Ramazan başlamadan önceki derslerde MTO talebelerimize “Arkadaşlar! Ramazan MTO’da yaşanır. Bu yıl Ramazan çok farklı olacak! Ramazan’da MTO ruhu ve kardeşlik rüzgârı esecek!” demiştim.
Bu cümleleri kurarken MTO ruhunun ve kardeşlik rüzgârının sadece MTO’da eseceğini düşünmemiştim; bütün Türkiye sathına dalga dalga yayılacağını biliyordum…
Hami kardeşimle Sabiha’dan Ordu uçağına bindik. Merzifon havaalanında bir kardeşimiz bizi aldı. Ordu programını düzenleyen Burhaneddin Kansızoğlu kardeşim çok güzel bir organizasyon yapmış.
Kültür Merkezi’ne geçmeden önce Olgun Bey kardeşimin ısrarlı daveti üzerine Ordu Ensar’da yarım saat süren bir sohbet gerçekleştirdik.
Ardından
i’nde MTO Talebe Buluşması programı yaptık; sonra konferansa geçtik, daha sonra da MTO Talebe Buluşması’na kaldığımız yerden devam ettik.
Bütün MTO talebeleriyle tanıştık teker teker; hayallerini, MTO için neler düşündüklerini; ülkemiz, coğrafyamız ve insanlık için ne tür rüyalar gördüklerini konuştuk gece 12.00’ye kadar…
Salondaki MTO ruhu ve İslâm kardeşliği anlatılmaz, yaşanarak bilinebilirdi ancak. Leziz, nefis bir ruh vardı salonda.
Sade, güzel bir iftar yaptık hep birlikte bütün kardeşlerimizle Ordu’da.
Sadece sosyal medyada yayınlanan fotoğraflara bakarak Ordulu bir dostum, “Ordu Ordu olalı böyle bir ruhu ilk defa gördü” diye bir yorum yaptı.
Lojistik destekleri için Ordu Belediye Başkanımız Hilmi Güler Bey’e ve Ordu programımıza emek veren MTO talebesi kardeşlerime yürekten teşekkür ediyorum.
SAKARYA’NIN GÜRÜL GÜRÜL VE KENDİNDEN EMİN AKIŞI…
Ordu’dan sonraki iftar programımız Sakarya’da oldu.
Sakarya MTO ekibimiz Esra Çatan kardeşimin güzel organizasyonuyla özenli, güzel ve nezih bir MTO iftarı programı hazırlamış.
İftardan önce, her yerde olduğu üzere, nefis bir Kur’ân tilâveti ziyafeti sundu bize Kocaeli’den MTO talebesi Sinan İnan Hocamız.
İftardan sonra, bir saat süren bir hasbihal yaptık kardeşlerimizle.
Dışarıda,
çimenler üzerinde leziz bir akşam namazı kıldık.
O namazın tadı, lezzeti, maneviyatı anlatılır gibi değildi.
Oradan MTO yönetim ekibiyle başka bir yerde değerlendirme toplantısı yaptık, muhabbet büyüdükçe büyüdü… Sonra Burak Saygılı kardeşimle yola revan olduk, sahura çeyrek kala ulaştık İstanbul’a.
Arifiye Belediye Başkanı’mıza ve ekibine verdiği destekten ötürü teşekkür ediyorum. Sakarya MTO ekibimize de yürekten teşekkürler.
Sakarya’dan sonra Edirne’ye uzandık.
Edirne-Tekirdağ-Kırklareli MTO İftarı›nı Selimiye’de yaptık.
Selimiye’nin yanıbaşındak
Vakıf Başkanı, öncü, güzel müslüman
Ağabey›i telefonla iftar için aradığımda “Hocam, MTO İftarını vakfımızda yapalım, biz her tür katkıyı seve seve veririz sizin için” dedi. Kırklareli›nden kabına sığmayan bir coşkuya ve gayrete sahip Bahar Toson kardeşimiz her şeyi çok güzel organize etti; Edirne’deki Selimiye İftarımız ve Trakya Üniversitesi’ndeki konferansımız için Tügva ile birlikte. Konferansa Tügva Marmara Sorumlusu MTO talebesi Mert Yeşilyurt kardeşim de gelmişti bir grup arkadaşla birlikte.
