Hatay ve Kahramanmaraş’ta yüzlerce kişiyi evsiz bırakan, tarım arazilerini kül eden, yaban hayatını bitiren eş zamanlı 25 yangını, PKK’lı teröristlerin başlattığının ortaya çıkmasıyla bazı şüpheliler gözaltına alındı. AFAD, yangınlarda 542 kişinin tahliye edildiğini açıkladı.
Bildiğiniz üzere geçen yıl İstanbul Aydos Ormanı’ndaki yangını çıkartan bir PKK’lı, vatandaşların ihbarıyla yakalanarak “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozmak” suçundan müebbet hapis, “Silahlı terör örgütü faaliyeti çerçevesinde devletin ormanını yakmak” suçundan 25 yıl hapis ve 20 bin TL adli para cezasına çarptırılmıştı.
Terör örgütü YPG/PKK’ya yandaş sosyal medya hesapları, Hatay’daki orman yangınlarının, Ateşin çocukları inisiyatifi adlı örgüt tarafından çıkarıldığını iddia etmiş…
Temmuz ayındaki bir yazımızda bu Ateşin çocukları denen rezil teröristlerden bahsetmiştik… Çanakkale’deki Doğu Biga’nın 10 yıldır yürüttüğü altın madeni çalışmalarına karşı ‘çevreci’ kisvesi altında faaliyet gösteriyorlardı. Yerel bir gazete, Balaban halkının şu sözlerine de yer vermişti: “Geçen yaz ormanları ateşe verenler, sözüm ona çevreci HDP kökenli ‘ateşin çocukları’, yani orman yakanlar çıkmıştı. Şimdi bir de maden ve altın karşıtıyım diye boy gösteren, oysaki define avcısı olan isimler çıktı.”
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), Çevre Terörizmi ve PKK’nın Orman Sabotajları başlıklı bir rapor yayınlamış. Oğuz Güngörmez ve Aslıhan Alkanat’ın hazırladığı bu çalışma, 90’lardan beri terör faaliyetleri kapsamında ‘ormanları yakarak’ bize göre suçların en büyüklerinden birini daha işleyen PKK’nın verdiği zararları anlatıyor.
1990’lardan itibaren ormanlara yönelik sabotaj düzenleyen PKK’nın yalnızca 1995’in ilk yarısında 950 hektar ormanlık aranı kül ettiği tespit edilmiş. 1997’de bir gecede Antalya’da 650 hektar ormanlık alanı ve 200 hektar bahçeyi yakmış, eş zamanlı olarak Manavgat ve Belek’te de sabotaj girişiminde bulunmuşlar. Bu yangınlarda iki kişi de hayatını kaybetmiş.
2006 yılının Ağustos ayını unutmak mümkün değildir herhâlde… PKK’nın üstlendiği saldırılarda beş gün içerisinde Bodrum, Kaş, Nazilli, Kuşadası, Selçuk ve Adana’da 4 milyon ağaç yok olmuştu. Bodrum’da 700, Kaş’ta 500, Nazilli’de 40, Kuşadası’nda 300, Selçuk’ta 350 ve Adana’da da 100 hektar olmak üzere toplam 2 bin hektarlık ormanlık alan bu yangınlar sonucu zarar görmüştü…
Devletimiz tüm terör oluşumlarıyla olduğu gibi PKK ile mücadelesini en kararlı biçimde yürütüyor. Son 5 yılda 2 bin 700 terörist teslim olmuş. 3 bin 934 sığınak ve barınak imha edilmiş. Son 3 yılda 15 bin 647 PKK militanı etkisiz hâle getirilmiş.
Dost, düşman fark etmeksizin devlet yapılanmasının, insanların can ve mal güvenliğinin, ormanlar ve tarihi eserler gibi dünya miraslarının değerine ve bunların korunması gerekliliğine inanan herkesin terör örgütleriyle mücadelede ‘bir’ olması lazım.
Oysa “Senin teröristin iyi, benimki kötü” yaklaşımı, daha doğrusu ‘ikiyüzlülüğü’ bazılarının kısa vadeli hedeflerine uygun olsa da uzun vadede kendilerine de çok ciddi zararlar verecektir. ABD’nin kendi elleriyle büyüttüğü El-Kaide’nin düzenlediği 11 Eylül saldırıları bunun en açık örneklerindendir.
Peki, her fırsatta ‘evrensel’ değerlerden dem vuran, “İnsan hakları… adalet” diye diye mangalda kül bırakmayan Batı medyası PKK’nın açıkça kabullendiği orman yangınları için ne diyor?..
SETA’nın raporunda bununla ilgili bir bölüm var. Konu özelinde BBC, Deutsche Welle, Euronews, Sputnik, Independent mercek altına alınmış. Rakamlarla bir tabloda da ifadesini bulan durum şöyle özetlenmiş:
“Dünyanın farklı yerlerinde (Kaliforniya, Sibirya, Yunanistan, Amazon bölgesi gibi) meydana gelen orman yangınları uluslararası medyada oldukça geniş yer bulmasına rağmen PKK tarafından üstlenilen Türkiye’deki yangınların Batı medyasında faili işaret edecek biçimde yer bulmadığı görülmektedir. Nitekim bazı Batılı medya kuruluşlarının Türkçe servisleri Türkiye’deki orman yangınlarıyla ilgili haber yapsa dahi haberlerde PKK’nın yangınları üstlenmesine yönelik herhangi bir bilgiye yer vermemiştir. Türkiye’deki orman yangınlarıyla ilgili yapılan haberlerde yangının çıkma nedenlerinden daha çok yangınların söndürülmesi esnasında yaşanan siyasi tartışmalar haberlerin merkezine yerleştirilmiştir.”
Sırtını Kandil’e dayayan, PKK’yı “gerilla” tanımıyla niteleyerek terör örgütü olduğunu reddeden, yangınların ‘rant’ nedeniyle çıkarıldığını ima eden o siyasi partiyle ‘aynı yastığa baş koyanlar’ bu konuda ne diyor çok merak ediyoruz doğrusu…
