|
Türk, Fars, Arap ve İsrail enerji hatları(2)
Mesele, Körfez odakta olmak üzere
Arap petrolünün hangi yolla Avrupa’ya ulaştıracağı ile alâkalı
görünüyor. Burada ABD ile ortağı Britanya arasında bir mutabakat olduğu kanaâtinde olmadığımı vurgulamalıyım. Bilhassa ABD’nin Afganistan’ı terk ettiği günlerde yaşananların, Trump ve Kristâl Küre devletlerinin elbirliği ile batırmak istediği, Türkiye’nin son anda müdâhil olmasıyla rahat nefes alan Katar’ın yıldızının bir anda parlaması dikkât çekiciydi. Dikkât çekici olan diğer bir husus da, BAE ve Suudî Arabistan’ın, Afganistan olayının hemden ardından Irak’a yaptıkları yoğun ziyâretlerdi. Burada, mühim bir ağırlıkta, Basra ve Körfez’de târihsel ağırlığı olan
İngiliz aklının devrede olduğunu
düşünüyorum. Buna göre hat, Körfez, Basra, Kerkük üzerinden Türkiye’yi dâhil etmeliydi.
ABD
ise tam aksine, yakın târihteki performansı dikkâte alınacak olursa, bu hattı,
Kuzey Irak ve Sûriye’deki PKK hâkimiyet sahasındaki koridor üzerinden geçirmek istediğini
ortaya koyuyor. Barzânî’yi bağımsızlık için cesâretlendirmeleri bu oyunun bir parçasıydı. Olmadı. Doğu’da doğrudan İran, aşağıda ise yine İran destekli Irak merkezî idâresinin ve nihâyet batıda PKK üzerinden ABD baskısına muhatap olan Barzânî idâresi, Türkiye’ye sarıldı ve İngiliz plânlarına yaklaştı.
İran
ise bu hattın,
Körfez petrolünü dışlayarak kendisinde olmasını
istiyor. İran, Kerkük, Musul hattı üzerinde, yer yer Haşdi Şabi’yi PKK ile takviye ederek -örtük ve dolaylı olarak ABD ile- dirsek temâsı üzerinden kontrolü ele almak istiyor. Buna göre Körfez petrolü ve taşıyıcı ve aktarıcı bir güç olarak Türkiye’nin devre dışı kalması için yoğun bir uğraş içinde olduklarını değerlendiriyorum. İran zihnindeki resmin,
Erbil-Kerkük, Musul, Lazkiye hattı üzerinden, kendi kaynaklarıyla birleştirerek bir hâkimiyet sağlamakla
alâkalı olduğunu düşünüyorum. Avantajı, Rusya’nın Ukrayna savaşı sebebiyle bazı boşluklar bırakması. Bunu doldurmak ve tesirini arttırmak istiyor. Zaafı ise Irak merkezî idâresinin dalgalı durumu. Son seçimlerde İran yanlısı Şii blokun güç kaybetmesi. Türkiye’nin son haftalarda başlattığı Pençe-Kilit harekâtı da İran’ı baskılamış durumda.
İsrâil
ise bu resimde ABD-İran paralelinde geliştirilmek istenen sürece ağır bir muhalefet yapıyor. İran’ın Kuzey Irak ve hâl-i hazırda Sûriye rejimi üzerindeki tesirinden son derecede rahatsız. İsrâil, yer yer PKK ile temasta olsa bile,
en derin ilişkileri Erbil ile
kurmuştur. Bu denklemde, nihâî kertede tercihinin de bu yolda olacağını düşünüyorum. Yakın zamanlarda Türkiye-İsrâil ilişkilerinin ortaya koyduğu seyir de bu bağlamda değerlendirilmelidir. İsrâil, “Türkiye mi, İran mı” tercihinde kalırsa, Türkiye’den yana bir tavır geliştireceğinden şüphe etmiyorum. İsrâil’in, ABD’nin ve Avrupa’nın İran üzerindeki baskıları hafifletmeyi ve onunla anlaşmayı içeren yaklaşımlarına karşı öfkeli olması da durumu berraklaştırıyor.
Rusya’ya gelince,
Sûriye’yi birinci derecede odağa alacak durumda değil. İsrâil ile ilişkilerinin son zamanlarda gerilmesini dikkâte alacak olursak,
ardında bıraktığı boşlukların İran tarafından doldurulmasına sıcak bakacağını ve İsrâil ile daha fazla gerilmeyi göze alacağını
zannetmiyorum. Diğer taraftan Sûriye’de PKK üzerinden artabilecek ABD ağırlığının dağıtılmasında tek tercihinin Türkiye olacağı ortadadır. Cumhûrbaşkanı Erdoğan’ın Sûriye operasyonunu ilân etmesine ses çıkarmamaları, Lavrov’un son açıklamaları çerçevesinde onay verdiklerini görüyoruz.
Son hat
ise Doğu Akdeniz, meyvasını şu ana kadar İsrâil’in yediği
Doğu Akdeniz enerji kaynaklarıyla
alâkalı.
ABD
, yine Türkiye’yi dışlayarak bu hat üzerinde
Yunanistan’ı
merkez yapmak
istiyor.
İsrâil, Mısır ve Yunanistan ve Güney Kıbrıs arasındaki çok boyutlu ittifak
da bunun diğer bir yüzü. Burada
Türkiye açısından tablo ağır.
Türk, Arap hattı husûsunda, Fars hattını zayıflatmak ve devre dışı bırakmak üzere İsrâil’in Türkiye ile anlaşmaya yakın olmasını Doğu Akdeniz kaynakları gündeme geldiğinde tekrarlamanın kolay olmadığını düşünüyorum.
Bu değerlendirmeler daha üst bir başlıkta,
Rus enerji tekelinin gerile(til)mesi gayretlerinin başarısına bağlı.
Ekonomik olarak, gerek kalite, gerek mâliyet açısından Rus hattının rakibi olamayacağı ortadır. Angloamerikan blok, başta Almanya olmak üzere AB’yi yokuşa sürüp güçten düşürmek ve kendisine bağımlı hâle getirmek istiyor. Şimdilik kendilerine yakın hükûmetlerle bu işi götürüyorlar. Nihâi tahlilde başarılı olabilirler mi? 1973 Petrol Krizi’nde bunu başardılar. Ama bu defâda olur mu? Çok tereddüdüm var…
#AB
#ABD
#Rusya
#Ukrayna
#PKK
#İran
#Musul
٪d سنوات قبل
Türk, Fars, Arap ve İsrail enerji hatları(2)
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu