|

ADI BAYRAKLAŞAN ŞEHİD ULUBATLI HASAN

HER Fetih kutlamasında, Fatih'in İstanbul'a girişiyle birlikte bir isim ve bir olay da sembolize edilir: Uluâbâd köyünden gelerek Türk sancağını bir daha inmemecesine Bizans surlarının böğrüne saplayan Ulubatlı Hasan.

.
00:00 - 29/05/2000 Pazartesi
Güncelleme: 16:39 - 7/05/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
ADI BAYRAKLAŞAN ŞEHİD ULUBATLI HASAN
ADI BAYRAKLAŞAN ŞEHİD ULUBATLI HASAN

Ulubatlı Hasan. Türk sancağını Bizans surlarının böğrüne saplayıp İstanbul'u fetihe, kendini şehadete yaklaştıran yiğit. Kutlu İstanbul Fethi'nin, ismi bilinen ama kim olduğu, mezarının nerede olduğu bilinmeyen şehitlerinden. Peygamberin müjdesine, Fatih'in çağrısına inanmış bir aşık. "Leşker-i müfettihü-ebvâb" (Allah'ın ordusu)'na katılıp "Allah, Allah!" nidalarıyla, "deyr-i küfrün üstüne rekz-i hilâl içün" (Hristiyan surlarının üstüne İslam'ın sembolü hilali dikmek için) memleketinden koşup gelmiş ve muradına nail olmuş bir nefer.

Uluâbâd köyünden bir yiğit

Ulubatlı Hasan, Bursa'nın Karacabey ilçesine bağlı, kıyısında bulunan göle ismini veren Ulubat (Uluâbâd) köyünden olduğu için "Ulubatlı" diye anılır. Ulubat ve çevresi o tarihlerde, Osmanlı ordusuna yaya ve müsellem sınıfına asker veren bir Türk bölgesidir. Kesin olmamakla birlikte, Hasan'ın bu sınıftan bir çiftçi çocuğu olduğu ihtimali kuvvetlidir. Onun bir yeniçeri olduğunu ileri sürenler de vardır. İri yarı bir yapıya sahip olduğu söylenir.

Ulubatlı Hasan memleketinden kalkıp fetih ordusuna katılmış, Sultan Mehmet'in kumanda ettiği kuşatmada arkadaşlarıyla birlikte Bizans surlarına dayanmıştır. Tarih, 29 Mayıs 1453 Salı'dır. Geceden başlayarak surlara üç kere hücum edilmiş, fethin yolunu açan son hücum planlanmıştır. Hedef, Topkapı ile Edirnekapı arasında açılan gediktir. Padişahın da bulunduğu merkez kolundaki yeniçeriler ve ihtiyat kuvvetleri, son koz olarak ileri sürülüp bu noktaya yüklenirler. Sultan Mehmet, askerlerin arasındadır. Ulubatlı Hasan, herkesten evvel davranıp başının üzerine kaldırdığı kalkanı sol, palası sağ elinde, surlara koşar ve Bizans surlarına çıkan ilk Türk askeri olur. Peşinde otuz yiğit arkadaşı. Ve Ulubatlı Hasan sayesinde Türk Sancağı, fetih günü saat 7 ila 8 arasında Bizans surlarında ilk kez dalgalanmaya başlar. Hasan yaralanır ama arkadaşlarının surlara tırmanışına yardım etmektedir. Hücum eden otuz askerin hepsi ( başka bir kaynağa göre 18'i) orada şehid olur. Fakat cennetle müjdelenmiş fetih askerleri şehadete susamıştır. Akın akın o noktaya gelerek sancağın, Bizans askerlerince Ulubatlı'nın diktiği yerden indirilmesine asla ve kat'a izin vermezler. Dış sur düşüp iç surla arasındaki alan temizlendikten sonra iç sur da alınır. İstanbul'un kapısı açılmıştır. Sancak surlarda dalgalanmakta, artık "Fatih" ünvanı ile birlikte Peygamberi Ekber'in övgüsüne mazhar olan Sultan Mehmet, atından inmiş İstanbul topraklarında Allah'a secde etmektedir.

Kabri bilinmiyor

Ulubatlı Hasan'ın nasıl şehit olduğu tam olarak bilinmemektedir. Ayağının büyük bir taşa takılarak surdan düştüğü, atılan ok ve taşlarla şehid edildiği veya surâ çıkıp bayrağı diktikten sonra Fatih'le birlikte şehre giren ilk askerlerden olduğu ve bu esnada şehid olduğu yönünde farklı rivayetler vardır. Nasıl şehit edildiği gibi kabrinin nerede olduğu da belli değildir. Fakat, "Bizans surlarına ilk tırmanan ve sancağı diken asker" olarak, kutlu İstanbul fethinin şehitlerinden biri olarak bu topraklarda, İstanbul'un bağrında yatmaktadır. Ulubatlı Hasan, ismi bilinmeyen diğer şehitlerimiz gibi, adını İstanbul ve Fatih'le birlikte andığımızdır.


24 yıl önce