netice çıkmayınca bir esnafın desteğiyle 21 Mart 1969 tarihinde gazete yayınına başlar. Ta ki Yeniden Milli Mücadele ekibine gazete devredilene kadar. Gazetede İlhan Darendelioğlu, Mehmet Ali Yörük, İsmail Hakkı Yılanlıoğlu, Necmeddin Erbakan, Sait Bilgiç, Cemal Anadol, Necmeddin Hacıemmioğlu, Raif Karadağ, Mustafa Müftüoğlu gibi isimler yazılar yazmıştır. Gazete 31.05.1979 tarihinde yayın hayatına son verir. Gazete, yayın, matbuat dünyasında muhakkak bir yerlerde karşımıza çıkan Mehmet Emin Alpkan, bütün bu teşebbüslerinde hakkın rızasını gözetirken, hiçbir menfaat gözetmemiş. Sadece dava delisi olmayı yeğelemiştir.


UĞRAK BİR KADRO

Cağaloğlu Şeref Efendi sokakta yayın yapan gazete aslında Alpkan’ın tekkesi gibidir. Sadece siyasiler değil, milliyetçi vatansever Anadolu gençleri gelirler müşkillerini Alpkan çözerdi. Türkeş, Erbakan, Bilgiç ve diğer önemli siyasi aktörlerin akıl danıştığı ve ziyaret ettiği de kitapta sıklıkla vurgulanıyor. Bizim Anadolu çalışanlarından Sabri Turhan, ziyaretçiler arasında eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun babası en yakın dostu Mehmet Davutoğlu olduğunu zikrediyor. Şu intibalarını kitapta paylaşıyor: “Alpkan Abi’yi dinleyenler, kendini O’nun seviyesinin çok altında hisseder, acaba yurt dışında hangi okulu bitirdi diye düşünmekten kendini alamazlardı. Bir keresinde adamın birisi, derin vukufiyeti karşısında “beyefendi, siz nerede hangi okulu bitirdiniz” demiş. Alpkan Abi, “ben sizin okuduğunuz okullarda okumadım” deyince; adamda kesin olarak O’nun yurtdışındaki birkaç okul bitirdiği izlenimi uyanmış.” (s.147)

“MİLLÎ BAKKAL”

Alpkan’ın bir diğer özelliği de Beşiktaş Yıldız civarında oturduğu zamanlarda Saraylı bir hanımın kendisine bir yer verip, kullanımına tahsis etmesidir. Alpkan burada uzun zaman bakkalcılık yapmış. Ancak bakkalcılık yanında dükkanın alt katını dava arkadaşları ve gençler için toplanma mekanı haline getirmiştir. Hiçbir para beklemeden sürekli veresiye defteri ile Anadolu’nun hasbi gençlerine kapılarını açan Alpkan’ın adı o dönem Osman Yüksel Serdengeçti tarafından “Milli Bakkal” olarak nitelendirilmiştir. Nitekim burası da o yıllarda ciddi bir fikri cazibe merkezi haline gelmiştir.

29 Haziran 1990 Cuma günü 73 yaşında vefat eden Mehmet Emin Alpkan’ın hayatı Ali Ulvi Kurucu’nun ifadeleriyle hitam bulsun: “Dürüst, samimi, inanan; inandığını yaşamaya gayret eden eden; yalnız yaşamak değil, davasını yaşatmaya, yükseltmeye de çalışan bir kardeşimizdi. Dürüst bir adamdı. Memleketle alakadar olmayı din borcu bilen bir milliyetçiydi.” (s.257)


#Mehmet Emin Alpkan
5 yıl önce