
Hatırlamamız da gerekiyor elbet, unutuluyor çünkü nelerin yaşandığı, kimin hangi safta kimlerin yanında ne fırıldaklar çevirdiği.
“Halka rağmen halk için” anlayışıyla sürdürülen ve halktan sandığı ısrarla kaçıran Tek Parti dönemi bizatihi fiilen devam eden bir darbe düzeninin adıdır. Orada görünen bir darbe yoktur çünkü zaten halka rağmen sürdürülen bir yönetim vardır.
Oysa son yıllarda
TSK darbe işlerinden arınmış olarak dünya orduları arasında müstesna yerini almış oluyor.
28 Şubat’ı diğer darbelerden ayıran yanı, faillerinin nitelemesiyle “postmodern” bir niteliğe sahip olması değildi sadece. Aynı zamanda ciddi bir İslamofobik kuruntuya ve ideolojik takıntıya sahip olmasıydı. Başörtüsüne, İslami eğitim kurumlarına, cemaatlere, vakıflara, STK’lara, İslami sembollere ve dile karşı sergilediği sürek avıyla tam bir “İslam düşmanı” duruşu çekinmeden sergiliyordu. Bu konuda halkta bir meşruiyet bulma, haklılığını Müslüman halk nezdinde ispatlamak gibi bir arayışı da yoktu zaten. Böyle bir arayış olsa bir diyalog da olur duruşunu gözden geçirir, halka bir taviz vermeyi düşünürdü belki. Oysa Müslüman halk ve duyguları umurlarında değildi. Bugün Avrupa’da, ABD’de veya dünyanın herhangi bir yerinde yaşandığında açıkça “İslamofobik” olarak nitelenen, “İslam düşmanlığı” sayılan başörtüsüne karşı hiçbir pazarlığı yanaşmayan düşmanlık bu dönemde sergilendi.
İslami eğitim kurumlarının kökünü kazımayı hedefleyen 28 Şubat’ın aktörlerinin 1000 yıllık ömür iddiası aslında sadece cehaletlerini yansıtıyordu. Tarih ve dünya şuurlarının ne kadar düşük olduğunu gösteriyordu.
28 Şubat’ın dine karşı bu düşmanca tutumunu sergilerken Müslüm Gündüz, Fadime Şahin gibi vakalar üzerinden oluşturulmaya çalışılan postmodern algı operasyonlarının arkasında FETÖ’cü polis müdürlerinin olduğu bilgisinin ifşa olması için ne yazık ki 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe teşebbüslerinin yaşanması gerekiyormuş. FETÖ’nün 28 Şubat’ın, bütün dine karşı tutumuna rağmen, asıl faydalananı olduğu zaten biliniyordu, ama bu faydayı temin etmek için darbe sehemine hayati derecede önemli bir yatırım yapılmış olduğu da anlaşıldı.
Bütün haksızlığı ve hukuksuzluğuyla bin yıl sürmenin hesaplarını yapan 28 Şubatçıların selefleriyle paylaştıkları başka bir zaafları daha vardı. İktidar sarhoşluğunun daralttığı vizyonlarıyla hem toplumuna hem tarihe hükmedebileceklerini düşünmeleri.
Geriye ibretle bakılacak, dersler çıkarılacak eşsiz bir tecrübe birikimi bıraktı. Bu tecrübenin toplamına baktığımızda gördüğümüz şey ise bütün iniş-çıkışlarıyla, cesareti ve cehaletiyle, şeref ve sefaletiyle, vakarıyla alçalmasıyla, dramıyla trajedisiyle sadece insandır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.