Türkiye, 108 yıl sonra yeniden Libya topraklarına gidecek. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Libya’ya konuşlanmak için hazırlıklara devam ediyor.
Libya ordusuna teknik destek ve eğitim verecek olan Türkiye, bölgenin yapısını da göz önünde bulunduracak. Libya’da çok parçalı aşiretler ve kabileler bulunuyor. Bu yapıların sayısı 10 binlerle ifade ediliyor. Ülkede her aşiret kendi güvenliğini kendisi sağlıyor. Türkiye, bu çok parçalı aşiret ve kabilelerle iletişim kuracak. Darbeci Hafter yanında yer alan aşiret ve kabileler Türkiye’nin tezkereyi kabul etmesinin ardından ‘cihat’ çağrısı yaptı. Aşiretler Meclisi yaptığı açıklamada Türkiye’nin Libya tezkeresini ‘işgal’ olarak tanımladı.
ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNE SAHİP ÇIKIN
Türkiye de meşru hükümet olan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) destek veren aşiret ve kabilelerle görüşecek. Ülkede istikrar için telkin turu yapacak olan Türkiye, bu aşiretlere “Ülkenizin bütünlüğüne sahip çıkın” diyecek. Türkiye, Trablus’un emniyetini sağlayacak sistemlerini kuracak, Libya halkının hak ve menfaatlerini korumak için kabile ve aşiretleri ikna edecek. Türkiye’nin Libya halkının barışını ve huzurunu tesis etmek için bölgeye gideceği anlatılacak.
KOORDİNASYON SAĞLANACAK
Silahlı güce sahip olan aşiretler ve kabilelerin silahlı muhafızlarına eğitim verilecek. Aşiretlerin birbiri arasındaki koordinasyonunu sağlayacak olan Türkiye, böylelikle UMH’ye ait düzenli bir ordu kurulmasını sağlayacak. Türkiye, eğitimin yanı sıra bu yapılara teknik destek de verecek. Türkiye, kara, hava ve deniz araçlarının hibesinde Trablus hükümetine teknik destek sağlayacak.
Tüm taraflara müzakere çağrısı
- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Aralık ayının sonunda Tunus’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirmişti. Erdoğan, Tunuslu muhatabı Said ile görüşmesinde, UMH’nin Libya’daki tek meşru yönetim olduğunu vurgulamıştı. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said de Erdoğan ile görüşmesinden bir gün önce ülkeyi ziyaret eden Libya Kentleri ve Kabileleri Yüksek Kurulu Temsilcileriyle bir araya gelmiş, Kartaca Sarayı’nda gerçekleştirilen görüşme sonrası ortak bir bildiri yayınlanmıştı. “Barış İçin Tunus Bildirisi” ile Libya’daki siyasi krize uluslararası anlaşmalar ve hukuk çerçevesinde çözüm bulunması için Libyalı tüm taraflar müzakere masasına davet edilmişti. Libya’da çözümün ancak Libyalıların eliyle mümkün olduğu vurgulanan bildiride, “siyasi görüşü ve eğilimi ne olursa olsun hiçbir kesimin dışlanmaması” gerektiği kaydedilmişti. Libyalı temsilciler, Tunus Cumhurbaşkanı Said’in öncülüğünde ve bildiride belirlenen ilkeler doğrultusunda bir siyasi girişim başlatılması kararı almışlardı.