|

Sobası var çayı var kestanesi var

Elektrikli ısıtıcı, klima yokken eskilerin kışın kullandığı sobalar artık İstanbul'un kafelerini ısıtıyor. Eski tabak çanak, masa sandalye ve objelerle dekore edilen mekanlara sobadan başka ısıtıcıyı uygun bulmayan işletmeciler, çocukluklarında sobayla ısındıklarından mekanları için sobayı tercih etmişler.

Yeni Şafak ve
04:00 - 6/03/2016 Pazar
Güncelleme: 20:19 - 5/03/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Bu hafta sizler için İstanbul'un tarih kokan sokaklarında sobalı mekanları arayıp bulduk. Yaş almış kişilerin iyi bildiği, gençlerin az da olsa hatırladığı sobayı, çocuklar maalesef hiç bilmiyor. Biraz nostalji yapmaya ve geçmişe dönmeye ne dersiniz? Gezdiğimiz mekanlar ısınma yöntemi olarak sobayı tercih etmekle kalmıyor. Dekor olarak birçok eski objeyi geçmişten günümüze taşımış. Çalan müzikler ise tam da bu atmosferi destekliyor. Soğuklar tamamen gitmiş değilken ve akşamları hala üşürken bu mekanlar görülmeye değer. Havaların geçiş yaptığı şu günlerde mekanlarda sobanın olması halet-i-ruhiyemizi değiştirip, içimizin yumuşamasını sağlıyor. Saatlerce otursak yerimizden kalkmak istemeyiz. İstanbul'da gözümüze ilişen sobalı mekanların hangisinden içeri girsek evimize girmiş gibi oluyoruz. Gözlerimiz hemen sobanın etrafındaki masalarda boş yer arıyor. Sobaya yakın bulduğumuz masalardan birine oturup çay siparişi veriyoruz. Şansımız varsa müşterilerin ya da mekan sahiplerinin hazırladıkları kestanelerden de nasipleniyoruz. Hele ki közlenmiş patates varsa değmeyin keyfimize.



MASALAR FİSKOS ÖRTÜLER DANTEL


Sobalı mekanların hoş etkisini bu kadar anlatıp, gezdiğimiz yerlerden bahsetmemek olmaz. Fatih At Pazarı'ndaki Kadim Kafe, Balat'ta Naftalin Cafe ve Karaköy Kahvesi, Çengelköy'de Hurma Cafe ve Üsküdar'daki Dualı Resimler Dünyası Cafe bu mekanlardan birkaçı. İlk olarak Haliç'in soğuk rüzgarından kaçıp eski İstanbul'u anlatan Balat sokaklarına dalıp, elektrikleri kesildiği için soba ateşinin aydınlatmaya çalıştığı Naftalin Cafe'yi anlatalım. İçeriyi pek görmesekte üşümüş olmanın verdiği hızla kendimizi sobanın başında bulduk. Mekan sahibi Zeynep Hakguder Yılmaz içten gülümsemesiyle bizi karşılayarak, dantel örtüyle kaplı fiskos masalardan birine buyur etti. Plaktan yükselen müzik ve sobadan gelen çıtırtı sesleri geçmişin göbeğine bıraktı bizi. Sobanın arkasında 'kırmızı panjurlu kedi evi' diye adlandırılan kasada uyuyan kediyi kıskanmadık desek yalan olur. Isınmaya başladıkça gözlerimizi duvarlara gezdirdik. Sararmış eski kitap sayfaları, afiş ve posterlerle kaplanan duvarlar daktilo, eski fotoğraf makineleri, antika duvar saatleri, taş biblolarla zenginleştirilmiş.







