İki kişi bir araya geldik mi sohbette açılan konuların başında gelir gençlik. “Bu gençliğin hali ne olacak?”, “Bizim zamanımızda böyle miydi?”, “Gençleri teknoloji esir mi alıyor?” sorularının ardı arkası gelmez. Oturup eleştirmek, eskiye öykünmek ve bugünü kötülemek yerine gençlere projeksiyon tutan Halit Bekiroğlu onların halleri ve onlarla ilgili beklentilerini yazdı. ÖNDER İmam Hatipliler Derneği başkanlığı yaptıktan sonra ticari ve akademik alanda faaliyetlerine kaldığı yerden devam eden Halit Bekiroğlu, bu dönemdeki çalışmalarını “Söz Kalır” isimli kitapta topladı. Gençlik, eğitim ve sivil toplum üzerine denemeler mahiyetindeki kitapta pek çok önemli başlık da yer alıyor. Siyasette dip dalga olarak bahsedilen konunun toplumsal alandaki karşılığının imam hatipler olduğunu belirten Bekiroğlu, “Siyaset için kullanılan “dip dalga”nın sosyal ve kültürel anlamda imam hatipliler öncülüğünde gerçekleştirileceğine inanıyorum” diyor.
Daha önce Hamira’dan Duşanbe’ye (2012) isimli şiir, Said Halim Paşa’da Siyaset Ahlâkı (2015) isimli düşünce ve Düşünce Mola (2018) adlı deneme kitapları bulunan Halit Bekiroğlu, yeni kitabı Söz Kalır’ı İlke Yayınları’ndan çıkardı. Gençlere yaptığı konuşmaları kayıt altına alan Bekiroğlu, “Hem yitip gitmesin diye hem de belki bir miktar ruhumdan ve fikrimden parçalar taşır diye” kitabını kaleme aldığını aktarıyor. Gençlerle bir araya gelen ve konferanslar veren Bekiroğlu, onlara bir şeyler verdiğini düşünürken aslından onlardan çok şey öğrendiğini, fikir, heyecan ve muhabbet aldığını aktarıyor. Gençler konusunda olumsuz cümleler kurmuyor, aksine gençlerin bizden çok önde olduğunu ve geleceğe dair heyecanları olduğunu aktarıyor.
Yazılarında gençler üzerine değerlendirmelere yer veren Bekiroğlu, imam hatipler için içinde bulunulan evreyi “kurucu” evre olarak tanımlayarak sözlerine şöyle devam ediyor: “Anadolu’daki buluşmalarda gençlerin yüzündeki umudu, dava aşkını, millet sevdasını ve hizmet etme enerjisini gördük. Yine bu buluşmalara, 15 Temmuz’da olduğu gibi, vatan ve din söz konusu olduğunda gözünü kırpmadan şehadeti arzulayan gençler katıldı. Göğsünü kurşunlara siper eden Abdullah Olçok’lara, 15 yaşında şehit olan Halil İbrahim’lere; Enginler, Uhudlar, Yasinler eşlik etti. Anadolu’daki gençlere baktıkça; Fatih Sultan Mehmed’i, İmam-ı Gazali’yi, Mimar Sinan’ı, İbn-i Haldun’u, Selahaddin Eyyûbi’yi, Farabi’yi, İbn-i Sina’yı, Metin Yüksel’i, Malcolm X’i görüyoruz. Ülkenin, ümmetin ve geleceği yeniden inşa edeceğimiz medeniyetin emin ellerde olduğunu fark ediyoruz.”
Gençliğin ayrılmaz parçası spor
Kişisel olarak spora hayatında önemli bir yer veren, maratonlara katılan ve bu yıl triatlon üzerine çalışmalar yapanHalit Bekiroğlu, gençlere bireyi de bir bütün olarak ele alma çağrısında bulunuyor. Zihin, beden ve ruhun birbiriyle entegre yürütüldüğünde insanı daha sağlıklı bir noktaya taşıyacağını hatırlatan Bekiroğlu, “Zihnimizi sürekli okuyarak ve tefekkür ederek diri tutar ve açarız. Ruhumuzu maneviyatla, sanatla ve içe yolculuklarla diri tutar ve derinleştiririz. Bedenimizi ise sporla, hareketle ve aksiyonla dinamik tutar ve geliştiririz” tanımlamasını yapıyor.
Canımızı sıkan gençlere ihtiyaç var
- Kitabında çalışmalarını eğitim, gençler ve STK çalışmaları şeklinde üç bölüm halinde yazıya döken Bekiroğlu, imam hatip liselerine ilişkin önemli tespitlerde bulunuyor, “Önümüzdeki on yıllarda İslam dünyasının bir medeniyet üretmesinin ve insanlığa yeni bir çözüm üretmesinin en önemli sacayaklarından biri imam hatipler olacaktır” diyor. Bekiroğlu, bu gençlerin nasıl olacağına ilişkin ipuçlarını da veriyor kitabında: “Biz henüz dünyaya sözümüzü söyleyemedik. Gerçek anlamda söz söyleyebilmek için şimdiki kuşağın, çocukların iyi yetişmesi, gerekiyor. Gerçekten itiraz edebilen, düşünebilen, üretebilen, kafa yoran, yer yer bizi rahatsız eden, canımızı sıkan öğrencilere ihtiyacımız var. Farklı düşünebilen gençlerin bu süreçte, önünü açarak, onların o yeteneğini öldürmeden ilerlemek gerekiyor.”