Edirne halkı, nasıl bir hazinenin üzerinde oturduğunu bilse, neler olur Edirne’de.
Düşünün Mimar Sinan Vakfı, Hasan Gümüş ve Mustafa Şentürk hocalarımızla birlikte tek başına bir üniversite gibi gayret gösteriyor,
Edirne’nin medeniyet kurucu rolüne duymaya ve yaşatmaya çalışıyorlar bütün Trakya’ya, Balkanlar’a kadar uzanarak…
Müslüman Edirne’yi, medeniyet kurucu Edirne’yi en iyi Şevket Süreyya Aydemir’in Suyu Arayan Adam başlıklı nefis kitabından okudum. E
dirne’nin sokaklarına, havasına, suyuna, ağaçlarına, mimarisine sinen Müslüman ruhunu Şevket Süreyya Aydemir’den daha nefis, daha leziz, daha sarıp salmalayıcı bir dille anlatan bir yazara rastlamadım.
Mimar Sinan Vakfı da tam bu ruhu diriltmeye ve yaşatmaya çalışıyor Edirne’de. Hem bunun için hem de bize, genç kardeşlerimize verdikleri kardeşâne destek için kendilerine yürekten teşekkür ediyorum.
Saat gece 12.00’de üniversitede bizi misafir etti r
ektör hocamız Erhan Tabakoğlu
. Trakya ve Balkanlar konusunda çok güzel, öncü çalışmalar yapıyor üniversite. Türkiye’nin güçlü ve köklü bir Balkan stratejisi geliştirebilmesi için Erhan Hoca’nın çalışmalarından özellikle yararlanması gerektiğini, Edirne’nin evladı
TBMM Başkanımız Mustafa Şentop
Hocamızın bu çalışmaları hem teşvik hem de yakından takip ettiğini hatırlatmak isterim.
BURSA’NIN İNSANI AŞKINLAŞTIRAN RUHU
Osmanlı bir kaç kez kuruldu. Ama önce Bursa’da kuruldu. Kuruluş’un havası, maneviyatı Bursa’ya çok güçlü bir manevî ruh katıyor.
Ulu Camii’nin, Muradiye’nin, Emir Sultan’ın içi, dışı ve çevresi ile insana yaşattığı manevî hava ve verdiği manevî haz ve lezzet anlatılamaz, yaşanır sadece:
Bursa, insan-ı kâmil bir şehirdir.
İçine baktığınızda muazzam bir dünya inşa edildiğini, dışına baktığınızda da bu leziz dünyanın nefis bir şekilde her yere ışık saçtığını, ruh üflediğini görürsünüz.
Muradiye Camii’nin karşısındaki Hüsnü Züber Evi’nde nezih bir iftar yaptık.
İftardaki her şeyi MTO talebelerimiz kendileri evlerinde hazırlamışlardı. Çok duyulandım bunu öğrenince.
MTO toplantımızda “bizim hiç bir yerden iftar talep etmemize gerek yok. MTO talebeleri kendi iftarlarını kendileri hazırlar ve herkes birbirine ne güzel ikram eder,” demiştim. Bu, Bursa’da gerçek oldu.
Bengül Güngörmez Hocamız da, Ahmet Dağ Hocamız da ailecek katıldılar, iftarımıza güzellik kattılar, talebelerimizi sevindirdiler.
Nuri Gür Bey ve Demet Demirel Hocam, Bursa ekibiyle nefis ve nezih bir iftar programı hazırladılar. İftarın manevî havası Muradiye Camii’nde kıldığımız namazla bir anda çok leziz bir boyut kazandı.
Bir kez daha MTO ruhu ve kardeşlik rüzgârı esti Bursa’da.
Bursa BB Başkanımız’a ve ekibine desteklerinden ötürü teşekkür ediyorum. Bursa İftarımız›da emeği geçen herkese özellikle hanım kardeşlerimize yürekten teşekkürlerimi iletiyorum.
MTO, Ramazan iklimini ve sevincini sadece MTO
talebelerine yaşatmıyor, bütün Türkiye’ye yaşatıyor. Türkiye iftarlar dolayısıyla çıktığımız medeniyet tasavvuru yolculuğumuzu takip ediyor, güzel dualar ediyor kardeşlerimize.
İftarlarımız sürecek… Bugün Konya’dayım, bu hafta Semerkant’ta!