ÜZERİNDE PİŞEN HERKESİN


Siparişlerimizi almak için yanımıza gelen Yılmaz ile mekan hakkında konuşmaya başlıyoruz. Her şeyin kolaylaştığı bir zamanda neden geçmişe takılı kaldıklarını soruyorum. Yılmaz ise "Asıl işimiz bu. Eşim hemen karşıda Naftalin Vintage işletiyor. Eski eşyaları kullanıp, devamlılıklarını sağlamak asıl amacımız. Bir yanıyla da insanlarla paylaşmak istiyoruz. Cafenin oluşumuda böyle oldu. Burası dönem eşyalarıyla döşenmiş bir mekan. İnsanlar nostaljiyi yaşamak, eski fincanlardan kahve içmek, plaktan müzik dinlemek için buraya geliyor. Dolayısıyla ısıtıcı olarakta geçmişi hatırlatan sobayı tercih ettik. Soba, bütünleştirici bir şey. Onun ısısı bütün kafeye yayılıyor ve üzerinde pişen kestane, patates herkesin oluyor. Hava ufacık bir soğudunda bile yakıyoruz. Onun sıcaklığını çok seviyoruz. Misafirlerimizin de çok hoşuna gidiyor. Özellikle genç nesil geliyor. Hatta bazen annesini ya da çocuklarını getiren bile oluyor" diyor. Naftalin Cafe'ye gelmişken Mardin'den getirilen farklı aromatik kahveleri muhakkak deneyin. İçecek çeşitlerinin hepsi 3 ile 10 lira arasında değişiyor. Yiyecek olarak ise sadece vejeteryan ürünler bulunuyor. Demedi demeyin.



Kuzinede mis gibi muhlama






Sobanın sağladığı sıcak ortam sayesinde soğuk havalarda tercih edeceğimiz mekanlardan biri de At Pazarı'nda 4 yıldır hizmet veren Kadim Cafe. Kurulduğu günden itibaren ısınma yöntemi olarak sobayı kullanıyor. İşletmecisi Rizeli Emre Akyıldız, "Var olduğumuzdan beri kışları hep soba yaktık" diyor. Sobayı tercih etme sebebini sorduğumuzda "Soba muhabbet açar. Eskiden olduğu gibi herkesi etrafında toplayarak samimi sohbetlerin yapılmasına ön ayak oluyor" diyor. Kadim Cafe'de sadece ısınma için değil pişirme yönetemi olarak da soba kullanılıyor. Bitki çayları ve Karadeniz yemeklerini sobada hazırladıklarını belirten Akyıldız, mekana soba için gelenlerin ağırlıkta olduğunu söylüyor. 4 katlı cafenin bodrum katı da sobayla ısınan şark köşesi şeklinde dizayn edilmiş. Akşamları güzel meşklerin gerçekleştiğini anlatan Akyıldız, "İnsanlar sobanın etrafında isterlerse duvardaki tanburları kullanarak eğlenceli anlar yaşıyabiliyor" diye anlatıyor. Soba ateşinde pişen kuymak ve bitki çaylarını tatmak için buraya uğramanızı tavsiye ederiz. Bitki çayları 6, muhlama ise 12 lira.



Kuyruğu da uzun oluyor






Üç buçuk yıl boyunca Karaköy'de hizmet veren Karaköy Kahvesi 11 aydır yeni yeri Balat'ta hizmet veriyor. İşletme ortakları Şerif Dokumacı ve Ahmet Gökhan Uçan, kışları sobayla ısıttıkları mekanlarının salaş duruşuyla insanların rahat olmasını sağlıyor. Müşteri olarak gittikleri mekanlarda da sobalı yerleri tercih edeceklerini söyleyen Dokumacı, "Biz daha çok doğallıktan yanayız. O yüzden sobayı tercih ediyoruz. Biraz da nostalji katıyoruz. Çünkü eskiye özlem var. Özellikle bizim jenerasyon 15-20 yıl öncesini özlüyor. Müşterilerimizle sohbet ettiğimiz de onların yorumları da bu yönde. Biz de çizgimizi bozmadan devam ediyoruz. Karaköy'deyken de hep soba vardı. Konsetp olarak hiçbir şey değişmedi. Soba üzerinde kestane yapıyoruz. Hatta bazen kestane için soba önünde sıra oluyordu. Yine odun ateşinde semaverde pişen çayımız var. Burada ki işletmemize fırın yaptırdık. Pizza ve pide çeşitlerini sunuyoruz. Fiyatları da gayet makul" diyor. 12 ile 24 lira arasında değişen pide ve pizza çeşitlerinin yanı sıra tatlıların hepsi 8 lira. Sıcak ve soğuk içeceklerde ise en fazla 7 lira ödeyeceğiniz mekanda semaver çayı 2 buçuk lira.



