|
Bağımlı yapılar güçten düştü ABD kaybetti

Amerikalıların 1991’de Irak’ı işgali ile başlayan yeni dönem hiç tahmin edilmeyen bir boyuta ulaştı. Sovyetler’den sonra ABD de Afganistan’da kaybetti. 1991’de İslam’ın merkez coğrafyasının işgali ile başlayan süreç yeni bir aşamaya ulaştı.

Sovyetler’in dağılması ve iki Almanya’nın birleşmesiyle Soğuk Savaş Dönemi sona erdi. Dönemi yaşayanlar 1945’ten 1990’a kadar devam eden Soğuk Savaş’ın Afganistan’ın Sovyetler karşısında zafer kazanmasıyla ya da Sovyetler’in Afganistan’da mağlup olmasıyla ilişkilendirildiğini hatırlayacaktır.

Yeni bir dönem başlamıştı ve ABD ile özdeşleştirilen liberalizm rakipsizdi. Neredeyse bütün liberal Batı’nın desteği ABD’nin arkasındaydı. Hep birlikte Irak’ı işgal ve istila ederek yeni bir dönemi başlattılar. Bu olay o zaman Batı dünyasının yeni bir düşman arayışı olarak tanımlanmıştı. Fransa o zaman da başı çekmişti. Irak’tan sonra Cezayir’i de geriye dönülmesi zor bir yola soktular. Liberal Türk entelektüeli İslam dünyasını suçlu göstermekten çok hoşlanır. Muhafazakâr muhalefet de liberal Türk entelektüelinin bu kararlılığını tevarüs etmekte zorlanmadı. Hâlbuki Cezayir’de yerel seçimlerde İslâmî Selamet Cephesi’nin zaferinden sonra Fransa, Cezayir’i yaklaşık on yıl devam edecek bir karmaşaya sürüklemişti. İslamcıların Cezayir’de ne tür bir tecrübe yaşayacağını hiçbir zaman öğrenemedik.

İslam dünyasının işgal ve istilası otuz yıldır devam ediyor. PKK gibi terör örgütlerinin doğrudan desteklendiği bu dönemde İslam’ın merkez coğrafyasında devlet yapıları zayıflatılmak istendi. Devlet yapılarının yerine ikame edilmek üzere bağımlı yapılar oluşturuldu. Bu yapılar terör örgütü olarak işlev gördü. Terör örgütleri çok rahatlıkla birbirinin yerini alabiliyordu. PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı birlikte hareket etmesi bağımlı yapılar arasında görünmez bağlar olduğunu da gösterdi.

ABD ve Batı Avrupa ülkeleri İslam’ın merkez coğrafyasına büyük bir savaş açmıştı. Bu dönemde Yeni Haçlı Seferleri kavramının kullanılması sebepsiz değildi. Fakat ABD öncülüğündeki yeni savaşta Batı dünyasının hedeflerine ulaştığını söyleyemeyiz. İslam’ı ve Müslümanları kategorize etme hedefinde başarıya ulaştılar fakat Çin ve Hindistan gibi yeni güç merkezleri ortaya çıktı. Çin’in yükseliş dönemi ile İslam dünyasının istila süreci eş zamanlıdır. Çin ve Hindistan sınırlarında bulunan Afganistan’ın da işgal ve istila edildiği bu dönemde ABD öncülüğünde Batı dünyasının Afganistan’da işlediği cinayetlerin ortaya çıkarılması oldukça önemlidir. Bu cinayetler İslam’ın doğu sınırlarını da savunmasız hâle getirdi.

Liberal Batı değerleri adına İslam coğrafyasının işgal ve istila edildiği dönemde FETÖ de yükselişe geçti. Devletler etkisizleşirken onların yerini alacak şekilde bağımlı yapılar güçlendi. Türkiye’de de devlet yapısını zaafa uğratacaklardı.

Bu süreç 15 Temmuz 2016’da sona erdi. İslam’ın merkez coğrafyası büyük bir direnç üretti ve Yeni Haçlı Seferleri de başarısızlığa uğradı.

ABD’nin Afganistan’a verdiği zarar çok büyüktür. Fakat coğrafyanın genelinde olduğu gibi Afganistan’da da kaybetti. FETÖ ve PKK gibi bağımlı yapılar da ABD ile birlikte kaybetti. Terör örgütlerine fiilen savaş açan yegâne devlet Türkiye’dir. ABD’nin Afganistan’da mağlubiyeti ile bağımlı yapıların güç kaybetmesi arasında ilişki kurmamız gerekir. Onlar devlet yapılarını zayıflatmak üzere bağımlı yapılara destek vermişti.

Fakat devletleri zaafa uğratan terör grupları güçten düştükçe ABD açıkça kaybetmeye başladı. ABD’nin mağlubiyetine etki eden faktörler arasında İsrail’in tatmin olmayan isteklerini de görmek gerekir.

ABD mağlup oldu ve çekiliyor ama Afganistan büyük bir zafer kazanmadı.

Geriye harabe hâlinde bir ülke kaldı. Afganistan bütün birikimini bu kırk yıllık savaşlarda kaybetti. Zaten zayıf bir ülkeydi fakat elde var olanlar da kaybedildi. Afganistan’ın kendini toparlayabilmesi için çok fazla emek sarf edilmesi gerekiyor. Fikrî düzeyde de etkileri uzun süre devam edecek kayıplar yaşandı. Dinî düşünce sahasında yaşanan kayıpları önemsemek gerekir.

Türkiye, Afganistan’a hiçbir zaman sırtını dönmedi. ABD’nin Afganistan’ı terk edeceği anlaşıldıktan sonra da Afganistan’a desteğin devam edeceği anlaşılıyor.

Bu da anlaşılır bir durumdur. Afganistan ile tarihten gelen bağlarımız çok güçlüdür. Afganistan’ın yeniden imar sürecinde Türkiye’nin etkili olabileceğini söyleyebiliriz.

#ABD
#Afganistan
#Almanya
#Soğuk Savaş
#Fransa
#Cezayir
3 yıl önce
Bağımlı yapılar güçten düştü ABD kaybetti
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset