|
Yirmi Sekiz Şubat"ta Baronlar ve Medya

Tansu Çiller mi, kaleye daha yakın oynamalı! Eski başbakan, böylesine hayati bir maçta oynamazsa hangi maçta oynayacak? 28 Şubat Soruşturması kapsamında ''mağdur'' sıfatıyla savcıya ifade veren Tansu Hanım kimseden şikayetçi olmadığını söyledi. Ezcümle, fazla topa girmediğini görüyoruz.

Birazcık top yaptığı bölümde ise o dönemde kırk beş milletvekilinin ''ikna odaları'' yöntemiyle partisinden koparıldığını ifade etmiş...

Refahyol"un havlu atmasını yerine Mesut Yılmaz"ın başbakanlığındaki hükümetin kurulmasını sağlayan bu ''ikna'' operasyonunda dönemin işbirlikçi medyasının ve o medyanın arkasındaki baronların rolünü...

Tansu Hanım, bizlere anlatmalıdır.

* * *

Mesela, Rahmi Koç hakkında ne düşündüğünü pek merak ediyorum...

Çiller"in, 28 Şubat"çı medya patronlarını afişe ederek onlara meydan okuduğu Sultanahmet Mitingi"nden iki hafta sonra, yani 25 Mayıs 1997"de...

Rahmi Koç, Sabah"tan Ruhat Mengi"ye konuşmuş ve ''Küçük Hanım gidicidir ve çok fena gidecek!'' demişti...

Koç, o röportajda, ''Tansu Çiller sıkça sizin Doğan Grubu ile birlikte hareket ederek hükümeti düşürmek için faaliyette bulunduğunuzu söylüyor. Sizce bunun nedeni nedir?'' şeklindeki bir soruya, şu cevabı vermişti:

''Biz ne kadar açıklama yaparsak yapalım, bu durum onda bir fikri sabit haline gelmiş, "Ya biz Doğan medya grubunun arkasındayız ya onun sahibiyiz, ya büyük ortağıyız veya orada çok kuvvetli bir nüfuzumuz var, bundan dolayı Doğan Medyası"nın hükümete olan tenkitlerinin önüne geçebiliriz" düşüncesi var, bunlarda...

O yüzden bizi konunun muhatabı kabul edip bize çatıyor. Kaybedecek bir şeyi olmadığından böyle yapıyor.

İşi bitmiştir artık, son çırpınışlarıdır!''

* * *

Bu sözlerin üzerinden bir ay bile geçmeden (18 Haziran 1997) Refahyol, Cumhurbaşkanı Demirel"in eliyle bitiriliyordu. Hükümetin devamı için Erbakan-Çiller ikilisinin topladığı 282 imza çöpe gitmişti.

* * *

''Küçük Hanım'' filminin çekimleri, çok daha öncesinde ta DYP-SHP koalisyonu esnasında başlamıştı...

Aydın Doğan"ın sahipliğindeki Milliyet"in 4 Haziran 1994"teki birinci sayfasını, pabuç kadar puntolarla atılan ''Devin Öfkesi'' manşeti kaplıyordu...

''Koç Holding"ten Çiller hükümetine çok sert eleştiri'' geliyor; İnan Kıraç, Milliyet üzerinden hükümeti ''Parasal güçle böyle oynarsanız bu iş karakolda biter!'' diye tehdit ediyordu...

Doğan Medyası"nın dönemin başbakanı Tansu Çiller aleyhindeki sistematik yayınları, İnan Kıraç"ın bu öfkeli çıkışından kısa bir süre sonra başlamıştı.

... ... ...

1995"in son ayındaki genel seçimden sonra kurulan ''Anayol'' hükümetinin çok kısa ömürlü oluşu gibi...

Mesut Yılmaz"ın, Necmettin Erbakan"ı son düzlükte ekmesiyle ''Ana-Refah'' koalisyonunun kurulamayışı da pek manidardı.

Bir anda Refahyol"a yol açılmıştı, ama ''her ikisini de dövmek için'' açılmıştı!

* * *

28 Şubat darbesine manşetlerinden destek veren Apoletli Medya"nın patronları (özellikle de Aydın Doğan) ayrıca o dönemin genel yayın yönetmenleri...

Darbe komisyonuna bilgi verirken, malum süreçte üstlendikleri rolü yok farz ettiler, o paşa paşa manşetler hiç atılmamış gibi davrandılar, ''masum''ları oynadılar.

O günlerin hızlı isimlerinden Zafer Mutlu"nun komisyonda dile getirdiği ''Tansu Hanım"la Kahvaltı'' bahsini ''örnek olay'' olarak not ediyorum...

Zafer Mutlu, ''Çiller, beni, Fatih Çekirge"yi ve Hasan Cemal"i kahvaltıya davet etti. Orada, askerlerin kendisini desteklediğini, Genelkurmay Başkanı Karadayı"nın "Başbakanlığı siz alın bu sorunlar biter" dediğini'' söylüyor. Kendisinin de ona ''Yanılıyorsunuz, Ankara"da öyle bir hava yok'' dediğini anlatıyor...

(Kahvaltının üzerinden altmış beş gün geçtikten sonra, 1 Mayıs 1997"de Fatih Çekirge, Çiller"in bu sözlerini yazmıştı.)

Bakınız, bu hadiseyle ilgili olarak, Tansu Çiller o dönemde danışmanı Mehmet Bican"a neler söylemiş? (28 Şubat"ta Devrilmek, Sayfa:345-346)

''Çekirge"nin o kahvaltıyı yazmasından sonra, Çiller yaşadığı olayı kabullenemiyor, hırsını dizginleyemiyor, yeniden beni arıyor ve o konuda çok ayrıntılı konuşuyor:

-Eylül ayı (1996) başından beri bana sürekli darbe tarihi veren bu arkadaşlar, o günkü kahvaltıda darbenin gününü, saatini hangi paşanın nasıl darbe yapacağını, darbe sonucunda nasıl bir hükümet kurulacağını anlatıp durdular. Genelkurmay Başkanı"nın beni neden gözden çıkardığına dair tanıklar gösterdiler...

"Hükümetten ayrılın, kurtarın kendisinizi" mesajı vermeye çalıştılar...

Hangi paşanın hangi saatte kendilerini aradığını ve neler konuştuklarını bana aktarırken, bunları yatıştırmak istedim. Asker böyle bir ortamda darbe yapmaz. Beni neden sevmesin? Bana Yılmaz"dan daha çok güvenirler. Onlara bunları söyledim. İşin özü bu...

Çiller, "Kafalarında darbe üzerine kurulmuş bir senaryo var, o senaryoya beni ortak etmek istiyorlardı." diye devam ediyordu...''

... ... ...

Baronların Medyası, 28 Şubat sürecinde nasıl bir işlev görmüş, sadece bu ''sahne'' bile devasa kumpası çok iyi anlatıyor!

Öyleyse, soralım:

Yirmi Sekiz Şubat Soruşturması"nın ''İşadamlarına ve medyaya uzanmaması gerektiğini'' ısrarla dile getirenler kimlerdi, hangi gazeteciler ve yazarlardı?

٪d سنوات قبل
Yirmi Sekiz Şubat"ta Baronlar ve Medya
İslamcı Müslüman ve ahlak
CHP Mokoko’ya heyet gönderir mi?!...
Kuklaları oynatan Derin Kuklacılar?
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…