Başka ısıtıcısı düşünemedim






Üsküdar'da ressam Yasin Börekoğlu tarafından açılan Dualı Resimler Dünyası Cafe, aynı zamanda bir sanat atölyesi. Börekoğlu, resim çalışmalarını yaptığı mekanda arkadaşlarına ikram etmek için bir kaç çeşit kurabiye yapmış. Zamanla kurabiyeleri resimlerinin önüne geçince şu an tam bir cafe hizmeti veriyor. Balkonunda 2, içeride sadece 3 masası olan mekan tamamen sobayla ısınıyor. Osmanlı zamanında cariyelerin odalarını ısıtan tarzdaki sobayı bir arkadaşının babasından temin etmiş Börekoğlu. Yaklaşık 80 yıllık olan ördek tipi sobayı sadece pazardan topladığı kasalarla yakan Börekoğlu, "Ben Adanalıyım. Çocukluğumda sobayla ısınırdık. O yüzden sobadan başka ısıtıcı düşünemedim. İlk defa sobayı burada gören çocuklar oluyor. İçinde neden ateş yandığını soranlar bile oluyor. Mutfak da açık olduğu için ev gibi olmuş diyenler oluyor. İlk zamanlar gelen müşteriler gelmeye devam ediyor" diyor. Yemek, hizmet, temizlik ve resim çalışmalarının hepsini tek başına yapan Börekoğlu'nun elinden yiyeceğiniz Tahinli, karamelli ve tuzlu kurabiyelerin porsiyonu 8, muzlu fındıklı kekin dilimi 7, çorba 5, taze poğaça bir buçuk, çay 2 ve Türk kahvesi 5 lira. Soba kadar eski olan Beyoğlu, Denizli ve Ankara gazozları da 2 buçuk lira.



Dekorun tamamlayıcısı


Sobalı mekanlardan biri de Çengelköy'de Fatih Tavas ve eşinin hayali sonucu açılan Hurma Cafe. Açıldığı yıldan beri sobayla ısınan mekanın bahçeli kısmında soba var. Bir tarafta eski radyolar, duvarlarda haritalar, anahtarlar, fincanlar ve değişik daha birçok objenin olduğu mekanın masa ve sandalyeleri birbirinden farklı. Alışılmış kafe dizaynından ziyade ilginç objelerle zenginleştirilmiş köşeleri olan mekanın sobayla ısınmasının sebebi ise doğal ısınmadan yana olmakla beraber dekorun ancak sobayla tamamlanıyor olması. Haftaiçi öğrencilerin sık geldiği mekan konsepti gereği yaş almış kişiler tarafından da sıklıkla tercih ediliyor. Bazı anne babalar sobayı hiç görmeyen çocuklarına sobanın nasıl yakılacağını göstermek için Hurma Cafe'yi tercih ediyor. Soba sayesinde daha da keyifli bir hal alan Hurma cafeye geldiğiniz ev yemekleri, sandviçler, zeytinyağlılar ve ev yapımı mantıları tüketebilirsiniz. Fakat size tavsiyemiz magnolia benzer bir tadı olan Peri Kap. Küçük boyu 8, büyük boyu 12 lira olan Peri Kap, kavanoz sunumuyla göz dolduruyor.





#Sobası var çayı var
#çay kafeler
#sobalı kafeler
#Yasin Börekoğlu
#Dualı Resimler Dünyası Cafe
8 yıl önce