Transferin ‘fırsat’ olarak nitelendirilen zaman diliminde takıma önemli isimleri kazandıran Trabzonspor’da milli arada sağlanan takım oyununun karşılığı Beşiktaş karşısında alındı.
Trabzonspor, Beşiktaş maçında belki akıcı oynamadı ama akıllı oynadı ve rakibinin sabırsızlığından da yararlanarak farklı bir galibiyete imza attı.
Aslında takım kadroları açıklandığında Bakasetas, Ömür ve Bardhi gibi 10 numara pozisyonunda oynayan üç oyuncuyu görünce oyun olarak olmasa da tepki vermek ve direnç göstermek adına neler yapılabileceğini merak etmedik desek yalan olur.
Takım savunmasını ön planda tutup, bloklar arasındaki bağlantıyı sağlıklı yaparak maçın ilk çeyrek dilimini geride bırakan Trabzonspor, rakibin atağa hazırlanmasına fırsat vermeyen, önde sıkıştırıp kontrolsüz top atmak zorunda bıraktığı, Onuachu’nun kilidi açtığı golde olduğu gibi topu kazandığında da dengesiz yakaladığı rakibi karşısında sonuca gitmeyi başardı.
Trabzonspor ne yaptığını bilen, savunmayı takım halinde yapıp, az adamla da olsa doğru hücum organizasyonlarıyla sonuç aradı ve bunda da başarılı oldu.
Böylesine bir skor ve bu skoru Beşiktaş karşısında elde etmek camianın birliği ve dirliği adına çok önemliydi.
Bireysel olarak oyuncuyu ön plana çıkarmak gibi bir alışkanlığım yoktur, fakat yeni transfer Mendy için bir parantez açmak gerekirse ikinci bölgede bir oyuncu ne yapması gerekiyorsa fazlasıyla yaptı. Öyle ki; ikinci bölgeyi yönettiği gibi takım savunmasının en etkili ve merkez oyuncusu oldu. Yanında hücum organizasyonlarının önemli isimleri Bakasetas ile Abdülkadir Ömür’ün oynamasına rağmen bu bölgenin savunulmasının kilit ismiydi.
Sonuç olarak Trabzonspor, camianın enerji ve sinerjisini yeniden canlandırma adına önemli bir galibiyet aldı. Son iki haftada atılan 8 gol beklentileri ve hedefleri de beraberinde getirecektir.
Bu nedenledir ki Çaykur Rizespor mağlubiyetinden sonra kazanmak zorunda olduğu Kasımpaşa maçına ve ‘Büyük maç’ niteliğindeki Beşiktaş maçında olduğu gibi bundan sonra konsantrasyonunu üst seviyede tutmak zorundadır.
Trabzonspor çalışma temposu ve antrenman performansıyla takım olarak kompakt bir yapıyla üzerine koyarak devam edecektir. Önemli olan Pazar günkü tribün desteğinin sürekli olmasıdır.
Tribün derken her şey güzeldi ama Şenol Güneş için söylenenler asla.
Beşiktaş’ı mağlup ediyorsun, yetmedi hem de farklı kazanıyorsun ve bu güzelliği gölgede bırakıp camianın önemli bir kesiminin nefretini kazanacak eylemle bu mutluluğu gölgede bırakan yine sen oluyorsun.
Şenol Güneş’e tepki gösterenler ve küfredenler bilmelidir ki bugün ‘Büyük’ diye gurur duyduğunuz bir Trabzonspor var ise bu Şenol Güneş ve takım arkadaşları sayesinde kazanılmıştır.
Yeni nesle bunu buradan anlatmak zor olsa da tavsiyem onların Trabzonsporlu olmalarını sağlayan büyüklerine sormalarıdır.
Çünkü onların büyükleri Bursaspor’u da çalıştırıp, Sarıyer ile Balkan Kupasını kazanan Rahmetli Ahmet Suat Özyazıcı ve Galatasaray ile Türkiye Kupası’nı kazanan Rahmetli Özkan Sümer’e tepki koymamış, aksine başarılarından dolayı tebrik etmiş, gurur duymuştur.
Çünkü dün onlar Trabzonspor’un kendisiydi, bugün Şenol Güneş...
Ve o Şenol Güneş’i anlatmaya yetecek kadar da kelime yoktur.
Aslında gerek de yoktur.
