|
Fondaş medya ile CHP’nin yalan organizasyonu

Son yılların en sıcak Temmuz’unu yaşadık.

Kanada, ABD, Yunanistan, İtalya ve Rusya’da milyonlarca hektar orman yandı kül oldu.

Türkiye, 240 yerde çıkartılan ve çıkan yangınlarla uğraştı. Son beş yangın kaldı, inşallah onlar da kısa sürede biter.

“Çıkartılan” diyoruz çünkü, ilk yangınları PKK bizzat üstlendi. Başka beldeler için de aynı tehdidi savurmaya devam ediyor zaten.

Yangınların çıkartılma sebebi, Türk ordusunun PKK ve türevlerine karşı kararlılıkla yürüttüğü operasyonları durdurmaktan ibaret değil.

Başta, PKK’nın destekçisi olan CHP ve İP’in sair
dostlarıyla birlikte
iktidara hazırlanması, “Erdoğan gitsin de bedeli ne olursa olsun” diyenlerin bu amaçlarına ulaştırılması yangınların asıl nedenlerindendir.
Bunun yüzlerce delilinden biri, yangınlardan önce,
fondaş medya
tarafından servis edilip, CHP ile İP’in başkanlarınca ve parti sözcülerince köpürtülen
yalanlar
dır.

Bu yalanlar o partilerin seçmenine iletildikten sonra, gerçeği doğruyu araştırmanın, konuşmanın hükmünü de iptal eden mecraya aktarılmakta, böylece ilgili yalanlar çok kısa ve sabit ifadelerle dolaşıma sokularak yaygınlaştırılmaktadır.

Bakan
Murat Kurum
’a, Marmaris’in Bayır köyünde yangından etkilenen vatandaşlarla bir araya geldiği buluşmada, bir kadının “Güçlü bir ülke değiliz, uçaklarımız nerede?” sözleriyle gösterdiği tepkiyi, bunun son ve tipik bir örneği olarak inceleyebiliriz.
Öncelikle Bakan Kurum’un o tepkiye karşı gösterdiği sabrı
tebrik etmeli
yiz. Çünkü, ateşin düştüğü ilk günden beri, konuyla birinci dereceden ilgili bakanlarla birlikte, büyük bir azim ve gayretle 240 yangının 235’inin üstesinden gelen bir devlet yöneticisine, velev ki bakan olmasa bile “Güçlü bir ülke değiliz” ve “uçaklarımız nerede?” şeklinde yöneltilen, iki ayrı maksada sahip bir tepki her şeyden önce aklın ve mantığın dumura uğramasına yeterli gelir.
Kadının tepkisi,
helpçilikle
başlayan bir yalan dizisiyle, yangın uçağı olmamakla devlete bir acziyet yüklemede toplanmaktadır. Yukarıda zikrettiğimiz şekliyle bu, organize yalanın, doğrulama da yanlışlama ihtiyacından arındırılmış son halkasıdır.
Başlangıcı ise fondaş medya iledir. Bunlardan, yalancılar nezdinde en muteber olanı da
Karar
’dır.
“Neden Karar?” diye sormak zaittir çünkü,
döneklerin de en az dönmeler kadar bağnaz oldukları
herkesin bildiği bir gerçektir.

Bu bağlamda Karar, geçmişi daha eskiye dayanan bir ısrarla “Türkiye iyi yönetilmiyor” sözünün pekiştirilmesini görev olarak üstlenmiştir ki, hemen her gün en az üç yazarı yazısını bu sloganla başlatmaktadır.

Özellikle helpçiliğin geriye tepmesinden çok üzüntü duyduğu, her satırından belli olan Karar, Yunanistan örneğinde olduğu gibi, yangın karşısında uçakları olduğu varsayılan ülkelerin bile çaresizlik içinde neredeyse yangını kendi haline bıraktıkları da ayan beyan bilindiği halde, uçak olmadığı takdirde yangınların devam edeceği endişesini pompalamayı büyük bir inatla sürdürmüştür.

Bu ve benzeri tarzdaki yalanları fondaş medyadan devralan CHP ile İP başkan ve sözcülerinin, yangının ilk gününden beri sergiledikleri tutum ise herkesin malumudur.

Yangın bölgesine, derde derman olmak için değil, yangın söndürmedeki eksikliklerin, gecikmelerin hem atmacası hem de avcısı olmak için giden bu elemanlar, köylerde ikamet edenlerin de yangını önleme gayretiyle kazmalarını, küreklerini, baltalarını omuzlayıp kendilerini korkusuzca dağa vurdukları bir sırada, televizyon kameralarının karşısına geçip, “biz saatlerdir buradayız, ne helikopter ne uçak gördük” diyerek, oradaki varlıklarının mezkur yalanları köpürtmekten ibaret olduğunu bizzat kendileri açıklamışlardır.

Fondaş medya, CHP ile İP, sosyal medya trolleri arasındaki bu organize yapı, “Gezidekileri ezdiğiniz tomalarınız nerede”; “AK Partili olmayanlar yangın söndürme toplantılarından neden tecrit ediliyor” vb. soruların, iftiralarla güçlendirilmiş şekilde yeniden üretilmesi için tekrar fondaş medyaya döndürülmesi şekilde kurgulanmıştır.

Yangının çoğu gitti azı kaldı inşallah. Şimdi yaraları sarma zamanı.

Ama ne yazık ki, fondaş medya ile CHP ve İP’in yalan organizasyonundaki müşterek gayretleri bu konuda da etkili olmaya başladı.

CHP’li belediyelerin, beş koli kağıt peçeteden ibaret olan yardımları bile yüzlerce kez fotoğraflayarak, fondaş medyaya gönderdiklerine, bunlar üzerinden devletin yardımda da yetersiz kaldığını ispata yeltendiklerine dair haberler geliyor kulağımıza.

Bu nedenle, yalancılara yalanlarını yalatmak da afetin kendisi kadar önemli hale geliyor.

#CHP
#Murat Kurum
#ABD
#Yunanistan
#İtalya
#Türkiye
#PKK
3 yıl önce
Fondaş medya ile CHP’nin yalan organizasyonu
Saîd Nursî ve İslam devleti
İslam ve insan hakları
Kara dinlilerle milletin savaşı
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema