|
K.K.’nın 2’nci tur seçimi kazanması mucize! Liderlik koltuğu tehlikede! Başkan Erdoğan favori mi?

Geçen sene ertelenen CHP Olağan Kurultayı için 28 Mayıs sonrasında parti içindeki muhalefet grupları tarafından düğmeye basılacağı iddia ediliyor. 14 Mayıs’ta hem cumhurbaşkanlığı seçiminde ağır darbe alan hem de millet vekili seçimlerinde küçük ortaklara 37 koltuk hediye ederek eleştiri yağmuruna tutulan CHP’de kurultay hazırlıkları şimdiden başladı. Geçen sene salgın koşulları ve erken seçim ihtimalini gerekçe göstererek kurultayı erteleyen Kılıçdaroğlu’nun bu kez nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor. Kurultayın seçim sonrası 45 gün içinde yapılması öngörülürken, cumhurbaşkanlığı yarışını kaybetmesi halinde Kılıçdaroğlu’na yönelik istifa çağrıları artacak. Partiye yakın kaynaklar, seçimin kaybedilmesi halinde sert eleştirilere maruz kalacak olan Kılıçdaroğlu’nun buna direnemeyerek genel başkanlık görevinden ayrılmasına neredeyse kesin gözüyle bakıyor. Batılı ülkelerce 1’inci turda ciddi anlamda Başkan Erdoğan’a karşı desteklenen Kılıçdaroğlu’nun bu kez 2’nci turu kazanması mucize olur değerlendirmeleri yapılırken Başkan Erdoğan’ın kesin kazanacağı, favori olduğu yorumları yapılıyor.

CHP İÇİNDE BÜYÜK ÇATLAK! 24 VEKİL GİZLİCE GÖRÜŞTÜ

14 Mayıs seçimlerinde Meclis çoğunluğunu sağlayamayan ve cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük bir hezimete uğrayan CHP’de 2’nci tur öncesi büyük bir krizin yaklaştığı belirtiliyor. FETÖ, PKK ve KHK’lılar gibi birçok konuda rahatsız olan parti içindeki Atatürkçüler, milletvekili seçimleri sonrası sert tepkiler vermeye başladı. Parti içindeki Muharrem İnce’ye yakın 24 kişilik bir grubun Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanamaması halinde deklarasyon yayınlayacağı öğrenildi. Öte yandan Muharrem İnce’nin paylaştığı tweetin ise bu yönde bir mesaj olduğu belirtiliyor. Ayrıca 24 kişinin Muharrem İnce’ye yakın bazı kişilerle görüşme gerçekleştirdiği iddia edildi.

27 MAYIS CUNTASI DARBE PAROLASININ SIRLARI?

‘Yeter söz milletin’ diyerek, tek parti dönemine son veren Adnan Menderes’i düzmece yargılamayla idam edenler darbenin 63. yılında lânetle anılıyor. 1954 ve 1957’deki seçimlerde sandıktan zaferle çıkan merhum Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı cuntacılar ile iş birliği yaparak darağacına gönderen ‘demokrasi’ düşmanı vesayetçi zihniyet ise bugün arsızca hadsizce ‘demokrasi için sandığa gidin’ çağrısı yapıyor. Türkiye üzerinde oynanan oyunları kurulan kumpas ve tezgahları tespit edebilmek için üzerinden 50 yıl geçtikçe açılan “Kamuoyunu bilgilendirme yasaları çerçevesinde” TOP SECRET (Çok gizli) İngiliz belgelerine bakmak yeterlidir. Darbeleri önceden bilmeleri ne altıncı his ne de bir medyum öngörüsü değildir. Çünkü azmettirici ve planlayıcılar bizzat İngiliz derin devleti ve Pentagon’dur. 9 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 15 Temmuz 2016 darbelerinin hepsi ABD/ İngiltere/NATO Gladyosu’nun (‘Gayri Nizami Harp Birlikleri’nin) eseridir... 27 Mayıs Cuntası’nın Ankara ile İstanbul arasında yaptıkları telefon görüşmelerinde deşifre olmamak için parolalı görüşmeler yaptığı görülmektedir. “Emekli Sandığı’ndan alınan 2740 lira ile kesintili olan 2730 TL’nin” bir parola olduğu 27 Mayıs saat 4’te yapılacak olan harekatın saat 3’e alındığını bilgisi paylaşılmaktadır.

