|
Siyonistler ve ruh ikizleri!

ABD ve Batı’lı şerikleri “
suçluluk duygusu
” içerisinde debeleniyor. Gazze’de ateşkes istemek bile suç sayılıyor. ABD Dış İşleri Bakanlığı bir iç yazışmayla personelinden “
ateşkes
”, “
gerilimi azaltma
”, şiddete/kan dökülmesine son verme» ve “
sükûneti yeniden tesis etme
” gibi tabirleri kullanmamalarını istemişti. ABD, BM Güvenlik Konseyi’nde ateşkes önerisini de veto etmişti. Dünyaya sözde nizamat vermeye yeltenen bir güç, nasıl bu denli kötücül olabilir?
İsrail’in BM Büyükelçisi ise BM Genel Sekreteri
António Guterres’in
istifa etmesini istemiş. Guterres’in suçu, 7 Ekim’deki Hamas saldırısının bir boşlukta meydana gelmediğini söylemiş olmasıydı. ABD ve Batı yönetimleri “
geçmiş
”in yüzlerine vurulmasına, Filistin işgâlinin hâlâ devam ettiğinin hatırlatılmasına, binlerce sivilin katledilmiş olmasının olmayan dikkatlerine sunulmasına tahammül edemiyorlar. Çünkü İsrail’in katliamcı bir “
Apartheid
” rejimine dönüşmesinde payları var. İsrail bu suçu ABD ve Batı’nın koruyucu kanatları altında işledi. Şimdi de ABD ve şeriklerinin silahlı refakatinde çöle çevirmek için Gazze’ye bomba yağdırıyor.
İsrailli Yahudi yazar
Dr. Shir Hever
Filistinliler’i destekleyen uluslararası kampanyalarda etkin rol oynuyor. Hever kendisiyle yapılan bir röportajda Siyonistler’in mazlum bir halkın zaman içinde zalimleşmesi gibi korkunç bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini vurguluyordu. Hever, “
Ancak bu dönüşümü tek başlarına yapamazlardı. Siyonizmin siyasî ideolojisinin ABD emperyalizmiyle ayrılmaz bir bütünlük içinde olması gerekiyordu
” diye konuşuyordu.
Hakikaten Siyonistler kendilerini Nazileştiren bir sapkın kültür inşa ettiler. Nazi-Siyonist kültür Filistinlileri öz yurtlarında yaşamaya devam ettikleri sürece yok edilmeleri gereken ‘vahşiler’ olarak görüyor. Netanyahu’nun ABD’deki etkili senatör dostlarıysa Gazze şeridinin yerle bir edilmesini istiyorlar. Avrupa’daki ırkçı partilerinse İsrail’deki Nazisyonistlerle can ciğer kuzu sarması olmaları boşuna değil. Demek ki bunlar, Siyonistler’in ruh ikizleri. Peki Batı ana akım medyalarının
Goobbels’i
bile utandıracak kadar İsrail’in yalanlarını yaymalarına ne demeli?
Güya ‘ılımlı’ olduğu söylenen İsrail Cumhurbaşkanı
Isaac Herzog
ise yaptığı bir açıklamada, Hamas’ın askerî kanadının düzenlediği saldırılardan bütün Gazzelilerin sorumlu olduğunu söyledi. Herzog ,
”Orada sorumlu olan bütün bir ulustur. Sivillerin haberdar olmadığı, olaya dahil olmadığı söylemi doğru değil. Kesinlikle doğru değil”
dedi. Herzog’un bu tiksindirici açıklamasına göre Gazzeliler Hamas’a karşı ayaklanmadıkları için öldürülmeyi hak ediyorlar.

Mefhum-u muhalifinden bakar isek, Herzog ağzından kaçırdığı bu laflarla onlarca yıldır katledilen masum Filistinlilerden İsrail’deki tüm Yahudilerin sorumlu olduğunu mu ima ediyor? Herzog’un zırvalaması, acaba kolektif bir suçluluk duygusunun dışa vurumu mudur?

Dilimize
“Tarçın Dükkanları”
başlığıyla çevrilen baş döndürücü öykülerin yazarı
Bruno Schulz’tan
söz etmek istiyorum. 19 Kasım 1942’de Nazilerin gizli polis örgütü “
Gestapo
” tarafından katledilen Schulz’un son anları Siyonistler’in geçirdiği evrimi tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Schulz, 1942’de Polonya’ya, şimdiyse Ukrayna’ya ait olan Drohobycz kasabasında yaşıyordu.
Drohobycz
o tarihte Naziler tarafından işgal edilmişti. Yahudilerse dışarı çıkmaları işgalci Naziler’in iznine bağlı olan bir gettoda yaşamak zorunda bırakılmıştılar.

19 Kasım’da Drohobycz’li bir Yahudi yakalanma korkusuyla paniğe kapılarak bir Nazi subayını yaralamıştı. Kasabanın Gestapo şefi ceza olarak, sokakta rastlanılan her Yahudinin infaz edilmesi emri verdi. O gün 200’den fazla Yahudi’nin katledildiği söylenir. Schulz ekmek almak için ‘dışarı’ çıkmıştı. Bir Gestapo katili, elinde ekmekle yürüyen Schulz’u da oracıkta katletti.

İşgal altındaki Batı Şeria, abluka altındaki Gazze birer Filistinli gettosuna dönüştürülmedi mi? Drohobycz’nin Gestaposu ile Gazze’yi dümdüz etmek için aralıksız bomba yağdıran İsrail arasında ne fark var? Sadece ölçek farkı var. Gazze Sağlık Bakanlığı 7 Ekim’den bu yana İsrail bombardımanında hayatını kaybedenlerin isimlerini, yaşlarını, kimlik numaralarını yayımladı. 3 bine yakını çocuk olmak üzere 7 binden fazla Gazze’li hayattan koparıldı. Nazi cellatları yaşıyor olsalardı, kurbanlarının kendilerine benzemelerinden büyük haz duyuyor olurlardı.

#Siyonizm
#Gazze
#Abdullah Muradoğlu
6 ay önce
Siyonistler ve ruh ikizleri!
Zamanda ve mekânda bir uyanış: Sîdî Ukbe Ulucamii
19 Mayıs’a 10 gün kala…
Uluslararası doğrudan yatırımları çekmek
Enflasyon, döviz kuru beklentileri ve CDS
İsrail ve Batı’nın çifte standardı