Birleşmiş Milletler’e bağlı WMO’nun yayımladığı yeni analize göre, geçen yıl ortalama küresel sıcaklık, sanayi öncesi dönemin (1850-1900) 1 santigrat derece üzerinde gerçekleşti. Böylece, 2015, 2016 ve 2017’nin ardından 2018 de üst üste kaydedilen en sıcak dördüncü yıl olarak kayıtlarda yerini aldı. WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, kurumun yayımladığı analize ilişkin yaptığı açıklamada, “Son dört yıldaki ısınma derecesi gerek karada gerekse de okyanusta olağanüstüydü” dedi.
KUZEY KUTBU İKİ KAT ISINDI
WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, sıcaklıkların “hikayenin sadece bir kısmı” olduğunu vurgulayarak, aşırı sıcakların pek çok ülkede milyonlarca insanı olumsuz etkilediğini, ekonomiler ve ekosistemler üzerinde tahriplere yol açtığını kaydetti. Taalas, Kuzey Kutbu’nun küresel ortalamanın iki katı ısındığını, bölgedeki buzulların büyük bir bölümünün eridiğini ve bu değişikliklerin yüz milyonlarca insanın yaşamını etkilediğini belirtti.
Okyanusların rengi değişiyor
Bilim insanlarının Nature Communications bilimsel dergisine yaptıkları açıklamaya göre, mavi-yeşil alg ve diğer fitoplankton türlerinin nüfusunun hızla artmasının etkisiyle, 21. yüzyılın sonlarına doğru denizler giderek daha da açık bir renk alacak. Filoplantonlardaki artışın sebebi ise küresel ısınma. Bilim insanları renk farklılığının çıplak gözle ayırt edilmesinin zor olduğunu belirtti.
- EL NINO ETKİSİ
- Analizde, El Nino hava olayları sonucu 2016’da kaydedilen en sıcak (sanayi öncesi dönemin 1,2 santigrat üzerinde) yıl olarak rekor kırdığı aktarılarak, 2017 ve 2015 yıllarındaki küresel ortalama sıcaklıklarının da sanayi öncesi seviyelerin 1,1 santigrat derece üzerinde gerçekleştiği anımsatıldı.
- NASA DA UYARDI
- ABD Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsü Genel Müdürü Gavin Schmidt de, “Küresel ısınmanın uzun vadeli etkileri artık hissedilmeye başlandı. Bunlar kıyı taşkınları, sıcak hava dalgaları, aşırı yağışlar ve ekosistemdeki değişiklikler” diye konuştu.