27 MAYIS DARBESİNİN ARKA PLANI?

Gizli İngiliz - Amerikan belgelerine göre 27 Mayıs Darbesi’nin arka planı şöyledir: Askeri darbenin hazırlanışında NATO’nun Gayri Nizami Harp birlikleri Avrupa Gladyosu vardır. NATO’nun çekirdek kadrosu veya üst aklını oluşturan İngiliz ve ABD emperyalizminden bahsediyoruz. Darbelerin anası olarak nitelendirilen 27 Mayıs 1960 darbesinin asıl sebebi 1955 yılında Türkiye ve Irak arasında, güvenlik ve savunma iş birliği anlaşmasının Bağdat Paktı’nın ABD ve İngiltere’den onay alınmadan imzalanmasıydı. Menderes’in Türkiye’yi bağımsız ve bölgesel güç yapma yönündeki çabaları karşısında, 1959’da Irak’ta gerçekleştirilen darbe ile Bağdat Paktı’nı imzalayan, Kral 2. Faysal darbeciler tarafından linç edilerek, Adnan Menderes de 1960 darbesi sonrasında asılarak katledilmişlerdi. 1959 Şubatı’nda Başbakan Adnan Menderes’in uçağının Londra’da düşmesi düşürülmesinde İngiliz istihbaratının rolü hala esrarını korumaktadır. 27 Mayıs Darbesi’nin gerçekleştirilmesinde, NATO Gladyosu olarak yetiştirilen cuntanın kontgerilla subayları kullanıldı. Bu subaylar 1954’lerde ‘Soğuk Savaş’ strateji ve taktikleri açısından Amerika’da özel eğitiminden geçirilmişti. Ortadoğu’nun ve Osmanlı’nın kodlarını çok iyi bilen ‘Derin İngiltere’nin “Türkiye’yi yönetmek” için geliştirdiği darbenin mutfağında/ başında General Cemal Madanoğlu bulunuyordu. Madanoğlu katıksız İngiliz muhibbiydi. Madanoğlu emekli Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel’i Ankara’ya getirip cuntanın başına oturtarak kamuflajı tamamlaması sağlanmıştır.

İngiltere için darbenin hazırlanışı ve gelişinin Ankara’daki İngiliz Büyükelçisi Burrows tarafından ülkesine gün gün iletildiğini gizli belgeler göstermektedir.

Ankara Büyükelçisi Burrows, Cunta lideri Cemal Gürsel’le 31 Mayıs’ta görüştü. ‘NATO, CENTO, Kıbrıs, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına yapılan katkılar ve İngiltere’nin yardımı ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ne malzeme alımları (savaş gemileri) ortak yaklaşımımızdır’ diyordu. İngiltere Kraliçesi Elizabeth Tahran’a giderken (6 Mart 1961) uçağını Ankara’ya çevirdi, Esenboğa’da Cemal Gürsel ile görüştü. Kraliçe askeri darbeden sonra Türkiye’yi ziyaret eden ilk yabancı devlet başkanıydı.

Günümüz konjonk-türünde 14 Mayıs’ta ABD ve Batı ülkeleri destek verdikleri Kılıçdaroğlu ile birlikte yenildiler. Bu kez cumhurbaşkanlığı 2’nci tur seçimlerinde de daha ağır bir yenilgi bu şer ittifakını bekliyor. Zafer Başkan Erdoğan, Cumhur İttifakı ve millet iradesinin olacak inşallah!

#Seçim
#Sİyaset
#Recep Tayyip Erdoğan
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Bülent Orakoğlu
1 yıl önce
K.K.’nın 2’nci tur seçimi kazanması mucize! Liderlik koltuğu tehlikede! Başkan Erdoğan favori mi?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi