Abdülkadir Selvi gazetedeki köşesinde araştırma şirketi Optimar tarafından Ağustos ayında yapılan çalışmanın sonuçlarına yer vermiş.
Yapılan anketle katılımcılara, ekonomi, koronavirüs, istihdam ve Doğu Akdeniz konularındaki sorunları “Kim çözer?” diye sormuşlar. Cevaplar ve oranları şöyleymiş:
“AK Parti çözer” diyenler yüzde 33,9.
“CHP çözer” diyenlerin oranı yüzde 15,3.
“HDP, İYİ Parti, Deva Partisi ve Saadet Partisi çözer” diyenlerin toplam oranı yüzde 27,1.
Kararsızların oranı yüzde 26,1.
Optimar’ın araştırmasında kararsızlar dağıtıldığında, AK Parti’nin oy oranı 43,1’e, CHP’ninki yüzde 22’ye çıkıyormuş. MHP yüzde 10,6, HDP yüzde 10,4 ve İYİ Parti de yüzde 9,8 olarak görünüyormuş.
Ana muhalefet partisinin hâli içler acısı…
Dokuz seçim kaybedip, yerel seçimlerde HDP ve İYİ Parti’nin desteğiyle iki büyükşehir belediyesinin başkanlıklarını kazanınca havalara giriyorsun; ama durum ortada… Peki sen neden böylesin CHP?
“Ne yapıyorsun da olmuyor?”, “Ne yapmıyorsun da olmuyor?” Bunları hiç kendine soruyor musun?
Sen neden böylesin, son gelişmelere bakıp anlamaya çalışalım…
21 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı ‘müjde’yi açıkladı: “Karadeniz’de çok zengin bir rezervin parçası olan 320 milyar metreküplük doğalgaz bulduk” dedi. Bu millî bir meseledir. Hepimizin bugününü ve geleceğini ilgilendirir. Cari açık, stratejik konumumuz, dış siyaset ve nihayetinde Türkiye olarak bağımsızlığımıza dair müthiş olumlu bir haberdir. Öyle iktidar, muhalefet ayrımı yapmaz hepimize yarar yani…
Peki sen ne yaptın?
Bir memnun olamadın… Millî birliğin içinde yer alamadın… Genel Sekreter’in aynı gün şunları söyledi: “Varsa o kaynak, Türkiye’ye kalkınma getirir mi sorusunun cevabı ‘hayır’ olduğu için endişeliyim. Böylesi yatırımların faydası, ekonomik olarak halka yansımayacak. Enerji kaynağı bulunmuş olsa dahi, bunun bir yatırıma dönüşmesi süre alacaktır. Yapılacak olan sözleşmeden faydalanacak olan, halk olmayacaktır.”
İnsanın sorası geliyor: “Bu bir temenni mi?” diye… Herhâlde bu kaynağın hiç araştırılmamasını ve bulunmamasını çok isterdiniz… Aslında tüm dünya gibi siz de elimizdeki kaynağın ne değerde olduğunu çok iyi biliyorsunuz ama AK Parti dönemine denk geldi diye karalar bağladınız… Oldu mu; yakıştı mı?
Peki ya 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının yasaklandığı iddiası… Bunu nasıl uydurabildiniz? İçişleri Bakanlığı’nın yazısı sarih ve erişime açık… Orada denilen, pandemi nedeniyle kutlamalara ve anmalara katılım sırasında maske kullanılması, katılımcı sayısının asgari düzeyde tutulması ile valilik ve kaymakamlıkların kabulde bulunmaması…
Bir de şu var ama sizi çok ilgilendirmiyor herhâlde: “Bütün vatandaşlarımızın evlerinin cam ve balkonlarını Şanlı Bayrağımız ile donatılmaları yönünde Valilik/Kaymakamlıklarca teşvik edici paylaşımlarda bulunulması”…
Hani nerede yasaklar; nerede 30 Ağustos’un şanınca kutlanmasına halel getirecek uygulamalar?!
CHP yönetiminin Bakanlığın yazısını okumama ihtimali yoktan azdır… Peki bile bile milletin aklıyla alay etme çabası niye? Kimsenin bu yazıya ulaşamayacağına ulaşsa da umursamayacak kadar kötü kalpli, ahlâken zayıf olduğuna mı inanıyorsunuz yoksa?
Siz millete bunları mı yakıştırıyorsunuz?
Eh, o da size itibar etmiyor işte…
Peki, Malazgirt Zaferi’ni neden içten ve kuvvetlice kutlayamazsınız? Bu milletin tarihini neden tüm eşikleriyle, kültürünü neden tüm farklılıklarıyla kucaklayamıyorsun? Sen ne ara böyle oldun CHP?
30 Ağustos günü ulaşılan zaferin, 26 Ağustos’ta, yani Malazgirt Zaferi’nin yıldönümünde başladığını neden bilmezden gelirsin? Bu zaferlerin altında Malazgirt’ten Kocatepe’te uzanan bir tarihin yattığını bilmez misin? Biliyorsan da neden hepsini sahiplenemez; bölmeye çalışırsın?
Sen neden böylesin?
